Cumali KARATAŞ


ADANA´DA BİR MESAM GÜNÜ


 /resimler/2016-12/5/0934140087802.jpgMESAM (Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Türkiye´de telif hakları ile ilgili savaşım veren bir kuruluş olduğunun altını çizmek isterim önce... İşte uzun yıllardan beri üyesi olduğumuz meslek kuruluşumuz MESAM´ın Adana Bilgilendirme Toplantısı geçtiğimiz günlerde Adana´da yapıldı.

  MESAM Adana Bilgilendirme Toplantısı aslında Çukurova Bölge Toplantısı´na dönüştü. Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay illerindeki üye arkadaşlarımızla da iletişime geçtik. Sonuçta katılabilen arkadaşlarımızla yararlı görüşmelerimiz oldu; üyelere bilgi verildi, sorulara yanıt arandı.

   Bu bir süreç tabii; uzun ve zorlu bir süreç? Bu yıl 30. kuruluş yıldönümü olan MESAM´ın sıfır noktasında alıp da, evrensel bir bütünleşmeyle bu günlere gelebilmesi oldukça zorlu ve yorucu bir maratondur. Neden zorlu ve yorucu onu da hemen söylemek isterim?

Kurulduğu yıllar (1986) ve ondan öncesinde biliyorsunuz ki müzik oldukça ilgi gören ama telif haklarının o ölçüde yaygınlaşmadığı, MESAM örneği örgütlülüğün olmadığı bir dönemdi. Birkaç, eseri plaklara alınan sanatçılardan telif haklarını alanlar olsa da, ?Uykuda mısın Sevgili Yârim? gibi, aralarında Zeki Müren´in de bulunduğu 33 ses sanatçısı tarafından plaklara okunan bu eserden Kazım Sanrı´nın aldığı koca bir hiçti. Bir çaya fit etmişlerdi, gerçi onu da çok görenler vardı ?meşhur ettik ya daha ne istiyon?..? deme adına.  Yaklaşık bir 30 yıl öncesinde onunla yaptığımız bir röportajda bunları söylemişti Napoli mağazasının sahibi rahmetli Kazım Sanrı.

/resimler/2016-12/5/0934397372533.jpgBiz de, bir şey umduğumuzdan değil de, telif hakları konusunda Türkiye´de bir örgütlülük olsun diye MESAM´a üye olmuştuk. Çorbada bizim de tuzumuz olsun istiyorduk. Toplumsal anlamda algılanmamızın ancak böyle bir kurumsal süreçten geçtikten sonra olabileceğine inanıyorduk. Bu inanç bu gün de korunmaktadır.

İşte zihniyet olarak da telif haklarına hazır olmadığımız o yıllarda böyle bir ortamda MESAM kurulmuştu? Anımsıyorum da Nevzat Sümer´ler, Yıldırım Gürses´ler ve diğer sanatçılar, bugüne gelişen temelini oluşturmak için ne savaşımlar vermişlerdi. Bugüne kadar tüm emeği geçenleri saygıyla anıyoruz.

Ve diyoruz ki? Yasal konumun sağladığı bazı parasal olanaklar nedeniyle salt pasta olarak görülmesin MESAM yönetimi. Bu pastayı ısırabilmek için sanatçılık statüsüne uymayan genel kurullar yapılmasın.  Suçlama, yıpratma yoluyla insanların onurlarıyla oynanmasın; yönetime seçilen sanatçı arkadaşlarımız da yönetimde aynı duyarlılıklarını koruyabilsinler.

MESAM örneği kurumlarda huzur hakkı, yurt dışı katılımlar da bu yasal gereklilik sürecinin bir olgusu? Yüz seksen yedi ülkeyle telif hakları konusunda evrensel bir bütünleşmesi olan MESAM´da bu yönüyle yurt dışı aktivite zorunlu bir olgu. Hangi isim gelirse de gelsin bu oluşumun doğal bir parçasıdır. Kaldı ki bunu da hepimiz biliyoruz?

