Cumali KARATAŞ


ADANA İL RADYOSU’NDAN GÜNÜMÜZE ÇUKUROVA RADYOSU(*)


TRT Çukurova Radyosu çalışanları olan Mert Şahin ile Cem Kurtçu’nun hazırladığı, Çukurova Radyosu’nun kuruluşunun 50. yılı anısına yayınlanan “Adana İl Radyosu’ndan Günümüze Çukurova Radyosu” adlı kitap kaynak belirtilmeden Yeni Adana gazetesi sitesindeki Cumali Karataş’ın yayınlanan röportajındaki fotoğrafı izinsiz olarak alıp kullanıldığı gibi, kaynak belirtilmeden kitaba alınmıştır. Bu konunun yeniden yayın yayın yoluyla düzeltilmesi gerekmektedir.   

TRT Çukurova Radyosu çalışanları olan Mert Şahin ile Cem Kurtçu’nun hazırladığı, Çukurova Radyosu’nun kuruluşunun 50. yılı adına yayınlanan “Adana İl Radyosu’ndan Günümüze Çukurova Radyosu” adlı kitap geçtiğimiz mart ayının son gününde kıymetli besteci ve TRT sanatçısı Mustafa Canan tarafından Yalova’da adıma imzalanmıştı.   
Kitabın giriş yazısı olarak, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, “Çukurova’da Yarım Asrın Yankısı” başlıklı giriş yazısında “Karacaoğlan, Dadaloğlu Cemil Meriç, Yaşar Kemal gibi birçok ozan ve aydını yetiştirip Türk ve dünya edebiyatına taşımış olan bereketli topraklar diyarının sesi; TRT Çukurova Radyosu”nun yaptığı çalışmalara değinip; TRT Radyo Dairesi Başkanı Ahmet Akçakaya, “Bereketli Toprakların Sesi” adlı yazısında: “Radyo, kültür ve medeniyeti gökyüzünde elektromanyetik dalgalarla taşıma organizasyonudur. Seslendiği toplumun değerlerini temsil eden ve o toplum için kültürel bellek taşıyıcısı olan bir organizasyon.” vurgulamasını yaparken; TRT Çukurova Müdürü Sebahattin Kahraman, “Çukurova Radyosu Çocukluğumun Neşeli Sesi” adlı yazısında: ”Çukurova Radyosu… Çocukluğumun neşeli sesi, yöremin halk oyunlarını coşku ile dinlediğim, ajansları, piyesleri arkası yarınları, din ve ahlak programlarını dinlemek için başında nöbet tuttuğum hayal dünyamdaki kahramanlarla buluştuğum Radyom…” derken; radyo hayalleriyle TRT İzmir Radyosu’na gelerek “Radyo Tiyatrosu” ve “Arkası Yarın” adlı programları hazırlayan Radyodan Sorumlu TRT Müdür Yardımcısı Fethiye Kılıç, “Tahta Kutunun Sırrı” adlı yazısında bölge dinamiklerini bölge insanıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığının altını çizmektedir.  “Çukurova Radyosu” kitabını birlikte hazırlayan Yapım ve Yayın Elemanı Mert Şahin ile Yapım ve Yayın Görevlisi Cem Kurtçu ise “Başlarken…” başlıklı yazılarında, Adana İl Radyosu’ndan bağımsız düşünülmediğinden, başlangıç noktasının 1962 yılı olduğuna değinilip, temel dayanaklarının ise Mert Şahin’in “Bölge Radyosunun Yapısı ve İşlevleri: TRT Çukurova Radyosu Örneği” başlıklı yüksek lisans tezi olduğu vurgulanmakta (s.7-8-9-10-11). Mert Şahin ve Cem Kurtçu yazılarının sonunda arşivlerindeki fotoğraflardan yararlandıkları isimler olan Bilge Baykara, Halil Atılgan, Şener Mermer, Kemal Öğretmen, Yasemin Özyiğit Kadıoğlu, Fahri Işık, Yüksel Hançerli, Ergun Evren ve Kubilay Dökmetaş’a teşekkür ederlerken, benim 2002 yılında çektiğim ve Adana Gazetesi Edebiyat ve Sanat Sayfası’nda en son 03.07.2017 tarihinde yayınlanan ve hâlen Yeni Adana gazetesinin sitesindeki köşemde ilgili yazıyla birlikte yer alan Ali Limoncu’nun çifte sazıyla poz verdiği renkli fotoğrafını 21. sayfada izinsiz yayınlayıp ve yine bana da teşekkür etmedikleri gibi, fotoğrafın altında benim çektiğim ya da benim arşivimden alınmış olduğu yolunda bir not da  düşülmemiştir. Telif hakları yasası gereği bu benim doğal hakkım olduğu ve talebimden vazgeçmeyeceğim düşünülerek, tabii ki bu durumun kitap yayını yoluyla düzeltilmesini beklemekteyim. 
