DOSTLARIM, ARKADAŞLARIM, ÖĞRENCİLERİM günaydın.
Suna Hanımla kavgamız bu gün son olacak. Sonlanacak olan kavgamız değil, anlatımı. Kavga bir ömür sürecek. Yalnız sevgili okurlarım anlamışsınızdır: Bizim kavgamız hep düzeyli olmakta. Şiirli, düşünce tartışmalı, birbirimizi incitecek, kıracak sözlerden arınmış olmakta. Kavganın böylesi güzel. Altmış yıl oldu biz evleneli. Kırıcı kavgalarla dolu bir evlilik bu kadar sürer mi!
Bu günkü kavgamızı anlamlı buluyorum. Bu güne dek anlattıklarımın en anlamlısı.
Kavga alanımız yine Ören Köy. Bu kez kavgayı başlatan Suna Hanım. Yaylamızda Tekir Alanı denilen bir bölge var. Büyüye, sihre inanmam; ama bu alanı düşününce inanası geliyor kişinin. Sabah oldu mu evinden kalkan burada alır soluğu. Ben de giderim o büyülü yere. Bir gün eve gelmekte gecikmişim.
Eşim aldı sözü çıktı yola:
--Giresun gibi Cennetten al beni bu dağ başına getir. Şiirlerle karaçalıları gül bahçesine dönüştür, ak taşları anıtlaştır. Bir de evde yalnız bırak. Adalet bunun neresinde!
--Aslında haklısın; ama gel bu olayın kökenine bir inelim. Ben dokuz yüz otuzlu yıllarda doğmuşum. Hangi yıl olduğu belli değil. Nüfus cüzdanına bakarsan 1 Haziran 1935. Dünyaya gözümü şu yıkıntıda açmışım. (Evimin arkasında doğduğum ev yıkıntı halinde.) Dört yaşımda babam ölmüş. Anam kocaya gitmiş. İki ablamın ikisi de evlenmiş. Ağabeyimle ben iki çocuk kalmış evin içinde. Ağabeyim de erkenden atar kendini dışarı. Ben tek başıma evde aç, susuz, yalın ayak, baş kabak, sırt çıplak. Yaşantımı olduğu gibi anlatsam kimse inanmaz. Ne ölümlerden kurtulup geçmişim.
--Bunları çok dinledim. Asıl konuya gelelim.
--Derken 1941 yılında sen dünyaya gelmişsin. Giresun Hacı Hüseyin mahallesinde. İpekler şallar içinde. Baban vilayette uzun süre görevli olduğundan torpilli. Amcan kurmay albay, dayın fabrikatör, oldukça zengin. Yeni doğan yeğenlerini hediyelere boğmuşlar.
--Bunların konumuzla ne ilgisi var?
--Şimdi gelelim yalın ayak baş kabak, yılanların çayanların arasında yaşam savaşı veren beni sana kimin ulaştırdığına. Bunun bir suçlusu olmalı. Yaşam savaşını kazanırsam köyümden bir kızla evlenecek, ilkel bir biçimde dünyadan gelip geçecektim. Yarına dek bu suçluyu bulmaya çalışalım. Yarın da okurlarımıza duyuralım.
(SÜRECEK)
