Her türlü inanç kendi öğretisine bağlı kaldıkça, insanlığın maneviyatında güçlü bir yer edinerek, kâmil insan kavramıyla refaha ulaştırmayı amaçlarken, öğretilerin anlamlarının farklı yorumlanmasının ortaya çıkardığı ayrışma, insanları kavgalara ve üstünlük yarışına sürüklüyor.
Refaha, huzura ulaşma ve güven isteği, üstünlük isteğiyle bir araya geldiğinde, insanın beynine yerleştiğinde, ortaya çıkan kazanım hırsı, örgütlenmelerin ortaya çıkmasına ve doğal olarak liderlerin belirlenmesine yol açıyor. Örgütlenmiş topluluklar, liderlerine, inançlara dayalı biat kültürünün etkisinde koşulsuz itaat ettiğinde, ?Güç Haktır? kavramının da algılarda yer etmesiyle, kazanımın daha da artırılması için, bireyler, aldıkları talimatla bir diğer insana veya gruplara şiddet uygulamaktan çekinmiyor. Üstelik bunu yaparken, inandığını ve kesinlikle bağlı olduğunu savunduğu dine ait öğretilerin, bu eylemleri kesinlikle yasakladığının farkında bile değil. İşin ilginç yanı, inandırılmış insan bu vahşeti, bağlı olduğu din uğruna ve cennete ulaşım vaat edildiği için yapıyor.
İnandığı dinin öğretilerini, okusa da anlayamayacağı empoze edildiğinden, okumayarak, kutsal kitabını evinin en güzel köşesinde, bir mücevher saklar gibi muhafaza eden birey, inandığı, biat ettiği otoritenin tüm yanlış söylemlerini doğru ve ilahi olarak kabul ederken, doğruları söylemeye gayret eden aydınların da kabul edilmiş ve ruhanilik yüklenerek ilahi güçleri olduğu algısı yerleştirilmiş otoriteler tarafından dinsiz olarak nitelenmesiyle, tamamen kısır döngü içinde. Bu durumu yüzyıllardır edinilen tecrübe ile bilen küresel güç odaklarının istihbarat örgütleri de, potansiyel inandırılmış insan silahının tetiğini çekerek, hedeflerine kolaylıkla ulaşabiliyor.
Din algısı kırsalda, bilimsellikten, sorgulamaktan ve okumaktan uzak, sadece kulaktan dolma bilgilerle veya inanılan dinin kutsal kitabını okumaksızın, okuyarak en iyi şekilde anladığı iddia edilen kişinin anlatımıyla yerleştiğinden, otorite olarak kabul edilen kişinin istemleri de sorgulanmaksızın, dinin gereği olarak yerine getiriliyor. Bu çok büyük bir asimetrik savaş stratejisi eylemsel taktiği ve küresel güç odakları, idealleri doğrultusunda, bu taktiği her dönem en uygun şekliyle kullanıyor.
Bu durumda gücü elinde bulunduran ve kendinde insanüstü vasıflar olduğunu ileri süren karakter de gücü elinde tutmak veya daha çok kazanım elde etmek için şiddete başvurmaktan çekinmiyor. Üstelik şiddetin uygulanmasını isterken, istemini din öğretilerine dayandırmaktan çekinmediği gibi, eylemi gerçekleştirmesini istediği kişiye ahiretten vaatlerde bulunarak, en büyük günah kabul edilen şirk koştuğunun ya farkında bile değil ya da bunu alenen yapmaktan hiç de çekinmiyor. Çünkü dinin öğretilerinin farklı veya değiştirilmiş yorumlarından kazandığı gücü, doğrudan hakkı olarak kabul ediyor. Üstelik istihbarat örgütlerinin oyuncağı olduğunu bilse de bir yerden sonra vazgeçemiyor. Örnek mi? Ortadoğu coğrafyasına bir bakış atmak yeterli.