*MESAM ADANA TOPLANTISI:

  Adana Bilgilendirme Toplantısı Çukurova ölçeğinde gerçekleştirildiğinden Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay´da bulunan MESAM asıl üyelerinin katıldığı bir toplantı olduğunu söylemiştik. Yönetim Kurulu Üyeleri olan Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül tarafından üyelere gerekli bilgiler verildi. Daha sonra üyelerden gelen sorulara yanıtlar verildi. 

/resimler/2016-12/5/0935037946312.jpg13 Kasım Pazar günü Adana Seyhan Otel´de 13.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirilen MESAM (Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Adana Bilgilendirme Toplantısı´na MESAM Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül´ün yanı sıra MESAM Avukatı Zeynep Özkan da yer aldı. Toplantı da Abdurrahman Yağdıran, A.Kadir Nurlu, Cumali Karataş, Ali Canbolat, Özkan Can, Salim Çalışkan, Orhan Çakay, Tahir Çakay, Vedat Bağlan, Hüseyin Yapıcı, Ercan İçen, Yusuf Aytimur, Nebil Oruç, Gül Ahmet Yiğit, Alper Arundar, Menna Mustafaoğlu, Gürhan Ötün, İsa Ceylan, Özkan Bayırlı ve Şahan Çalışır gibi Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay´da bulunan MESAM asıl üyeleri katıldı. Haber birkaç basın organında yayımlandı.

            Lisanslama faaliyetleri, Dağıtım faaliyetleri, Dökümantasyon dağıtımları, Üye İlişkiler faaliyetleri, Hukuki konular, Mali Tablolar, Kurumsal iletişim ve Bilgi işlem gibi başlıklar altında değerlendirilen toplantıda, MESAM´da yürütülen faaliyetler ve gelişmeler hakkında üyeler bilgilendirildi. Müziğin yozlaşmasının MESAM üyelerine olan etkilerinin konuşulduğu toplantıda radyo, televizyon gibi görsel medya müzik ilişkileri ile birlikte internet ve teknolji gibi gelişmelerin müziğe olumsuz etkilerinden kurtulmanın yolları aranırken, dizi ve jenerik müziklerinin ortaya çıkmasının da telif hakkı konusunda yeni bir alan yarattığına da dikkat çekildi.

            /resimler/2016-12/5/0935317762339.jpgMESAM Üye Bilgilendirme Toplantısı´nın ilkinin Adana´da yapmak istediklerini belirten Ahmet Selçuk İlkan:?Bunu memleketimiz olmasından mı, plaka listesinin başından olmasından dolayı mı her nedense istedik? derken; bundan sonraki toplantıların da MESAM asıl üyelerinin bulunduğu diğer bölgelerde yapmak istediklerini söyledi. Uzun yıllardan beri MESAM´ın kadrosunda yönetim kurulu üyesi olarak seçilerek görev aldığından söz eden Ahmet Selçuk İlkan, dünya ölçeklerine göre yeterli telif hakkı alınamazsa da, yaklaşık 40 yıllık bir süreçte bire bir yaşadığı bazı örneklerle, aşama olarak gelinen noktanın olumlu olduğunu söyledi. Telif hakkı konusunda üyeleri bilgilendiren İlkan; telif hakkı konusunda MESAM ve MSG gibi iki kuruluş olmasının dağıtımla ilgili bazı sıkıntılarından da söz etti? Telif haklarının yeterli olmadığını, müzik eseri sahiplerinin sadece müzik eserlerinden kazandığı paralarla ayakta durabilmesinin artık çok zorlaştığını vurgulayan MESAM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Selçuk İlkan; ?Gönül isterdi ki MESAM ve MSG gibi iki telif hakkı kuruluşu birleşsin.? derken; MESAM, MSG, MÜYAP ve MÜYOBİR gibi dört telif hakkı kuruluşunun telif hakkı konusunda ortak çalışmalar içerisinde bulunduğunu da ifade etti. Sağlık konusunda yararlanmaları için 20016-2017 döneminde de 2133 MESAM  Asıl Üyesinden 1351 kişinin üye yapıldığını belirten Ahmet Selçuk İlkan; İstanbul, Ankara ve Antalya´da açılan MESAM şubelerinin kuruma beklenen yararı sağlayamadığı için kapatıldığını söyledi.