Bununla birlikte… 
TRT Çukurova Radyosu çalışanları Mert Şahin ile Cem Kurtçu’nun birlikte hazırladıkları görülen “Adana İl Radyosu’ndan Günümüze Çukurova Radyosu” adlı kitapta başka arşiv hatalarının da olduğu dile getirilen talepler sonucunda anlaşılmaktadır…  “Adana İl Radyosu”nun ilk ses sanatçılarından olan besteci ve TRT sanatçısı Mustafa Canan, Adana Radyosu dönemine ait olan ve Adana İl Radyosu’nda çekilen ve yine kitabın 13, 16. ve 19. sayfalarında yer alan kendi fotoğraflarının “Halil Atılgan arşivi” kaydıyla kitapta yayınlandığını üzülerek vurgulamaktadır.  
Kendisiyle geçen yıl Çınarcık’ta görüştüğüm ve bana verdiği röportajda Adana Radyosu dönemi fotoğraflarının başkalarının arşivi adına yayın yoluyla geçtiğinden defalarca yakınan kıymetli TRT sanatçısı ve besteci Sayın Mustafa Canan, Mert Şahin ile Cem Kurtçu’nun birlikte hazırladıkları “Adana İl Radyosu’ndan Günümüze Çukurova Radyosu”  adlı kitabın sayfaları arasında kendi fotoğraflarının kendi adına yayınlanmayıp, Halil Atılgan arşivi olarak yayınlandığını gördüğünde duyduğu üzüntüyü birkaç kez benimle paylaşmıştır. Durum böyle olunca, tüm bu yanlışların yayın yoluyla ciddi bir düzeltmeye ihtiyacı olduğu kitabı yayınlayanlar ve Çukurova Radyosu adına ciddi bir yükümlülük hâline gelmektedir.  
Sevgili Halil Atılgan da kıymetli bir besteci, derlemeci, koro şefi ve THM araştırmacısıdır. Otuz kadar kitap yayımlayarak, özellikle Çukurova folkloruna, kültürüne, müziğine güzel katkılar sağlamaktadır. Halil Bey’in böyle bir arşiv kaydı yanlışlığına neden olacağı doğrusu düşünülmemektedir. Konu olsa olsa, Cumali Karataş olarak benim çektiğim ve arşivimde olan Ali Limoncu’nun çift sazlı fotoğrafının yayın konusunda olduğu gibi kitabı hazırlayanlar tarafından meydana gelen bir ‘acemi yazar’ yanlışlığı olsa gerek. Oysa TRT gibi köklü ve önemli bir yayın kurumunun kitap çıkaran personellerinin yaptığı çalışmalarda yanlış ve yanılgılara yol açan böyle bir hataya düşme şansları yoktur. Yanlışlığı müzik tarihine mal etmemek için de, çok az sayıda da olsa yeniden ve 2. kez kitap yayınlayarak, yer verilmeyen dört fotoğrafa ait arşiv kaydı hatalarının yayın yoluyla düzeltilmesi gerekir.
Yeniden kitaba döndüğümüzde… 
“Adana İl Radyosu” adlı bölümde, Adana İl Radyosu’nun 31.05.1961 tarih ve 5/1260 sayılı kararname ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’na bağlı yedi il radyosundan biri olarak kurulması kararlaştırılmasının ardından, düzenli yayınına 1962 yılının Nisan ayında başlandığı belirtilmektedir. İki kw vericisi ile orta dalga 1484 kHz frekansından yayın yaptığı dile getirilen Adana Radyosu’nun 60 km.’ye kadar net, 100 km.’ye kadar da orta derecede dinlenebilen bölge radyosu olduğu kitapta yer almaktadır. Adana’nın Reşatbey mahallesinde tek katlı ve 4 odalı bir binada radyo şefliği olarak yayın hayatına başlamıştır ki, bu odalardan biri radyo şefinin, diğeri radyo teknisyeni Soner Baykara’nın, arşiv de olan diğer bir odadan müstahdem de yararlanmakta ve kalan bir odanın da stüdyo odası olarak kullanıldığı söylenmektedir. (s.12-13-14) Adana Radyosu’nun Müdürü (Şefi) Kemal Sönmez olup, Yayın Şefi ise Uğur Özkeleş’tir. 
