1923 YENİDEN - Ercan AKARPINAR


İDLİP


         Son günlerin sıcak gündemi İdlip. Bilgi kirliliğinin ve fitnenin fazla olduğu durumlarda doğru ile yanlışı ayırmanın yolu, ne istediğinizi,  tercihinizi net bir şekilde ortaya koymak ve diğerlerinin aldığı nihai kararları ve attığı adımları bununla mukayese etmektir.

         Biz,  1923´ün beş kurucu değerine dayanan, milli ve üniter bir Türkiye istiyoruz. Toprak bütünlüğümüzü ve siyasi birliğimizi muhafaza etmezsek,  küresel kapitalizmin ekonomik ve siyasi saldırıları ile baş etmemiz mümkün olmayacaktır. Buna birde, evanjelik Hristiyan ve Siyonist Yahudi dinci fanatizminin bölgemiz ile ilgili akıl dışı tasavvurlarını ekleyince, tehlikenin çok daha büyük olduğu görülecektir.

         Tercihiniz ve tespitiniz toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini muhafaza eden milli ve üniter Türkiye  ise, bölgemize de yönelen tehdit için, milli ve üniter yapıdaki komşularımızla omuz omuza vermek gerekliliği açıktır. Peki gelişmeler neden bu doğrultuda olmamaktadır.

         Çünkü iktidar yanlış dış politika yürütmek bir yana, kendi özlemlerinin dış politikasını uyguluyor. Çünkü Meclis muhalefeti, İdlip için son yaptığı vahim ateşkes çağrısı gibi, teröristle devleti aynılaştıran politikalarla bu değirmene su taşıyor. Bölge Kürtlerinin bir kısmı Amerika desteğinde büyük Kürdistan kurulacağı beklentisi ile hareket ediyor. AKP iktidarı ise Sünni Kürdistanlarla büyümüş yeni Türkiye hayal ediyor. Tabi Amerika avucunu ovuşturarak kendi ajandasını uyguluyor.  Çünkü karşısında kendine direnebilecek büyüklükte ve yapıda hiçbir güce tahammülü yok.

         Aynı senaryo 2001´de sahneye konmuştu. Irak Kürdistanı kurulması için başlayan ,İslam alemini mahveden saldırılara direnen Ulusal Sol ve Milliyetçi partiler bir şekilde tasfiye edildi. 1980´den beri, gerek banker faciası, gerek banka hortumculuğu, gerek hayali ihracat, gerekse bütçe dışına aktarılan fonlar yani kuralsız piyasa kumarcılığı ile ülke ekonomisi  krize açık hale gelmiş, Merkez bankasının bir kamu bankasını ödeme yapamaz hale getirip açığa düşürmesi ve piyasadan bir anda toplu dolar alınması, kırılgan yapıdaki ekonomide krizi tetiklemeye yetmiş idi.

         Onaltı yıldır ihracatı ve tüketimi  ithalatla karşılayan politikalar, her kişi ve kurumun aşırı borçlanması ve inşaata dayalı büyüme, ülke ekonomisini yine kırılgan hale getirdi. Bu sefer Amerika´nın Irak politikasına karşı direnen ulusal sol-milliyetçi partiler ise siyaseten güçlü değil. Bilakis, Suriye Kürdistanı yaratılmasına bahsettiğim hülyalarla ortak özlemler taşıyan siyasi partiler etkin.

         Irak´tan sonra sıra Suriye´ye geldi. ÖSO ya teröristtir ya kuvayı milliye. Ya Suriye ile ortak bakanlar kurulu düzenlersiniz ya da sınıra duvar örersiniz. Ama ikisi birden aynı iktidar tarafından yürütülemez, savunulamaz. Bunda diretirseniz, öncesinde yaptığınız seçimlerin faturası önünüze getirilir ve bazı şartlar dayatılır. İşte iktidarın ödemesi gereken faturanın Türkiye´ye dayatılmaması için iktidarın seçimle değişmesi şarttır. Bunun gerçekleşmesi için de kafası karışık hatta süreci destekleyen muhalefetin de değişmesi gerekmektedir.

         Siyasetteki Halkçı  ve anti emperyalist bir parti olmayışının yarattığı boşluk bir şekilde dolacaktır. Hayat ve tabiî ki siyaset boşluk kaldırmaz. O günü beklemeden, pek zayıf bir ihtimal olmakla beraber, Meclis partilerine mensup milletvekilleri, kendilerinin de tasvip etmediğine inandığım bu gidişe dur diyebilirler. Böylesi şerefli bir çıkış, inanıyorum ki toplum tarafından baş tacı edilecektir. Aksi halde, siyaset kendi mecrasında kendi seçeneğini oluşturur ve fakat o zaman  bu milletvekilleri tarihe nasıl geçerler bilmiyorum.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,17% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2243,92% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00