           /resimler/2016-12/5/0936008959000.jpg Daha sonra söz alan MESAM Yönetim Kurulu Üyesi Recep Ergül; telif hakları konusunda dünya ölçeklerine gelmek istediklerini belirterek; MESAM´ın 187 ülkede telif haklarını takip ettiğini söyledi. Türkiye´de müziğin kan kaybetmesine rağmen mücadelelerinin sürdüğünü dile getiren Ergül; bu konuda tüm MESAM üyelerinin kendileriyle birlikte bulundukları yörelerde mücadele etmelerinin oldukça yararlı sonuçlar doğurabileceğini belirtti? AVM´lerde, mağazalarda, işletmelerde, cafebarlarda hep yabancı müziklerin yayınlandığını, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Pop ya da Türkiye´de yapılan diğer müzik türlerinin çalınmamasının müziğimizin gelişmesini olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu nedenle, MESAM üyelerinin bulundukları yerlerde yabancı müzik çalan yerleri uyarak, MESAM lisanslaması konusunda da aydınlatmalarının olumlu sonuçlar doğurabileceğinden söz etti. Üyelerden gelen sorular doğrultusunda yanıtlar veren Recep Ergül; MESAM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gencebay´ın da sanatçılar için yeni haklar getiren yasanın çıkarılması için yoğun bir şekilde çalıştığından söz etti. Çıkarılacak olan ve şu anda çalıştay aşamasında olan yasanın sanatçılara yeşil pasaport, emeklilik vb. haklar getireceğini de sözlerine ekledi. Üyelerin bilgilendirilmesinden sonra ise MESAM üyelerinden gelen sorular, MESAM Yönetim Kurulu Üyeleri olan Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül tarafından yanıtlandı. 

            *MESAM VE ORHAN GENCEBAY:

           /resimler/2016-12/5/0936344458246.jpg Müziğin içinde bulunduğu duruma bugün zor demek az gelir? Müzik zor, çok zor durumdadır. Örnek verilen o 60-70´li yıllardaki telif hakkı yoksunluğu bugün yoktur ama o günlerin de yüz binler hatta milyonlar satan plağı, kaseti de bu gün yoktur.  Halkaların hepsi zincir örneği birbirine bağlı ki, ara ki bulasın örneği eski popüler şarkılar da artık çıkmamaktadır. Tek gelir kaynağı müzik olan müzik olan müzik emekçileri de bu gün çok zor durumdadırlar. Kısacası, naçizane düşündüğüm ülkemin ve insanımın müziği ile müzik emekçilerimizin durumudur. Dileriz, müziğin bir Fetret süreci olur da geçer bu sanatımızı, kültürümüzü öldüren olumsuz süreç. Yoksa işin varacağı noktayı bizim kadar siz de biliyorsunuz? Ne demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk:?Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.?

            İşte böylesine bir süreçteyiz. İşsiz kalan müzik emekçileri MESAM Genel Kurullarında gelip iş istiyor? Tüzüğe uyacak bir durum değil ama onlar da haksız değiller... Bu insanların geçim derdi var, sosyal güvence konusu var, ciddi bir durum yani?

