Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


AFRİN HAREKÂTINI BEKLERKEN


Türkiye´nin, Afrin üzerinden hareketle Fırat batısını kontrol altına alıp, ?bölgesel planlamalar bensiz olmaz? diyerek, bekasına yönelik tehdidi ortadan kaldırmayı amaçlayan eylem söylemleri, sertleşerek devam ediyor. ABD, bölgedeki konumu itibarıyla oldukça rahat bir tavır sergilemeye devam ederken, Afrin´i gözden çıkaran söylemler yapıyor. Zaten Afrin bölgesinde bulunmadığından, Türkiye´nin kararlığını gözlemlerken, SDG, dolayısıyla YPG/PYD/PKK temelli oluşturmayı planladığı, sınır güvenliği ordusuyla ilgili yaptığı açıklamalarla, dengesiz görünüm sergiliyor.

ABD Dışişleri ile Pentagon´un bu konudaki açıklamaları farklılık gösterirken, Türkiye´nin, açıklamalarıyla, yapmayı planladığı harekât da istikamette farklılık gösteriyor görünümüne bürünüyor. ABD´nin kurmayı planladığı sınır gücünün kullanılacağı bölge, anlaşıldığı kadarıyla, ağırlıklı olarak Fırat doğusu ile Irak sınırı. ABD tarafından Türkiye´nin Afrin´e yapacağı harekât, bu yönüyle fazla önemsenmiyor gibi bir algı yaratılıyor. Bizimle alakası yok imajı verilmeye çalışılıyor. Ancak, Türkiye´nin açıklamalarının detaylarına dikkat edildiğinde, Afrin´in, uygulanacak olan kapsamlı bir harekât planının, ilk etabını oluşturduğu ortaya çıkıyor. Afrin ardından Menbic ve devamında Fırat doğusunun hedeflendiği görülüyor. Bu hedefe ulaşılabilinir mi, bu günkü konjonktürde zor olduğunu söylemek daha gerçekçi olur ama imkânsız deyip kestirip atmak da, bu kadar söylemin, sert çıkışın, kararlı duruşun ardından imaj zedeleyip, inandırıcılığı ortadan kaldırır.       

Rusya´nın bölgedeki varlığı da büyük önem arz ederken, bölgenin hava sahası da doğrudan Rusya´nın kontrolünde. Ayrıca, İran´ın kontrolünde bulunan milis kuvvetler de bölgede ve bu gelişmelerle, bölgesel sermayeyi elinde tutarak, gerektiğinde lokal eylemselliğe kolaylıkla başvuran Suudi Arabistan´ın ABD güdümündeki yönetimiyle, bu konuda harekatı nasıl etkilemeye çalışacağı önemli. Ayrıca, rejim güçlerinin Tel Rıfat bölgesini kapatan duruşu da etkili olacak. Burada, Astana görüşmelerinde yapılan pazarlıklar ile oluşan bölgesel konsensüs önem kazanıyor.

Afrin´e yapılacak harekât, kuvvetle muhtemel uzun soluklu olacak. Bu arada, YPG/PYD halen Menbic bölgesinde yığınağa devam ediyor. Afrin harekâtı başladığında, TSK ile gayri nizami harple birçok kez karşı karşıya gelmiş olan PKK´nın, hareket tarz olarak, Fırat doğusundan ve Irak sınırından sınır ihlalleriyle, eski ve benimsemiş olduğu eylemleri artırarak, cepheyi genişletmeye çalışacağını da değerlendirip, geniş perspektifte ve derinlikte mücadele ihtiyacı ortaya çıkıyor. YPG/PYD/PKK, Menbic üzerinde yığınaklanmayı artırarak, bu güne kadar ilk kez elde ettiği özerk, federe, konfedere yapılanmaya olanak veren, uluslararası desteği kaybetmek istemiyor. Bu hedefine ulaşabilmesi için, toprak kazanımına ve elinde tutmaya ihtiyacı var ve küresel güçlerle dengeli hareket ederken, söz dinleyen küçük konumunu korumak zorunda ki aksi halde, Kuzey Irak´ta Barzani´nin defaten yaşadıklarını yaşamak zorunda kalacağının, muhtemelen farkında. Son anda bir sürpriz çıkışla, terör örgütü, Afrin bölgesindeki yapılanmasını Menbic istikametinde çekme girişiminde bulunabilir. Çünkü TSK, Afrin´de bir süpürme harekâtından ziyade, imha harekâtına hazırlık yapmış görünüyor. Yani bölgenin kuşatılmış olmasıyla, terör örgütü ya teslim olacak ya da imha edilecek ve yapılması gereken de bu.

Türkiye kararlı duruşuna devam ederken, çıkılan yolda dönülmesi zor bir konuma geldi. Beka tehdidini ortadan kaldırıp, Suriye´nin bütünlüğünü korumaya yönelik söylemlerinin ardından, sınır bölgesine kaydırılan birliklerle, bu harekâtı yapacağına artık kesin gözüyle bakılıyor ki hangi istikametten bakılırsa bakılsın, bu harekâtın yapılması da gerekiyor. 

Can UĞURATEŞ         

YAZARLAR

  • Salı 29.2 ° / 15.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 30.5 ° / 16.6 ° Güneşli
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,40% 0,03
  • EURO

    34,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2487,23% 0,18
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00