Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


YÜRÜYORUZ YOLUNDA

Bandırma Vapuru'nda birlikte yol alan, Atatürk'ün yaveri Muzaffer Kılıç'ın anılarından:


"Galata rıhtımından 16 Mayıs günü akşamüzeri kalkan bir motorla Bandırma Vapuru’na geldik. Vapur Kızkulesi açıklarında demir atmış bizi bekliyordu. Hemen hareket ettik.

Karadeniz’de müthiş bir dalga vardı. Vapurumuz denizde fındıkkabuğu gibi sallanıyordu. Bizleri deniz tutmuştu. Deniz biraz durulunca güverteye çıkıyor, biraz hava alıyorduk. O zaman Atatürk de kaptan köşküne çıkıyor, kaptana emirler veriyordu.

Hepimiz sarhoş gibiydik. “Allah’ım, sahile hayırlısı ile bir çıksak” diye dua ediyorduk. Nihayet 19 Mayıs 1919 günü sabah altı sularında gün ağarırken Samsun görüldü. Deniz de iyice sakinlemişti. İnmek için hazırlıklara başladık. Hepimiz perişandık. Sağ salim karaya çıkacağımız için Allah’a şükrediyorduk.

Bir ara vapurun güvertesine bir göz attım. Bir de baktım ki Atatürk tıraş olup, tertemiz paşa elbiselerini giyinmişler; sapasağlam ve dipdiri, bir heykel gibi, bir kuvvet ilahı gibi elleri arkalarında Samsun’a bakmıyorlar mı? Sanki fındıkkabuğu gibi üç gündür sallanan bu vapurla O yolculuk yapmamışlardı.

Ben, O’nu görünce halimizden utandım. Çünkü Atatürk de bir kara subayı idi. Kendileriyle ta Halep’ten beri beraberdim. Belki de on defa açık denizde yolculuk yapmamışlardı. Hemen kamaralarımıza koşarak kendimize çeki düzen verdik. Tıraş olup kılık kıyafetimizi de Atatürk’e göre düzelttik. Sonra küçük bir sandalla sahile çıktık."

Anıtkabir'in duvarında yazılıdır Atatürk'ün tek bir cümleye sığan ulusal egemenliğe ve bağımsızlığa duyduğu özlemi ve bunu 16-Mayıs-1919 günü Samsun'a çıkmadan önce çok yakınlarına söylemiş:

"Alınacak tek bir karar vardı. Hakimiyet-i milliyeye müstenit, müstakil yeni bir Türk devleti kurmak."

Nutuk'a da bu umuda atılacak adımı çok güzel ifade eden bir cümleyle başlamış: “1919 yılı Mayıs'ının 19.günü Samsun'a çıktım.Ülkenin genel durumu.." diyerek de devam etmiş.

Bittiğinde TBMM'de 6 gün boyunca Nutuk'u okumuş. Ve sözlerini şöyle bitirmiş: "Efendiler bu nutkumla, milli varlığı sona ermiş sayılan bir milletin istiklalini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlattım. Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu Türk gençliğine emanet ediyorum."

O vapura bindiğinde inandığı tek şey, kurtuluşa giden yoldaki milli mücadele kararlılığıydı. Kurtuluşun Anadolu'dan başlayacağına olan inancını, kararlılığını yanına alarak bindiği Bandırma Vapuru, bir ulusun var olma mücadelesiydi.

"Kalk uyan, yoksa ardı hicrandır" denilen o günlerde, Samsun'da öyle bir bağımsızlık ateşi yaktı ki herkes O'na inandı. Bu öyle bir inançtı ki işgal edilmiş bir ülkeden, ümidini yitirmiş, yokluk içindeki bir milletten yepyeni bir vatan yarattı.

Bağımsızlığı, aklı, bilimi, çağdaş bir yaşamı savunan düşünceleriyle ve millet olma bilincini, vatan sevgisini aşılayan zekâsıyla o limana ulaştığında emanetinin bekçisi olarak aydınlık bir geleceğin simgesi gençlere güvendi. O limana ulaştığı gün O'nun aynı zamanda "Doğum günüm" dediği gün oldu. O gün doğan güneş tüm yurdu sardı.

Bir başlangıçtı 19-Mayıs. Sancılı bir dönemden geçen ülkemizin, yeniden doğuşuydu. Biz hep o vapurdayız. Yürüyoruz yolunda, izindeyiz.

Kutlu ve daim olsun.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00