“Çukurova’dan Sesler Halk Müziği Topluluğu” başlıklı yazıda “Adana İl Radyosu birtakım teknik, ekonomik ve fiziksel yetersizliklerle oldukça zor koşullarda yayın hayatına başlamıştır” notu düşülerek yapılan girişin ardından; “Öyle ki başlangıçta idari açıdan bir müdürlük değil şeflik olan Adana İl Radyosunun bütün personeli 1 radyo şefi, 3 teknisyen,1 spiker, 2 muhasebe elemanı, 1’i gündüz çalışan, 1’i gece bekçiliği yapan 2 müstahdem olmak üzere toplam 9 kişiden ibaretti…” (s.16-17) denilmektedir.  Tüm bu olumsuzluklara rağmen valilik ve devlet kurumlarının desteğiyle olumsuzlukların aşılıp müzik ve kültür yaşamımızda iz bırakan başarıların sergilendiği ifade edilmekte; bu başarıların belki de en önemlisinin “Çukurova’dan Sesler Türk Halk Müziği Topluluğu” olduğunun altı çizilmektedir. Elbette ki bu doğrudur… Dünyanın hiçbir bölgesinde belki de tüm olumsuzluklara rağmen Selahattin Sarıkaya, Ali Limoncu, Kazım Karaörs,  Mustafa Canan, Kazım Sanrı, Abdurrahman Yağdıran, Şaban Gen, Necla Babacan Gen, Necla Dönmez, Ayten Maracı, Burhan Paker, Burhan Bilgin, Atila Tanyeli ve daha niceleri gibi isimler başta olmak üzere onlarca sanatçı yetişmez ve ülkemiz müziğine radyo yoluyla bu kadar şarkı, türkü, beste armağan eden bir Adana ve Çukurova gerçeği olamaz. Sinema ve edebiyatın bereketli toprakları müzik için de geçerlidir yani… 
Dönelim “Çukurova’dan  Sesler Korosu”na.. 
Radyonun kurulmasıyla Selahattin Sarıkaya yönetiminde çalışmalarına başlayan Çukurova’dan Sesler Korosu 1 mikrofonla konserlerini verdiği ve mikrofonun da kadınların  önünde bulunduğu için erkeklerin sesinin daha az çıktığı gibi ilginç bir noktaya dikkat çekiliyor. Haftanın üç günü prova, iki günü için ise emisyon için radyoya gelen Türk Halk Müziği ses ve saz sanatçılarından oluşan koronun elemanlarının istisnai akit usulüne göre, katıldıkları program başına ücret aldıkları belirtiliyor.  Adana İl Radyosu’nun Çukurova’dan Sesler Korosu vasıtasıyla Adana ve çevre illerden Fahri Işık, Müslüm Gürses, Halit Arapoğlu ve Abdurrahman Yağdıran gibi ses sanatçılarının bu koroda yetiştiği dile getirilirken, dikkat çektiği ve ulusal üne sahip olduğu gerçeği ifade edilmiştir. Çukurova’nın zorlu sıcağında cihazların dinlendirilmesi gerektiğinden 06:00-10:00/12:00-14:00 ve 18:00-22:00 saatleri arasında radyo yayının yapıldığı da vurgulanırken; “Çukurova’dan Sesler Korosu”nun 1970’lerin ilk yarısına kadar etkinliklerini sürdürdüğü de vurgulanıyor. Ayrıca, Adana İl Radyosu”nun spikeri olan Bilge Baykara’nın  (eşi Soner Baykara)  özgün bir yerli program olarak “Bilge Abla’dan Masallar” ile radyo adına farklı bir yer edindiği de dile getirilen kazanımlar arasında olduğu görülmektedir. Ayrıca ilgi gören bir program olarak THM-TSM ve Batı Müziği dallarındaki ”Dinleyici İstekleri”nin de adı geçmektedir.    (s.18-19-26-29) 


*ADANA RADYOSU MERSİN’E TAŞINIYOR