            İşte böyle bir gündem baskısı altında giriyoruz geçtiğimiz MESAM Genel Kurulu´na. Bir önceki genel kurulda ayrışan Orhan Gencebay - Arif Sağ yakınlaşması da bir yönüyle bu duyarlılığın bir uzantısı olsa gerek ki, çoğunlukça da mantıklı ve gerçekçi olarak değerlendirilen bir güç birliği doğuyor. Bu güç birliğinin müzik toplumu üzerindeki kara bulutları bir nebze olarak dağıtabilecek tek umut olarak görülmesi de, MESAM´ın son yıllarda yaşanana genel kurullarından en açık arayla önde olanını ortaya koyma gibi bir sonuç doğurduğunu da hepimiz orda gördük? Gencebay-Sağ güç birliğinin genel kurul oylarına yansıma yüzdesi 70-80´leri bulan bir baskınlıktaydı. Çünkü biz üyelerin algıladığına göre, kan kaybeden müziğe karşı tek çözümün bu olabileceğiydi? Bunun da hızlı olması gerektiğiydi. Müzik alanında saygınlığı olan, siyasi bağlamda iletişimi olan bir Orhan Gencebay müzik toplumunun ihtiyaç duyduğu yasaları, telif hakları konusundaki iyileştirmeleri gerçekleştirebilirdi. Parasal anlamda bir ihtiyacı olmayan Orhan Gencebay, meslektaşlarının sorunlarını çözme gibi bir ideal uğruna yönetime gelmek istediği de bize ulaşan bilgilerden biriydi.

            /resimler/2016-12/5/0936564550925.jpgMESAM seçimi sonrasında yönetim kurulu başkanı olarak seçilen Orhan Gencebay´ı daha sonrasında sözünü ettiğimiz konularda iktidar yetkilileriyle görüştüğünü, çaba harcadığını medyadan izledik. Mesaisini yoğun bir şekilde MESAM için harcadığı ve öncelikle de çıkacak olan yasa ile ilgili yürütülen çalıştayda yer aldığı da dilegetirilmekte.

Sözünü ettiğimiz yıllardan bugünlere gelen MESAM´ın bugün 1350 civarında üyesini özel sağlık sigortasından yaralandırması güzel; sanatçıların emekliliği, telif haklarının iyileştirilmesi vb. konuların da çıkacak olan yasayla sağlanmak istenmesi de olumlu ama hepsi bununla sınırlı olmaması gerekir? Madem bir sanatçı yasası çalıştayı vardır bizim de o çalıştaya sunacağımız şeyler dikkate alınmalıdır?

Yeşil pasaport konusu, sanatçıların emekliliğinde kolaylık sağlanması güzeldir. Müziğin silindiği günümüz koşullarında evine ekmek götüremeyecek sanatçı kardeşlerimiz olabilir... Bununla birlikte? İnternet yoluyla müzikten yaralananlara yönelik düzenleme somut bir biçimde netleşmelidir. Uçak, otobüs, gemi, demiryolu gibi şehirlerarası ve şehir içi tüm ulaşımlarda kolaylık sağlanmalı, hatta yüzde ellilerden öte bedava olmalıdır. Ayrıca,  1990´lı yılların başında Kültür Bakanlığı´nın MESAM üyelerine verdiği bir sanatçı kartı da vardı. Bu kartla tüm müzelere ve ören yerlerine yüzde elli indirimli olarak girilebiliyordu. Bu kart sonraki yıllarda yenilenmedi. Bunun da eksikliğin de giderilmesi gerekir.

            Dileğimiz tüm yurttaşlarımızla birlikte sanatçılarımızın da insana yaraşır bir insancıl koşulda yaşamaları ve ruhumuzun, yüreğimizin ufkuna sanatlarıyla güzellikler çizebilmesidir. 

 

            Diğer bir dileğimiz? MESAM ve MSG yönetiminin özveri göstererek, yararının tartışmasız kabul edildiği, o bir türlü gerçekleşmeyen birleşmeyi sağlamalarıdır./resimler/2016-12/5/0937339392326.jpg/resimler/2016-12/5/0937485900725.jpg/resimler/2016-12/5/0938027798849.jpg

 *MESAM DERKEN?

