İlhan ALPER / Aktüalite ve Edebiyat-SAVAŞ VE İNSAN-3

İlhan Alper

Savaş ve insan konusu çok farklı noktalara uzanıyor elbette? Bugün için gerek kendi bölgemizi, gerekse evrensel anlamda konuya dahil etiğimizde, çok farklı savaş öyküleriyle karşılaşmaktayız. Bunları bir ucundan biriktirmeye başladık. Çevirinin de işin içine girdiği evrensel bu gözlemde eminim ki şimdi hayta olmayan bazıları çok utanacaktır. Bunları da hiç kimselerin savunması asla ki kurtaramayacaktır.... Bunlar öyle bir noktaya gelmişler ki zaten, kendi vicdanlarının utanç meydanlarında dar ağaçlarını kurup çoktan kendilerini idam etmişlerdir. Geriye, tarih duruşmalarında verilecek kararların yüzlerine okunması kalmıştır. Hatalara, yanılgılara bir şey diyemiyoruz. İnsan kendi ulusunsun yararına olan mantıklı kararlarda savaşın koşullarına göre en uygun hareketi elbette yapar. Ama bu en uygun olanlarda tüm askeri, coğrafi, stratejik olgular üzerine alınan kararlardır. Bugün Çanakkale´den, Yemen´e, Süveyş´e, Sarıkamış´a, Balkanlara, Trablus´a kadar uzanan tarihsel savaş coğrafyamızda değindiğimiz bu savaş yaşanmışlıklarının yeri ve anısı vardır.

Osmanlı Devletinin dağılma sürecinde Yemen´den, Süveyş kanalından, savaşta ölmeyip de kendi imkanlarıyla dönen, ya da yolda öldürülen o kadar çok inansımızın ilginç öyküleri vardır ki bunların her biri birer tarihsel belgedir.

Hatta, belki bunlardan birer gerçekçi roman bile çıkabilir. Ya da n´eblim bir belgesel, film olabilir. Kuşkusuz bu tür duyarlılıklar, insana ya da tarihe birer saygı duruşudur.

Bu saygı duruşunda, olabildiğince gerçekçi olan bu tür vurgulamaları geriden toparlayıp, ileri taşımak, özellikle bunun sanatsal ve kültürel açıdan önemli bir özelliğe sahip olacak bir imzayla perçinlenmesi kuşkusuz ki son derece güzel bir ödevdir.

Şimdi elbette o günün koşulları değişmiştir?

O günün olumsuzlukları genç kuşak için inanılır gibi değildir.

Oysa bu ülkede, kutsal vatanı korumak için yapılan savaşlar yaşanmıştır tarihten bu yana.

Ve yine?

Yakın tarihin savaşları, özellikle erkekler açısından gizli bir soykırım özelliği taşımaktadır adeta. Bu savaşlarda Türk erkeklerinin adeta nesli kurumuştur. Olaya böyle bir demografik açıdan da bakılmalıdır.