Gerçekte olması gereken, ?Güç Haktır? algısının ortadan kaldırılarak, ?Güç Haklının Yanındadır? ya da ?Haklı Olan Her Zaman Kazanır? algısının beyinlere yerleştirilmesidir ki tüm indirilmiş din öğretileri bu yöndedir.
Bu algı değişimini sağlayabilmenin ise tek bir yolu var: Bilimsel temelli, sorgulamayı, okumayı, araştırmayı meleke haline getirebilecek seviyede eğitim. (son) Kaynakça: www.yeniadana.net Can UĞURATEŞ
KAYNAKÇA:
1. Kur´an-ı Kerim Meali , Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara, 2014
2. Elmalılı M. Hamdi Yazır, Kur´an-ı Kerim ve Meâl-i Şerîfi, İşaret Yayınları, İstanbul.
3. Yaşar Nuri Öztürk, Kurán-ı Kerim Meali, Ege Reklam Basım Sanatları Tic. Ltd.Şti. İstanbul, 2012.
4. Muhammed Esed, Kur´an Mesajı Meal-Tefsir, İşaret Yayınları, İstanbul, 2002.
5. Karen Armstrong, Tanrının Tarihi, Ayraç Yayınevi, Ankara, 1999
6. Cihangir Gener, Ezoterik-Batıni Doktrinler Tarihi, Yurt Yayınları, Ankara, 2007
7. Ergün Poyraz, Misyonerler Arasında Altı Ay, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 2004
8. Muazzez İlmiye Çığ, Kur´an, İncil ve Tevrat´ın Sümer´deki Kökeni, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2012
9. Murat Şahin, Gizli Örgütler ve Tarikatlar, Kalipso Yayınları, İstanbul
10. Ertuğrul Danık, Öteki Tanrılar Alevi ve Bektaşi Mitolojisi, İmge Dağıtım, İstanbul, 2006
11.M. Tahsin Kozanoğlu, Yunan Mitolojisi, Hera Yayıncılık, Ankara
12. Murat Uraz, Türk Mitolojisi, Hera Yayınları, Ankara
13. Reha Babacan, Mayalar, Kalipso Yayınları, İstanbul
14. Mehmet Kaya, Aztekler, Kalipso Yayınları, İstanbul
15. Kürşat Yıldırım, Kızılderili Tarihi, Kalipso Yayınları, İstanbul
16. İlber Ortaylı, Türkiyeniin Yakın Tarihi, Timaş Yayınları, İstanbul, 2017
17. Stephane Marchand, Dünya Hakimiyeti Yolunda ABD-Çin Asimetrik Savaş, Bilge Kültür Sanat yayınları, İstanbul, 2011.
18. Necip Hablemitoğlu, Köstebek, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 2003.
19. Donald A. Mackenzie, Babil ve Asur Mitleri, İlya Yayınları, İzmir, 2014.
20. A.H. Sayce, Antik Mısır ve Babil Tanrıları, İlya Yayınları, İzmir, 2014.
21. Ömer Erdoğan, Yahudilik Tarihi, Kalipso Yayınları, İstanbul.
22. Cemal Şener, Türklerin Müslümanlıktan Önceki Dini Şamanizm, Ad Yayıncılık, İstanbul, 1997.
23. Ronald Bonewıtz, Maya Mitolojisi, Gün Yayıncılık, İstanbul, 2000.
24. Alice Marriott/ Carol K. Rachlin, Kızılderili Mitolojisi, İmge Kitabevi, Ankara, 2003.
25. Besim Atalay, Bektaşilik ve Edebiyatı, Ant Yayınları, İstanbul, 1991.
26. Durmuş Karalıgil, Anadolu´nun Gizli Şamanları Aleviler, Özen Matbaası, Ankara, 2001.
27. Yuval Noah Hararı, Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, Kolektif Kitap Bilişim ve Tasarım Ltd. Şti., İstanbul, 2017