            MESAM (Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Türkiye´de telif hakları ile ilgili savaşım veren bir kuruluş olduğunun altını çizmek isterim önce... İşte uzun yıllardan beri üyesi olduğumuz meslek kuruluşumuz MESAM´ın Adana Bilgilendirme Toplantısı geçtiğimiz günlerde Adana´da yapıldı.

            MESAM Adana Bilgilendirme Toplantısı aslında Çukurova Bölge Toplantısı´na dönüştü. Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay illerindeki üye arkadaşlarımızla da iletişime geçtik. Sonuçta katılabilen arkadaşlarımızla yararlı görüşmelerimiz oldu; üyelere bilgi verildi, sorulara yanıt arandı.

            Bu bir süreç tabii; uzun ve zorlu bir süreç? Bu yıl 30. kuruluş yıldönümü olan MESAM´ın sıfır noktasında alıp da, evrensel bir bütünleşmeyle bu günlere gelebilmesi oldukça zorlu ve yorucu bir maratondur. Neden zorlu ve yorucu onu da hemen söylemek isterim?

Kurulduğu yıllar (1986) ve ondan öncesinde biliyorsunuz ki müzik oldukça ilgi gören ama telif haklarının o ölçüde yaygınlaşmadığı, MESAM örneği örgütlülüğün olmadığı bir dönemdi. Birkaç, eseri plaklara alınan sanatçılardan telif haklarını alanlar olsa da, ?Uykuda mısın Sevgili Yârim? gibi, aralarında Zeki Müren´in de bulunduğu 33 ses sanatçısı tarafından plaklara okunan bu eserden Kazım Sanrı´nın aldığı koca bir hiçti. Bir çaya fit etmişlerdi, gerçi onu da çok görenler vardı ?meşhur ettik ya daha ne istiyon?..? deme adına.  Yaklaşık bir 30 yıl öncesinde onunla yaptığımız bir röportajda bunları söylemişti Napoli mağazasının sahibi rahmetli Kazım Sanrı.

Biz de, bir şey umduğumuzdan değil de, telif hakları konusunda Türkiye´de bir örgütlülük olsun diye MESAM´a üye olmuştuk. Çorbada bizim de tuzumuz olsun istiyorduk. Toplumsal anlamda algılanmamızın ancak böyle bir kurumsal süreçten geçtikten sonra olabileceğine inanıyorduk. Bu inanç bu gün de korunmaktadır.

İşte zihniyet olarak da telif haklarına hazır olmadığımız o yıllarda böyle bir ortamda MESAM kurulmuştu? Anımsıyorum da Nevzat Sümer´ler, Yıldırım Gürses´ler ve diğer sanatçılar, bugüne gelişen temelini oluşturmak için ne savaşımlar vermişlerdi. Bugüne kadar tüm emeği geçenleri saygıyla anıyoruz.

Ve diyoruz ki? Yasal konumun sağladığı bazı parasal olanaklar nedeniyle salt pasta olarak görülmesin MESAM yönetimi. Bu pastayı ısırabilmek için sanatçılık statüsüne uymayan genel kurullar yapılmasın.  Suçlama, yıpratma yoluyla insanların onurlarıyla oynanmasın; yönetime seçilen sanatçı arkadaşlarımız da yönetimde aynı duyarlılıklarını koruyabilsinler.

MESAM örneği kurumlarda huzur hakkı, yurt dışı katılımlar da bu yasal gereklilik sürecinin bir olgusu? Yüz seksen yedi ülkeyle telif hakları konusunda evrensel bir bütünleşmesi olan MESAM´da bu yönüyle yurt dışı aktivite zorunlu bir olgu. Hangi isim gelirse de gelsin bu oluşumun doğal bir parçasıdır. Kaldı ki bunu da hepimiz biliyoruz?