1920’lerde başlayan ülkemizdeki düzenli radyo yayınlarının 1 Mayıs 1964 tarihi itibarıyla Türkiye Radyo televizyon Kurumu’nun kurulmasına olanak sağlar. Daha sonra ise Adana İl Radyosu’nun  kapatılıp, cihazlarının bölge radyosu olarak yeni kurulan Trabzon Radyosu’na devredilerek, Mersin’e taşınır. Ancak taşınılmaması için de Adanalılar çok direnir…  Çukurova Devlet Senfoni Korosu, Devlet Klasik Türk Musikisi Korosu ve Adana Havaalanı örneklerinde de yaşandığı gibi Adanalılar radyolarının Mersin’e taşınmasını istemezler ve bir heyet olarak dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e gittiklerinde, Demirel: ”Sayın Başbakanım; biz Adana Radyosu’nun Mersin’e taşınmasını istenmiyoruz” şeklinde kendisine ulaşan dilekleri karşısında: ”Ağam, biz Adana Radyosu’nu kapatmıyoruz ki binaenaleyh daha büyük bir radyo hâline getiriyoruz. Radyonuzun adı daha kapsayıcı ve tarihi olacak. O bölgenin adıyla anılacak. Radyonuzun adı ‘Çukurova Radyosu’ olacak” dese de, o günden bugüne hiçbir Adanalı ve o dönemin Adana İl Radyosu ve “Çukurova’dan Sesler” sanatçıları bunun doğru olmadığı kanısına varır ve müziğin kaybının büyük olduğunu düşünür. Bu yanlış değildir… Adana Radyosu’nun teknik meknik şu bu nedenlerden dolayı Mersin’e taşınması onlarca sanatçı ve eserlerle birlikte Adana’dan taşan müzik pınarının kurutulması ve adeta bir müzik katliamından başka bir şey değildir. Somut sonuç budur. Ve bakın ondan sonra da O sanatçı ve eser üretimi hızla azalarak yok olmuştur. “Çukurova’dan Sesler Mersin’e taşınsa da çok verimli ve uzun ömürlü olmamış, müziği katledenler muradına ermiştir. 


*ÇUKUROVA RADYOSU  
TRT Çukurova Radyosu’nun Mersin’in Kazanlı mahallesindeki kuruluş tarihi 3 Mart 1968. İlk Radyo Müdürü ise Adana İl Radyosu’nun Yayın Şefi olan Uğur Özkeleş, zaman içinde, Ergun Evren, Bölge Müdürü olarak Ali Rıza Erdoğan, Yaşar Çamurdan, Ali Osman Akça, Mehmet Kökçü, Hasan Gizli, Mehmet Karagöz;  Prodüktör İsmet Kesen, Fethiye Kılınç ve yine zaman içinde Mesut Özgen, Dr. Hasan Ali Kasır, Lütfi Kılınç, spikerler Bilge Baykara, Nazım Oktar, Mesut Mertcan, Alper Yetgün, Yasemin Kadıoğlu, Ayfer Durak, Hafize Okan, Selvi Karakoç, Şükriye Turan, Tuncay Özkor, Hamiyet Kolcalar, Göksel Durna, Sema Sözer, Necla Akbulut, Nur Görür, Hakan Erendor, Yapım ve Yayın elemanı Ufuk Bakır, Tuncay-Ertan Tanyel, Teknisyen (Uzman) Şener Mermer, Orhan Güzeller, Önder Uzun, Mübeccel Karakaya, Teleks Operatörü Tuncay Hakkı Görgülü ile Kemal Öğretmen, Hüseyin Ertuğrul ve Teknisyen Cahit Yıkıcı, Alibaz Yalçıner, kameraman olarak Yüksel Hançerli’nin adları geçmektedir. Daha sonra , 03.03.1968 tarihinde orta dalga üzerinden yayın hayatına başlayan TRT Çukurova Bölge Radyosu 1969 yılının Haziran ayında Mersin’in Hamidiye mahallesindeki yeni yerine taşınır. Daha sonra da İl Özel İdare binasının son iki katında yayın sürdürülür (1982-2000). 16 Kasım 2000 tarihinde ise Üç Ocak Mahallesi’ndeki kendi binasına taşınır.  