Yeni Adana Gazetesi´nin 10 Ekim 1958 tarihli manşetinde İnönü ?CHP idealistlerin fedakârlıklarını verimli bir surette toplamayı bir vazife bilir? dedi. Manşetin hemen altına konuşmasının bir bölümünü eklemişler ?Bizim safımızda memleket vazifesi görmeye en son kararı vermiş olan idealist vatandaş; hak, şeref ve kıymet sahibi olarak vazife deruhte eder? . İsmet Paşa bu cümleyle, dikta yönetimine doğru kayan bir iktidara karşı alınacak önlemleri de anlatmaktadır.
Türk siyasi yaşamına, CHP önderliğinde kurulan ve ?Güç Birliği? adıyla geçen girişim bu önlemlerin en önemlisidir.
DP 1950 seçimlerini çok büyük bir oy oranıyla almıştır %55! 1954 seçimlerinde daha yüksek bir oyla, %58; seçimi kazanmıştır. İlk yılların rahatlığı çok sürmemiş Ülkede yoksulluk ve yokluklar başlamıştır. Bu gidiş DP´nin 1957 seçimlerinde oy kaybetmesine neden olunca oylar %48,6 ya düşmüştü. Bu sonuç DP nin hırçınlaşmasına her sorunun muhalefetten kaynaklandığını söylemesine neden olmuştur. Diğer bölge ülkelerinde darbeler de olunca muhalefeti susturmaya çalışmışlar ve buna yönelik yasalar çıkarmışlardır?
Güç Birliği Cephesi ilk olumlu sonucunu Hürriyet Partisinin CHP ile birleşmesiyle vermiştir. DP bu oluşum karşısında Vatan Cephesini kurmuştur. O zaman tek haberleşme kanalı olan Radyo her akşam Vatan Cephesine katılımları ve iktidarın başarılarını vermeye başlamıştır. Partizanlık, şimdi Yandaşlık diyoruz, almış başını gitmiştir. Bu nedenle İstanbul´da bazı Vatandaşlar ?Ajans haberlerini Dinlemeyenler Derneği? kurmuşlar. Sonrası aşağı yukarı belleklerde vardır.
Kemal Bey´in ?İttifak? arayışları bana bunları anımsattı. Çok haklı bir arayış, ancak hemen akla gelen bazı sorular var. Ne için İttifak? Belli belirsiz bazı yanıtları var bu sorunun. Nedenlerin en başında Tayyip Bey karşıtlığı var. Haklı. Ancak, yalnız Tayyip Bey karşıtlığıyla bu iş çözülmüyor. Çünkü işi oldukça sınırlı bir alana sokuyor? Eski Roma´da bir senatör her söze başladığında ya da bitirirken ?Kartaca yıkılmalıdır? dermiş*.
Çok ilginç; şu ana kadar hiçbir muhalefet partisinin 16 Nisan 2017 Anayasası ile yerleştirilen ?sistem? e karşı bir açık eleştiri getirdiği yok. Ülkede 16 yıldır o kadar çok tahribat yapıldı ki, Tayyip Beyin yerine gelecek ?Başkan? bu sorunları kimle nasıl çözecek? Daha açık bir soruyla soralım: Çözecek mi? Önemli bir soru da bu.
Hep önerdiğim bir yöntem var: Program. İttifak´ın bir program çerçevesinde yapılması gerekmez mi? Dağılan veya yok edilen bir yığın kurum ve gelenek yeniden yapılanacaksa; ki, olmazsa olmaz, o zaman bunu topluca halkın önüne koymak gerekir. Parlamenter demokrasiye ve kuvvetler ayrılığı ilkesine yeniden dönmeye, Adalet, Milli Eğitim, Dış politika ve şu anda yaşanılan bir yığın moral yıkıntılar, Ekonomi ve İşsizlik. En önemlisi de ?Partili Başkanlık Sistemi?. Bunlar ve benzerleri üzerinde çalışılarak bir ?yeniden yapılandırma programı? yapılması gerekir.
Kısaca, bir ?Restorasyon ittifakı? oluşturulmalı. Kemal Bey, bazı partilerle görüşüyor ama bazılarıyla görüşmüyor. Şu anda görüştüğü partilerden birinin içinde bulunan bir siyasetçi 7 Haziran seçimlerinden sonra yapılan koalisyon görüşmeleri sırasında ?Bizim tabanımız dinsiz bir partiyle koalisyon istemez? deyivermişti. Üstelik adam tarih profesörüydü? Herkesin CHP ile bir hesabı var; kimisinin geçmişten kimisinin gelecekten. Şimdi bunları burada listelemeye gerek yok.
İsmet Paşa´nın 1958 yılında yaptığı konuşmasında yakalayabildiğim bir düşünce var. Okuduğunuzda o bir iki cümlede birkaç şeyi birden söylüyor: Birincisi muhaliflere: durumdan şikâyetçi iseniz bir sorumluluğunuz var, bu konuda yapabilecekleriniz için CHP safları size açıktır diyor? İkincisi CHP ye ?aklın yolu birdir ve o yolu açmak da CHP nin görevidir? diyor?
İşte bu nedenle bu ?Program? konusu iyice düşünülmeli?
*Romalı senatör Marcus Porcius Cato´nun lâfı bu. Bütün söylevlerini bu sözlerle bitirirmiş. Her neden bahsederse bahsetsin, lafı ?Kartaca yıkılmalıdır?la bağlarmış. Boş verin başka her şeyi, esas mesele budur, manasına.