*MESAM ADANA TOPLANTISI:

  Adana Bilgilendirme Toplantısı Çukurova ölçeğinde gerçekleştirildiğinden Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay´da bulunan MESAM asıl üyelerinin katıldığı bir toplantı olduğunu söylemiştik. Yönetim Kurulu Üyeleri olan Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül tarafından üyelere gerekli bilgiler verildi. Daha sonra üyelerden gelen sorulara yanıtlar verildi. 

13 Kasım Pazar günü Adana Seyhan Otel´de 13.00-18.00 saatleri arasında gerçekleştirilen MESAM (Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Adana Bilgilendirme Toplantısı´na MESAM Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül´ün yanı sıra MESAM Avukatı Zeynep Özkan da yer aldı. Toplantı da Abdurrahman Yağdıran, A.Kadir Nurlu, Cumali Karataş, Ali Canbolat, Özkan Can, Salim Çalışkan, Orhan Çakay, Tahir Çakay, Vedat Bağlan, Hüseyin Yapıcı, Ercan İçen, Yusuf Aytimur, Nebil Oruç, Gül Ahmet Yiğit, Alper Arundar, Menna Mustafaoğlu, Gürhan Ötün, İsa Ceylan, Özkan Bayırlı ve Şahan Çalışır gibi Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay´da bulunan MESAM asıl üyeleri katıldı. Haber birkaç basın organında yayımlandı.

            Lisanslama faaliyetleri, Dağıtım faaliyetleri, Dökümantasyon dağıtımları, Üye İlişkiler faaliyetleri, Hukuki konular, Mali Tablolar, Kurumsal iletişim ve Bilgi işlem gibi başlıklar altında değerlendirilen toplantıda, MESAM´da yürütülen faaliyetler ve gelişmeler hakkında üyeler bilgilendirildi. Müziğin yozlaşmasının MESAM üyelerine olan etkilerinin konuşulduğu toplantıda radyo, televizyon gibi görsel medya müzik ilişkileri ile birlikte internet ve teknolji gibi gelişmelerin müziğe olumsuz etkilerinden kurtulmanın yolları aranırken, dizi ve jenerik müziklerinin ortaya çıkmasının da telif hakkı konusunda yeni bir alan yarattığına da dikkat çekildi.

            MESAM Üye Bilgilendirme Toplantısı´nın ilkinin Adana´da yapmak istediklerini belirten Ahmet Selçuk İlkan:?Bunu memleketimiz olmasından mı, plaka listesinin başından olmasından dolayı mı her nedense istedik? derken; bundan sonraki toplantıların da MESAM asıl üyelerinin bulunduğu diğer bölgelerde yapmak istediklerini söyledi. Uzun yıllardan beri MESAM´ın kadrosunda yönetim kurulu üyesi olarak seçilerek görev aldığından söz eden Ahmet Selçuk İlkan, dünya ölçeklerine göre yeterli telif hakkı alınamazsa da, yaklaşık 40 yıllık bir süreçte bire bir yaşadığı bazı örneklerle, aşama olarak gelinen noktanın olumlu olduğunu söyledi. Telif hakkı konusunda üyeleri bilgilendiren İlkan; telif hakkı konusunda MESAM ve MSG gibi iki kuruluş olmasının dağıtımla ilgili bazı sıkıntılarından da söz etti? Telif haklarının yeterli olmadığını, müzik eseri sahiplerinin sadece müzik eserlerinden kazandığı paralarla ayakta durabilmesinin artık çok zorlaştığını vurgulayan MESAM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Selçuk İlkan; ?Gönül isterdi ki MESAM ve MSG gibi iki telif hakkı kuruluşu birleşsin.? derken; MESAM, MSG, MÜYAP ve MÜYOBİR gibi dört telif hakkı kuruluşunun telif hakkı konusunda ortak çalışmalar içerisinde bulunduğunu da ifade etti. Sağlık konusunda yararlanmaları için 20016-2017 döneminde de 2133 MESAM  Asıl Üyesinden 1351 kişinin üye yapıldığını belirten Ahmet Selçuk İlkan; İstanbul, Ankara ve Antalya´da açılan MESAM şubelerinin kuruma beklenen yararı sağlayamadığı için kapatıldığını söyledi.

