Ahmet DUMAN


Kaybediyoruz…

haklı çıkıyorum ama iş işten geçmiş oluyor...


Neredeyse 60 yıldan fazla olmuş; ilk duyduğum küresel salgın Asya Gribi adıyla anılan bir grip salgınıydı. Asya’dan kalkarak dünyayı dolaşıp bu arada her salgının yaptığı gibi ülkemize de bir uğrayıp bir takım canları almıştı.

Cumhuriyet kurulduğu gün karşısında açlık yoksulluk üretimsizlik gibi karşıtlarının yanında bir de sıtma, çiçek ve trahom salgınları  bulmuş bunlarla da uğraşmıştır.  Geçmişimizle övünmeyi pek severiz ama bazen hak veriyorum kendime; gerçekten övünülecek bir geçmişimiz de var. Cumhuriyetin sıtma ve çiçek hastalığıyla uğraşısı zaferle sonuçlanmıştır. Dünya sağlık örgütü çiçek hastalığını ihbar edene ödül sözü vermiştir. Bu hastalıklar tek sıtma ve trahom hastası kalmamak üzere yok edilmiştir. Bunlar Cumhuriyetin dünya çapında başarılarıdır.

Şimdi Cumhuriyetimiz yeni bir salgınla boğuşuyor. Adını bile doğru dürüst bilmediğimiz bir virüs bu. Kimi devlet büyüklerimiz covit-19, kimisi kovid-19 (bu Türkçe sanırım), kimisi yeni koronavirüs (demek eskisi de var), kimi koronavirüs, kimi korona (biraz içli dışlı bir ifade. hey korona! der gibi) diyerek anıyor. Her haber sunucusunun bir virüsü var anlayacağınız!

Konuya dair ilk yazımı 25 Şubat tarihinde henüz bu denli dallanıp budaklanmadan ekonomik ve toplumsal yönleriyle yazmışım özellikle ekonomik yönden bu olayın bizim hasta ekonomimizi ezeceğinden söz ederek yazıyı “Allah korusun” diyerek bitirmişim. O sırada dünya çalkalanıyor günlük ölüm ve hasta istatistikleri medyada boy boy yer alıyordu.

Daha sonra üç yazı daha yazmışım: sonuncusu geçen haftaydı. Demokrasiye olan aşkımız nedeniyle hükümetin sokağa çıkma yasağı koyamadığına değinmiştim. Hükümetin ne tür bir hesap içinde olduğunu bilmem olası değil. Zaten oldum olası “leri” demokrasiye, “yüksek” politikaya aklım ermedi. Hesap ne olursa olsun sokağa çıkma yasağı olmadan geldiğimiz yerde bu yazıyı yazdığım, 06.04.2020 tarihi sonuçlarına göre bir günlük ölü sayısı 75! Toplam ölü 694! Daha ne olsun?

Yani devletin Yeni Adana’nın 25.02.2020 tarihli nüshasında Ahmet Duman’ın yazısını okuyup ders alması olası değil biliyorum ama akıl için yol birdir lafı da boş laf değil. yani bazı şeyleri düşünmek için farklı yeteneklerde olmak gerekmiyor. Ortalama ve ortak bir akıl öncelikle sağlık personeli, sadece bu salgına ayrılmış hastane ve yatak, sarf malzemeleri konularında önlem alırdı.

Her konuşan bir 14 gün tevatürü yapıyor yada iki hafta! 14 gün sokağa çıkmayın 14 gün kendinizi karantinaya alın, 14 günde sonuçlanacak önlemler gibi başlıklarla olay yönetilmeye çalışılıyor ben de ne yaptım biliyor musunuz?  Bir hesap yaptım: İlk yazımı yazdığım tarihten bu yana 40 gün geçmiş! bu 40 güne 3 adet 14 gün sığıyor. Sadece o önlemleri alabilseydik belki sorun bu kadar vahim olmayacaktı! Değil mi?

Sanıyorum rahmetli Falih Rıfkı bu gibi durumlarda “hep haklı çıkıyorum ama iş işten geçmiş oluyor” dermiş. İş işten geçti. Siz kendi önlemlerinizi sıkı tutun.

Söylemeye dilim varmıyor ama; galiba bu oyunu da kaybediyoruz. Bir kez daha yeniliyoruz!

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00