ALİ UYSAL- EĞİTİMCİ YAZAR


ALİ-SUNA UYSAL ÇİFTİNİN SİLİFKE/ERENKÖY ANILARI (4)


DOSTLARIM, ARKADAŞLARIM, ÖĞRENCİLERİM günaydın.

--Bir soru soracaktın; sor bakalım.

--Ali okulda öğretmenlerimiz kimi zaman derlerdi ki; “Almasını bilirsen her musibet bin nasihat demektir.” Gerçekte bizim bu tür kavgalarımız bir musibet. Bu kavgalar benim çok yararıma oldu. Şiirler dinledim. Kimi gerçeklerin bilincine vardım. Soracağım soru da şu idi: “Son okuduğun şiirlerde sıkça ‘halk’ terimi kullandın. Sık kullandığımız bir terim bu. ‘Halk ozanı, halkçı eğitim, halk kültürü’ ve bu gibi. Ne demek halk? Halkla millet arasındaki fark ne? Dilimizden düşmeyen bu terimleri net olarak bildiğimiz inancında değilim.

--Aferin kız. Çok yerinde bir soru. Nazım’ın “Türk Halkı” adlı bir şiiri var; okudun mu?

--Hayır, okumadım.

--Nazım o şiirinde ‘halk’ terimini çok doğru tanımlıyor.

--Ezbere biliyor musun o şiiri?

--Elbette.

--Sorduğum hata. Dinlemek isterim.

--Memnuniyetle:

Türk Köylüsü

Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir,
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
Ferhad'dır,
Kerem'dir,
ve Keloğlan'dır.
Yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser.
kahbe felek ona eder oyunu.
Çarşambayı sel alır,
bir yâr sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu.
O, "Yunusu biçâredir,
baştan ayağa yâredir,"
ağu içer su yerine.
Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmesin önlerine
ve bir kerre vakterişip :
"-Gayrık, yeter!.."
demesinler.
Ve bir kerre dediler mi:
"İsrafil surunu urur
mahlukat yerinden durur",
toprağın nabzı başlar
onun nabızlarında atmağa.
Ne kendi nefsini korur
ne düşmanı kayırır,
"Dağları yırtıp ayırır,
kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa..."

--Çok hoş bir şiir. Biraz açar mısın, “halk” kavramı bunun neresinde?

-- En başta: “Toraktan öğrenip, kitapsız bilen. Doktorların, öğretmenlerin, bilim adamlarının ham maddesi gibi bir şey “halk” . Eğitimden geçmiş olmayacak, devlet memuru olmayacak. Tüm bilgileri kendi deneyimleriyle öğrenilmiş olacak. Karaca Oğlan, Pir Sultan, Aşık Veysel “halk ozanı”. Namık Kemal, Mehmet Akif milli şair. Son ikisi eğitimli, tahsilli. Aynı tarladan pamuk üretiriz. Sonra onu işler türlü kumaşlar elde ederiz. Pamuk kumaşın ham maddesidir ve de değerlidir. Aydın kişilerin ham maddeleri de “halk”tır. Millet daha geniş bir kavramdır. Halk, milletin içinde bir kesimdir. Pamuk, şeker pancarı, yün ne denli değerli ise “halk” da o denli değerlidir.

--O zaman sen Aksu Köy Enstitüsüne gitmeden önce halktan bir kişi idin. Enstitüyü bitirip yükseğine gittin, halktan sıyrıldın öyle mi?

--Tas tamam öyle.

--O zaman şöyle diyebilir miyiz: Türk halk çocukları yeteneklidir. İçlerinde cevher barındırırlar. Hasan Ali Yücel ile Tonguç’un amacı tüm yoksul halk çocuklarını eğitimden geçirip içlerindeki cevherleri gün yüzüne çıkarıp milletin, devletin hizmetine sunmak, öyle mi?

--Tastamam öyle.

--O zaman bizim sırtımızdan geçinen sömürgen devletlerin, onların içimizdeki yerli ortaklarının durumları ne olacak.

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51