PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


5-BİLİMSEL GERÇEKLİK


Bilimselliğin en önemli ölçütü, çalışmanın dizgeli bir şekilde yapılmasıdır. Amaç, var olan değişmez bilgileri belli bir yöntemle kullanarak başka değişmez bilgiler ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Bu sayede genellenebilecek ve sorun çözmede kullanılabilecek gerçek ya da gerçeğe yakın bilgi potansiyeli oluşturulur. Elde edilen bu değişmez bilgiler, başka sorunların çözümünde yeniden kullanılır.

 

Gerçek nedir?

Gerçek, bilinçten bağımsız, somut ve nesneldir. Bilinçten bağımsız olarak tüm varolanlar gerçektirler. Bu anlamda gerçek deyimi, ´özdek´ ve ´nesne´ deyimleriyle de ilişkilidir. "Özdek, bize duyumlarla verilen nesnel gerçekliktir". Tüm nesneler de gerçektirler. Gerçek deyince bilincimizin dışında nesnel olarak ortaya çıkmış bulunan nesne, nitelik, koşul, durum vb. gibi olgu ve olayları anlarız.

Gündelik dilde "gerçek" terimini "doğru" terimiyle karıştırmamak, eşanlamlı birer kavrammış gibi birbirleri yerine kullanılabilir diye düşünmemek gerekir. Felsefe dilinde "doğru" çoğunluk işin içinde hep insanın olduğu daha üst bir konuma karşılık gelir. Gerçeğin ya da gerçek olanın sezgisinin bir biçimde bilinmekte olduğunu anlatmak için kullanılır. Bu anlamda "doğru" terimini birtakım kendiliklere uygulayabilmek için hep bir insan öznesine, bilme ya da algılama gibi temel bir insan etkinliğine ya da bilinç yaşantısına gerek vardır. Oysa bunun tam tersine "gerçek" terimi bilenden, bilinçten, insandan bağımsız olarak kendi başına var olabilen nesneler için kullanılmaktadır. "Gerçek" terimi, bütün bu yaygın anlamları yanında felsefe tarihinde, özellikle de usçu düşünürlerin felsefelerinde, bazen bizim kuramsallaştırmalarımıza gerek duymadan, kendi başına var olan bir "kavramlar" ya da "evrensel" dünyasını, bazen de bir nesneyi nesne yapan olmazsa olmaz niteliklerin nedenini, kökenini, kaynağını oluşturduğu düşünülen gerçek özü ya da düşünceyi anlatmak için kullanılmıştır.

Yine felsefe tarihinde bazı filozofların felsefe çerçevelerinde "gerçek" teriminin başka başka düzlemlere taşıyarak yeniden kavramsallaştırıldığı görülmektedir. Örneğin Alman filozof Hegel(1770-1831)´e göre "ussal olan gerçek, gerçek olan ussaldır."

Gerçeklerin araştırılması: İmgelerden ve varsayımlardan sıyrılarak, nesnel ve somut olarak var olanın bulunması, anlaşılması ve buna ilişkin doğruların kavranması çabasıdır. Gerçeği araştıracak kişinin, öncelikle bazı bireysel niteliklere sahip olması da gerekir. Bunlardan en önemlisi, kişinin kendini bilmesi, öz varlığını tanıyarak eleştirebilmesi; "iyi ile kötü", "doğru ile yanlış"gibi karşıt kavramları birbirinden ayırt edebilme yeteneğine sahip olması gerekir. Gerçek, her zaman iyi ve güzel olmayabilir. Çünkü " iyi ve güzel" görelidir; evrensel gerçeklerin ise, bireye özgü bir göreli tanıma uyma zorunluluğu yoktur. Gerçeği araştıracak kişinin, hiç beklemediği, istemediği olgularla karşılaşma olasılığı da vardır. Bunlara dayanabilmeli ve direşken olmalıdır.

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05