Prof. Dr. Özer OZANKAYA


ABDÜLHAMİT HAYRANLIĞI, DEMOKRATİK ULUSAL RUH VE ÜLKÜDEN YOKSUNLUĞUN GÖSTERGESİDİR!


Hukuka ve yasaya bağlı yönetim isteyen Mithat Paşa´yı Taif´lerde boğdurmasıyla, özgürlük ozanı Nâmık Kemal gibi ulus aydınlarını Magosa zindanlarında, sürgünlerde çürütmesiyle, ülke ekonomisini yabancı sömürüsüne teslim etmesiyle ? tarihe Kızıl Sultan olarak geçen Abdülhamit´e Atatürk Cumhuriyeti´nde övgüler dizilip anılması;

Tarihin baştan sona çarpıtılarak, örneğin şu 7 Mart gününde Ulusal Kurtuluş Savaşı sayesinde Rus boyunduruğundan kurtuluşlarını kutlayan Artvin, Ardahan ve Kars´ın, Kıbrıs´ın .. ULUSA KARŞI SORUMSUZ, HUKUK TANIMAZ Abdülhamit döneminde düşmanlara bırakıldığının saklanması;
Atatürk´e sövenlerin ise kaçak saraylarda ağırlanması, resmi kimliklerle ziyaret edilmesi, ?;
Tıpkı Abdülhamit´in yaptığı gibi, hukuka ve anayasaya bağlı yönetime ve dolayısıyla özgür ve güvenli seçimlere de son vermek niyetinin gözüpekçe sergilenmesi anlamına gelir, kanısındayım.
Bir siyasal ikidar neden böyle bir yol izlemek isteyebilir?

Sorunun yanıtı, kanımca, o iktidarın önderlerinde bir ?demokratik ulusal ülkü?nün olmayışında yatar.
Bir ülke halkında ulusluk ruhunun olması, o halkta ?ulusal bir ülkü?nün bulunmasına bağlıdır.
Osmanlı, özellikle de Abdülhamit alalaması yapanlar, ulusluk ülküsüne yer vermedikleri için yukardaki davranışları sergilemektedirler.
Onların sözlüklerinde ?Türklük, Türk ulusluğu? kavramları yerine ?ümmet anlamındaki millet? kavramının, dinsel kimlik özelliklerinin, cemaat bölünmeciliğinin, saltanat, saray, reis, ? söylemlerinin geniş yer tutması, bir çok kurumların adlarından ?Türk, Türkiye? nitelemesinin çıkarılması, ?, düşünce ve ruh yapılarında, Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve Cumhuriyet yönetimiyle yetkinleşen ?Türk ulusluğuu?nun benimsenmediğinin göstergesidir, kanısındayım.

OYSA ULUSAL GÜÇ, ULUSAL BÜYÜKLÜK, ULUSAL BARIŞ, GÜVENLİK VE GÖNENÇ, YÜKSEK BİR DEMOKRATİK ULUSAL ÜLKÜYE VE BU ÜLKÜYE ULAŞABİLMEK İÇİN GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ AHLAKINA SAHİP OLMAYA, ULUS OLARAK BU KOŞULUN BİLİNCİNDE OLMAYA BAĞLIDIR.
Ama bilmedikleri bir gerçek var: Ne denli çabalansa da, bir ulusun, özellikle de Türk ulusunun ruh ve düşünce yapısını, köklü ahlakını kökünden değiştiremezler.
Farsçayı yönetim, eğitim, bilim ve kültür dili yapan 300 yıllık Selçuklu, 600 yıllık Osmanlı, ne Arap ve İranlılarla ortak bir ulusluk oluşturabildi, ne sözde İslam adına fethettikleri ülkelerdeki Hristiyan halkların din ve ulusluklarına dokundu. Ama Türk ulusuna kendi ulusluğunu unutturmaya, onu ulusal kimliğinden uzaklaştırmaya çalıştı. Türk ulusunu tek kelimesini anlamadığı Arapça Kur´anı ezberlemekten beyni sulanmış hâfızlara döndürmek istedi.
Ama tüm devlet gücüne ve çabalarına karşın, Türk ulusu, binlerce yıllık ruh ve ahlakını Hacı Bektaşlar, Yunus Emreler, Erzurumlu Emrahlar, Köroğlular, Pir  Aultan Abdallar,  Karacaoğlanlar, Kaygususz Abdallar, Teslim Abdallar ? Veyseller gibi günümüze değin gelen FİLOZOF-OZAN geleneğiyle, ulusal belleği olan dilini ve bu dil aracılığıyla da ulusal ruh ve ahlakını korumuştur.
Örneğin Hacı Bektaş ile, ?Her ne arar isen kendinde ara ? Kudüs´te, Mekke´de, hacda değildir!? diyerek dinsel dogmalardan özgürlüğü haykırmış;
Yunus´la ?Şeriat bir gemidir, gerçeklik denizidir ? Ne denli sağlam olsa geminin tahtaları ? Ona dalga vurdukça aşınıp gidesidir? diyerek dinsel dogmacılığa baş kaldırmayı sürdürmüş, ?hile-i şer´iye?den yüzlerce yıl binlerce kadı fıkralarıyla yakınmış, ?Bir tek gönül yıktın ise ? Bu kıldığın, namaz değil!? diye uyarmış, ?Sevelim, sevilelim?demeyi sürdürmüştür.
Atatürk de bu ölümsüz tarihsel erdemleri çağın gereklerine temel yaparak çağdaş bir Türk ulusluğu ülküsü kazandırmıştır.

?Egemenlik, kısıtsız ve koşulsuz olarak ulusundur!?

"Türkiye Devleti´nin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir."

?Ulusa ait gerçekleri ulustan gizli etmeyiniz.?

?Bireyler düşünen varlıklar olmalıdır; bireyler düşünür olmadıkça bir ulusu iyi ya da kötüye herkes yöneltebilir.?

?Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum durumunda yaşatır; ya da bir ulusu tutsaklık ve düşkünlüğe bırakır."

"Ulusal kültürümüz uygar ilkelerle ve özgür düşüncelerle beslenip güçlendirilmelidir... Korkutma temeline dayalı ahlâk bir erdem olmadığı gibi güvenilir bir ahlâk da değildir.

"Okul, genç kafalara insanlığa saygıyı, ulusa ve ülkeye sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Ülkesini ve ulusunu kurtarmak isteyenler, aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmalıdırlar. Bunu sağlayan okuldur."

?Yüksel Türk! Senin için yükselmenin sınırı yoktur!?

seslenişleri, bu çağdaş ?Türk ulusluğu ülküsü?nü anlatır.

Atatürk Cumhuriyetiyle çağdaş insanlığa örnek olacak biçimde yetkinleşen Türk ulusal ruhu, ahlakı ve ülküsü, sonsuzluğa dek yaşayacak güçte olduğunu kanıtlayarak, Batı´nın BOP´la Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşını ve Lozan´ı ters-yüz etmek kastıyla saldırıya geçen Türk düşmanlığını ve düşkün Osmanlı´nın yaptığı gibi onu içerden destekleyen, hukuk tanımayan, dürüst seçim güvencesi bırakmak istemeyen ümmetçiliği yenecek, ?TÜRKİYE CUMHURİYETİ´Nİ KURAN TÜRKİYE HALKINA TÜRK ULUSU DENİR!? ruhu ve ülküsü ile, özgürlük, kardeşlik, barış ve gönenci sonsuza dek sürdürecektir.

 PROF. DR. ÖZER OZANKAYA

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00