Geçen haftaki yazımda ülkelerin durumu hakkında bildirim yapmıştım. Avrupa için iflah olmaz demiştim. Aynen devam ediyor. Sanırım ölü sayısı yüz bin civarını geçti.
Bizim iktidar televizyonları da akşama kadar Avrupa’nın, Amerika’nın, Rusya’nın ve Çin’in durumunu irdelemekten yorulmadılar. Ülkemizdeki olayları ise nerdeyse dış basından öğreneceğiz. Utanmasalar memleket güllük gülistanlık diyecekler.
Hâlbuki dünya bizimle dalga geçiyor. Komedyenlerin diline düşmüşüz de haberimiz yok. Adamlar televizyonlarda diyor ki;
“Türkiye virüs tedbirlerini açıkladı. Uçak biletlerinin KDV oranını %18 den % 1 düşürdü.
Bizim gazeteler de şöyle yazıyor; İstanbul havaalanlarına iniş kalkışlar durduruldu.
Bütün dünya bu haberi yayınlayıp arkamızdan kıs kıs gülerken, sosyal medyadan bir komşu bana video yollamış. Videoların birinde Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener ile Selahattin Demirtaş’ın karısının fotoğrafı var. Altına da bir sürü küfürler sıralanmış. Çoğunluk diyor ki;
“Hem ülkücüyüm diyor, hem de PKK lılarla iç içe fotoğraf çektiriyor.”
“Güler misin ağlar mısın” demiştik ya, hiç değişmiyor. Üç veya dört kadın bir araya gelmişler, barış çağrıları yapıyorlar. Kardeşlerin birliği düşüncesini hayata geçirmeye çaba sarf ediyorlar ama bir grup yaratık, iki kadının fotoğrafını koyup, birilerine küfür ettiriyorlar. Yazık! Hem de çok yazık! Hâlbuki bu kafalar bundan üç beş sene önce o hain dedikleri kişilerle, Apo’nun mektubunu Diyarbakır’da okutup “megri megri” türküsünü söylüyorlardı.
Diğer video da bundan farklı değil. Daha da kötü bir teşhis; Sn.Kemal Kılıçdaroğlu’nun resmini koymuşlar, altına da şu cümleyi yazmışlar;
“Ben asla Osmanlı torunu değilim.”
Altına da yine küfürleri sıralamışlar. Yok, sen Müslüman değilsin, yok, sen Ermenisin, asla Osmanlı torunu olamazsın. Yok, bilmem ne!“
Memleketin yarısı bir araya gelmiş küfür yazmışlar.
Diyorum ya, gülsem mi ağlasam mı, ne diyeceğimi şaşırıyorum. Geçenlerde Kılıçdaroğlu’nu canlı yayında dinledim. Adam diyor ki;
“Benim soyum İran üzerinden gelmiş, Anadolu erenlerindendir. Benim dedem peygamber torunudur. Seyittir. Şu anda sandukası İslam Eserleri Müzesinde koruma altındadır.”
Buna benzer cümleler kurmuş adam. Birden aklım dimağım Kerbela olaylarına gidiverdi. Bir Tarafta peygamber torunu Hz Hüseyin, diğer tarafta, Yezid, yetmiş küsur çoluk çocuğun karşısına bir orduyla çıkmışlar. O mübarek insanı şehit edip, kafasıyla top oynamışlar.
O Yezid’in düşüncesiyle bu günkü Kılıçdaroğlu düşmanlığı arasında ne fark var? Bu kafalar bu ülkeye uyuyor mu? Bu insanlar, tanımadıkları, üstelik tanımak istemedikleri, bir şahıs hakkında nasıl ön yargıda bulunabiliyorlar? Ve resmini koyup küfür ediyorlar.
