Tam bağımsız Türkiye ?ye ulaşabilmek için çok çeşitli yollar vardır ki bunların hiçbiri birbirine benzemez !
Tam bağımsız Türkiye´ye ulaşabilmek için gidilecek yollardan birisi Türkiye ulusal ilaç sanayisini kurmaktan geçer . Enerjide akaryakıtta dışa bağımlı olan Türkiyemiz bu iki sektörden sonra en büyük ikinci parayı(doları) uluslar arası ilaç sektörlerine ödemektedir ! Ülkemizde sırf insan sağlığı için ödenen dövizden başka tarımda ve hayvancılıkta dudak uçurucu dövizler ödenmektedir .
Arkadaşlar size bir konuyu anımsatmak istiyorum .Rahmetli İlhan SELÇUK´un Yüzbaşı Selahattin´in romanı ? isminde başucu bir kitabı vardır .İşte bu romanı yazılan Yüzbaşı Selahattin ?in kendi gibi yurtsever oğlu vardır : Rahmetli Cengiz YURTOĞLU!
Cengiz YURTOĞLU babasından aldığı yurtseverlik dersini ömür boyu unutmadı . Mesleği doktorluk olduğu için bizim aklımıza Tam Bağımsız Türkiye´ye gidecek yollardan birinin ulusal ve dışa bağımlı olmayan yerli ilaç sanayisinin kurulması gerektiği yolundaki görüşlerini yerleştirdi .
1923 aydınlanmasını gerçekleştiren devrimci kadrolar emperyalistleri kovduktan sonra ilk önce Sıtma ve Verem hastalığı ile mücadeleye başladılar . Verem için gereken yerlere sanatoryum , Sıtma için mücadele genellikle sulak ,bataklık ve pirinç ekimi yapılan bölgelerde Sıtma ile Savaş Eradikasyonlarını kurdular ve zamanla Sıtmayı da Veremi de yendiler !
Rahmetli Cengiz YURTOĞLU batıdan bağımsız milli ilaç sanayi kurulması konusunda başarılı olamadı . İç ve dış ilaç tekellerine gücü yetmedi fakat bizleri uyandırdı .
İnancım odur ki gelecek kuşaklar Türkiye´de yerli (Milli) ilaç sanayisini kuracak ve Tam Bağımsız Türkiye´ye gidilecek yolun birisini açacaklardır .
Yüzbaşı Selahattin´i , oğlu Cengiz YURTOĞLU ?nu ve milli ilaç sanayi kurulması için savaşım veren tüm yurtseverleri saygıyla anıyorum .
Sağlıcakla kalın.
NOT: Emperyalist ilaç şirketlerinin ne kadar acımasız olduğunu Adanalılar 40-50 yıl önce öğrendi . Hangi laboratuarlarda yetiştirildiği belli olmayan ve ? Beyaz Sinek ? denilen bir sinek Çukurova´daki pamuk üreticisinin belini kırdı . Hem pamuğun kalitesi düştü hem de pamuk çiftçisi kazandığını ? Beyaz sinek ? denen hayvana harcadı .Adana ve köylerinde oturanlar cibinlik denilen; börtü böcek ,sivrisinek girmesin diye yapılan ve de içerisinde yatılan havadar çadırlarda 3 öğün yemek yemeye başladı .Emperyalist laboratuarlarda üretilen Beyaz sinek Adanalı pamuk yetiştiricisinin kanını emdi !
Adana çiftçisinin başına gelen bu olay bile rahmetli Cengiz Yurtoğlu´nun ne kadar haklı olduğunun ve öngörü sahibi olduğunun en büyük kanıtıdır !