            Daha sonra söz alan MESAM Yönetim Kurulu Üyesi Recep Ergül; telif hakları konusunda dünya ölçeklerine gelmek istediklerini belirterek; MESAM´ın 187 ülkede telif haklarını takip ettiğini söyledi. Türkiye´de müziğin kan kaybetmesine rağmen mücadelelerinin sürdüğünü dile getiren Ergül; bu konuda tüm MESAM üyelerinin kendileriyle birlikte bulundukları yörelerde mücadele etmelerinin oldukça yararlı sonuçlar doğurabileceğini belirtti? AVM´lerde, mağazalarda, işletmelerde, cafebarlarda hep yabancı müziklerin yayınlandığını, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Pop ya da Türkiye´de yapılan diğer müzik türlerinin çalınmamasının müziğimizin gelişmesini olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu nedenle, MESAM üyelerinin bulundukları yerlerde yabancı müzik çalan yerleri uyarak, MESAM lisanslaması konusunda da aydınlatmalarının olumlu sonuçlar doğurabileceğinden söz etti. Üyelerden gelen sorular doğrultusunda yanıtlar veren Recep Ergül; MESAM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gencebay´ın da sanatçılar için yeni haklar getiren yasanın çıkarılması için yoğun bir şekilde çalıştığından söz etti. Çıkarılacak olan ve şu anda çalıştay aşamasında olan yasanın sanatçılara yeşil pasaport, emeklilik vb. haklar getireceğini de sözlerine ekledi. Üyelerin bilgilendirilmesinden sonra ise MESAM üyelerinden gelen sorular, MESAM Yönetim Kurulu Üyeleri olan Ahmet Selçuk İlkan ve Recep Ergül tarafından yanıtlandı. 

            *MESAM VE ORHAN GENCEBAY:

            Müziğin içinde bulunduğu duruma bugün zor demek az gelir? Müzik zor, çok zor durumdadır. Örnek verilen o 60-70´li yıllardaki telif hakkı yoksunluğu bugün yoktur ama o günlerin de yüz binler hatta milyonlar satan plağı, kaseti de bu gün yoktur.  Halkaların hepsi zincir örneği birbirine bağlı ki, ara ki bulasın örneği eski popüler şarkılar da artık çıkmamaktadır. Tek gelir kaynağı müzik olan müzik olan müzik emekçileri de bu gün çok zor durumdadırlar. Kısacası, naçizane düşündüğüm ülkemin ve insanımın müziği ile müzik emekçilerimizin durumudur. Dileriz, müziğin bir Fetret süreci olur da geçer bu sanatımızı, kültürümüzü öldüren olumsuz süreç. Yoksa işin varacağı noktayı bizim kadar siz de biliyorsunuz? Ne demişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk:?Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.?

            İşte böylesine bir süreçteyiz. İşsiz kalan müzik emekçileri MESAM Genel Kurullarında gelip iş istiyor? Tüzüğe uyacak bir durum değil ama onlar da haksız değiller... Bu insanların geçim derdi var, sosyal güvence konusu var, ciddi bir durum yani?