Ben son kırk yılımı İslami bilgiler peşinde geçirdim. Bir yerde şunu gördüm. Koskoca Peygamberimiz(sav) birini getirmeleri için üç sahabe gönderir. Onlar söylenen adamı tarlada bulurlar. Adam diretince, sahabeler onu öldürürler. Dönüşte Peygamberimiz(sav)’e onun kâfir olduğunu söylerler. O mübarek Peygamber onlara şu meşhur sözü söyler;
“Ne biliyordunuz onun inanmadığını, açıp kalbine mi baktınız?” Ve o adam için Yahudilere kan bedeli öder.
Yine bir sahabe, başka bir sahabe için; ”Bu cennetliktir.” sözünü kullanıyor. Yine ona cevap olarak diyor ki;
“Onun cennete gideceği bilgisini sana kim verdi, sen Allah’a şirk koştun. Çünkü Allah’ın kimseye vermediği bir bilgiyi vermiş gibi Allah’ın üzerine attın. Onu yalanladın.”
İslamı bilmek bile bu memlekette suç olmaya başladı. Ama yalan yanlış bilgilerle her türlü pisliği yapanlar el üstünde tutuluyor. Yaşar Nuri Hoca’nın dediği gibi insanları Allah ile aldatıyorlar. Yazık! Bu memlekete bu davranışlar uymuyor.
Kılıçdaroğlu demiş ki;
“Ben Osmanlı torunu değilim.”
Kim, neyi, nasıl anlıyor, anlamıyorum. Yahu Osmanlı sülalesi bir hanedanlıktır. Onların soyu Kayı boyu aşiretinden gelir. Bütün tarihçiler bunda ortak fikirdirler. Benim sülalem ise Avşar aşiretinden gelmiştir. Osmanlı ile aynı yolu takip etmişler. İran’ın Horasan bölgesinden Anadolu’ya girmişlerdir. Ben nasıl oluyor da Osmanlı hanedanlığının torunu olabiliyorum. Kılıçdaroğlu nasıl Osmanlı hanedanının torunu olabilir, akıl var mantık var.
Haydi deseler ki;
“Osmanlı bizim geçmiş tarihimizdir.” O vakit doğrudur. Bizim atalarımız da Osmanlı devletinde yaşamıştır. Ama biz Osmanlı hanedanlığının torunları değiliz. Sn. Ecevit olsaydı doğru olabilirdi. Çünkü onun teyzesi Osmanlı torunuyla evliydi. Tabi ki o bile torunları sayılmaz.
Üçüncü davranışa gelince, bunlara göre iyi de kötü de değer kaybetti. Adamın sülalesi Ermeni diyor ve öyle küfürler savuruyor ki, bre ahlaksız herif! Ermeniler bu millet ile sekiz yüz sene birlikte yaşamışlar. Katliamlar yapılmadan önce Osmanlı’nın birinci sınıf vatandaşıydılar. Ziraat Bankasının kurucuları Ermenilerdir. O çok sahip çıktığınız Osmanlı’nın kaç tane sadrazamı ermenidir. Belki de Ermeni sadrazam sayısı Türk olandan çoktur. Bir insanı beğenmiyorsan, illaki ona saçma sapan karalama yapmak mecburiyetinde misin?
Bu güzel komşumuz geçenlerde yine bir yazı göndermişti. Onda da; Vehbi Koç ailesinin Yahudi olduğunu anlatan uzun bir yazıydı. Hemen durumu anladım. Aynı kafa aynı karalamayı, bu defa da bu aileye yapıyordu.
Eğer Koç ailesi AKP’yi desteklemiş olsaydı, böyle bir yazı olmayacaktı. Fakat adı geçen aile, geçmişte Menderes’e, daha sonra Özal’a şimdi de AKP’ye gönül vermediğinden bu iftiralar kullanılıyor. Artık bunu anlatmaya gerek yok.
Yahudiler, Osmanlı’nın birinci sınıf vatandaşıdır. Şu İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı onlardan borç alınarak yapılmıştır. Hatta birçok padişahın annesi Yahudi’dir. Bunları ya bilmiyorlar ya da insan karalamak için, yazıyorlar. Ardından da millete küfür ettiriyorlar.
.
Diyeceğim odur ki, “Allah insanımızı AKP iftiralarından korusun.” Başka söze gerek yok