Çukurova Radyosu döneminde, “Liselerarası Bilgi Yarışması”, ”Köy Odası”,  “Eski Günler Eski Düğünler”, “Çukurova Radyosu Çocuklarla Başbaşa”,  “Kim Bu Çocuklar”, “Bölgemizde Sanat Olayları” (İlk sanat programı), “Karacaoğlan Dadaloğlu Yurdundan”, “Dilde Telde Çukurova”, Günaydın Hukuk”, “El Emeği Göz Nuru”, “Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri”, “Bölgemizde Spor”, “Öğleden Sonra”, “Öğle Üzeri”, Çukurova Radyosu’nun ilk canlı programı olarak “Günaydın”, devamında, “Gün Başlarken”, “Merhaba Çukurova”, “Çukurova’dan”, “Günün Rengi”, “Biz Bir Aileyiz”, “18’den 20’ye” “Kalkınma Yolunda Köylerimiz”, “Bölgemizde Geçen Hafta”, ”Çukurova’da Spor”,”Akdeniz’den Toroslar’a”, “Ormanda Bir Köy”, ”Sorun Söyleyelim”, “Derdini Söylemeyen Derman Bulamaz”, ”Toros Yörükleri”, “Geceden Sabaha”, “Santral”, “Sabahın Nağmesi”, “Müzikle Yaşayanlar”, “Günaydın Türkiye”, “Gecenin İçinden”, “Memleket Türküleri”, “Gece Ezgileri” ve “Baraklar”, “TRT Türkü’de Sabah”, “Çukurova’dan Sesler”, “Türkülere Gönül Verenler”, “İki Solistten Türküler” gibi programlar birbirini izler.  Bu ara, “Dilden Dile” ve birçok türküyü de derleyen Çukurova Radyosu Prodüktörü Hüseyin Ertuğrul ile İstanbul Radyosu Prodüktörü olan ve seksen yılında öldürülen Derlemeci-Gazeteci-Yazar Ümit Kaftancıoğlu tarafından yapılıyor. Kitapta ayrıca Mersinli sinema yönetmeni Atıf Yılmaz ile yazar Hıfzı Topuz’un, Kaynak Kişi Abdurrahman Yağdıran’ın, THM Araştırmacısı Halil Atılgan’ın, sanatçı İbrahim Can ile Âşık Feymani’nin Çukurova Radyosu’ndaki fotoğrafları yer almaktadır. 
Bu ara radyolar arası savaşta gündeme geliyor Çukurova Radyosu’nun da katıldığı Kıbrıs Barış Harekatında; Rum tarafı tahrik edici bir niyetle “Bekledim de Gelmedin” adlı şarkıyı çalarken, Kıbrıs Türk tarafındaki Bayrak Radyosu’nun da yanıt olarak “Bir Gece Apansız Gelebilirim” adlı şarkıyı çaldığı kitapta yer alıyor.  Bu ara Çukurova Televizyonu kuruluyor (1974). Vericisi ise Adana’daki Davudidağ’a konulan ve yayın stüdyosu Adana Belediye binası yanında olduğu belirtilen Adana Televizyonu kuruluyor (1974/1976)  Spiker Şengül Karaca Kılıç’ın haberleri izleniyor bu dönemde.  
  Yine bu arada, Adana İl Radyosu ile aynı dönemde yayın hayatına başlayan ve Çukurova Radyosu’yla ortak yayınlar gerçekleştiren Gaziantep Radyosu’nun 19 Aralık 1981 tarihinde kapatılıyor. 12 Eylül darbesinde TRT Çukurova Bölge Radyosu Müdürlüğü olan kurum ismi TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir. Hatay Radyosu 1996 yılında kurulmuş.  
Bu ara yayın seyrine 1990 yılında özel televizyonlar,1992 yılında da özel radyolar katılır. TRT Çukurova Radyosu stereo ses teknolojisini yayınlarında kullanmaya başladığı Mersin ve çevresinde FM bandında da yayın yapmaya başlar. TRT Çukurova Radyosu, 06:00-18:00 saatleri arasında Radyo 4 frekansı üzerinden Adana, Mersin, Gaziantep, K.Maraş, Hatay, Kilis ve Osmaniye illerini kapsayan yayın alanında haftanın yedi günü, 12 saat canlı yayın yapmaktadır.  

*(Adana İl Radyosundan Günümüze Çukurova Radyosu/Mert Şahin-Cem Kurtçu/2018/142 sayfa)

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00