            İşte böyle bir gündem baskısı altında giriyoruz geçtiğimiz MESAM Genel Kurulu´na. Bir önceki genel kurulda ayrışan Orhan Gencebay - Arif Sağ yakınlaşması da bir yönüyle bu duyarlılığın bir uzantısı olsa gerek ki, çoğunlukça da mantıklı ve gerçekçi olarak değerlendirilen bir güç birliği doğuyor. Bu güç birliğinin müzik toplumu üzerindeki kara bulutları bir nebze olarak dağıtabilecek tek umut olarak görülmesi de, MESAM´ın son yıllarda yaşanana genel kurullarından en açık arayla önde olanını ortaya koyma gibi bir sonuç doğurduğunu da hepimiz orda gördük? Gencebay-Sağ güç birliğinin genel kurul oylarına yansıma yüzdesi 70-80´leri bulan bir baskınlıktaydı. Çünkü biz üyelerin algıladığına göre, kan kaybeden müziğe karşı tek çözümün bu olabileceğiydi? Bunun da hızlı olması gerektiğiydi. Müzik alanında saygınlığı olan, siyasi bağlamda iletişimi olan bir Orhan Gencebay müzik toplumunun ihtiyaç duyduğu yasaları, telif hakları konusundaki iyileştirmeleri gerçekleştirebilirdi. Parasal anlamda bir ihtiyacı olmayan Orhan Gencebay, meslektaşlarının sorunlarını çözme gibi bir ideal uğruna yönetime gelmek istediği de bize ulaşan bilgilerden biriydi.

            MESAM seçimi sonrasında yönetim kurulu başkanı olarak seçilen Orhan Gencebay´ı daha sonrasında sözünü ettiğimiz konularda iktidar yetkilileriyle görüştüğünü, çaba harcadığını medyadan izledik. Mesaisini yoğun bir şekilde MESAM için harcadığı ve öncelikle de çıkacak olan yasa ile ilgili yürütülen çalıştayda yer aldığı da dilegetirilmekte.

Sözünü ettiğimiz yıllardan bugünlere gelen MESAM´ın bugün 1350 civarında üyesini özel sağlık sigortasından yaralandırması güzel; sanatçıların emekliliği, telif haklarının iyileştirilmesi vb. konuların da çıkacak olan yasayla sağlanmak istenmesi de olumlu ama hepsi bununla sınırlı olmaması gerekir? Madem bir sanatçı yasası çalıştayı vardır bizim de o çalıştaya sunacağımız şeyler dikkate alınmalıdır?

Yeşil pasaport konusu, sanatçıların emekliliğinde kolaylık sağlanması güzeldir. Müziğin silindiği günümüz koşullarında evine ekmek götüremeyecek sanatçı kardeşlerimiz olabilir... Bununla birlikte? İnternet yoluyla müzikten yaralananlara yönelik düzenleme somut bir biçimde netleşmelidir. Uçak, otobüs, gemi, demiryolu gibi şehirlerarası ve şehir içi tüm ulaşımlarda kolaylık sağlanmalı, hatta yüzde ellilerden öte bedava olmalıdır. Ayrıca,  1990´lı yılların başında Kültür Bakanlığı´nın MESAM üyelerine verdiği bir sanatçı kartı da vardı. Bu kartla tüm müzelere ve ören yerlerine yüzde elli indirimli olarak girilebiliyordu. Bu kart sonraki yıllarda yenilenmedi. Bunun da eksikliğin de giderilmesi gerekir.

            Dileğimiz tüm yurttaşlarımızla birlikte sanatçılarımızın da insana yaraşır bir insancıl koşulda yaşamaları ve ruhumuzun, yüreğimizin ufkuna sanatlarıyla güzellikler çizebilmesidir. 

            Diğer bir dileğimiz? MESAM ve MSG yönetiminin özveri göstererek, yararının tartışmasız kabul edildiği, o bir türlü gerçekleşmeyen birleşmeyi sağlamalarıdır.

              

MUSTAFA GÜNEY
5.12.2016 18:36:33
´´Yasal konumun sağladığı bazı parasal olanaklar nedeniyle salt pasta olarak görülmesin MESAM yönetimi. Bu pastayı ısırabilmek için sanatçılık statüsüne uymayan genel kurullar yapılmasın. Suçlama, yıpratma yoluyla insanların onurlarıyla oynanmasın; yönetime seçilen sanatçı arkadaşlarımız da yönetimde aynı duyarlılıklarını koruyabilsinler...´´ Çok güzel bir yazı olmuş Cumali Bey;Teşekkürler,selamlar.

YAZARLAR

  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00