Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY


ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKIŞ HAYAL OLUYOR


Ekonomimizde sıkıntılar kısa sürede hafifleyecek görünmüyor. Çünkü ülkemizde geleceğe dönük siyasal ve ekonomik belirsizlikler her geçen gün daha da artıyor.
     
Bu belirsizliklerin etkisini ilk gösterdiği yer ise dolar ve euro kurları oluyor. 2015 yılı Kasım´ından beri yani son bir yıldır 2.80 TL ile 3.00 TL arasında dalgalanan dolar/TL kuru önce 30 Eylül günü 3.00 TL´yi geçti. Ekim ayı boyunca da dalgalanarak arttı ve son 10 günde özellikle ABD´de Trump´ın başkan seçilmesinden sonra füze hızıyla yükseldi. 11 Kasım Cuma günü Dolar 3.27 TL´yi ve Euro´da 3.56 TL´yi gördü. Daha önce de zaten 3.30´u görmüş ve geri dönmüştü.
        
Cumhurbaşkanı ekonomi başdanışmanlarından Yiğit Bulut, dolar/TL kurunun 3.00 TL´yi geçmesi üzerine "kur 3.00 TL´nin altına tekrar düşecek" açıklamasında bulunmuştu. Ancak bu tahmin gerçekleşmedi ve kur düşmedi. Son günlerde kurun hızla yükselmesi üzerine ise 9 Kasım günü Cumhurbaşkanı´nın diğer ekonomi başdanışmanı Cemil Ertan "doların düşüşe geçeceğini öngörüyorum" dedi. Cumhurbaşkanı başdanışmanı Cemil Ertan´ın bu iyimser öngörüsü de tutar mı bilinmez. Ancak şu anda piyasalarda hem ülke içi, hem ülke dışı siyasal ve ekonomik sorunlar nedeniyle belirsizlikler artmaya devam ediyor.
          
Öte yandan uzunca bir süreden beri ekonomimizin "orta gelir tuzağı"na düşüp düşmediği konusu da ekonomik çevrelerde tartışılıyor. İktisat yazınına (literatürüne) 2007 yılında Dünya Bankası´nın bir raporu ile giren "orta gelir tuzağı" kavramı özellikle gelişmekte olan ülkeleri ilgilendiren ciddi bir ekonomik sorundur.
         
Peki nedir Orta Gelir Tuzağı? Orta gelir tuzağı; Gelişmekte olan ülkelerin orta gelir düzeylerine ulaştıktan sonra ekonomik  büyümelerinin yavaşladığı bir durumu tanımlamaktadır. Orta gelir tuzağına düşen ülke için yüksek gelir düzeyleri ulaşılamaz olur.
          
Dünya Bankası´na gore kabaca yıllık kişi başı milli geliri (kişi başı GSYH) 1000 ABD doları ile 12.000 ABD doları arasında olan ülkeler orta gelirli ülkelerdir. Dünya Bankası ekonomik gelişmelere gore bu rakamları yeniler. 2015 rakamlarına gore kabaca yıllık kişi başı milli geliri 8.000 ABD doları ile 12.000 ABD doları arasında olan ülkeler üst orta gelirli ülkelerdir. Türkiye´de şuanda ki kişi başı milli geliri itibariyle bu gruptadır.
          
Orta gelirli ülkeleri, ülkenin kişi başı milli gelirini ABD´nin kişi başı milli geliri ile kıyaslayarak saptamakta olanaklıdır. Ülkenin kişi başı geliri ABD´nin kişi başı gelirinin yüzde 20´sine eşitse o ülke orta gelirli ülke grubuna girer. Türkiye´nin kişi başı milli geliri 1980 yılından başlarsak, 2007 yılına kadar sürekli olarak kabaca ABD´nin  kişi başı milli gelirinin yüzde 10´u ile yüzde 18´i arasında dalgalanmıştır. 2007 yılında yüzde 19.9´ çıkan bu oran sonraki yıllarda 2009 kriz yılındaki düşme dışında 2013 yılına kadar yüzde 20-21 dolayına sabitlenmiştir. Ancak  2014 ve 2015 yıllarında tekrar gerilemeye başlamış ve sırasıyla yüzde 18.94 ve yüzde 16.31 olmuştur.
Bu rakamlar Türkiye´nin uzunca bir süreden beri orta gelir tuzağına düştüğünü göstermektedir. Orta gelir tuzağına düşen bir ülke tuzaktan çıkamadığı sürece ülkede varolan işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı bozukluğu, büyüyememe gibi bir çok temelsoruna çözüm getiremez. AKP Hükümeti de 2002 yılından beri, Parlamentoda elde ettiği büyük çoğunluğuna rağmen Tükiye´nin belirttiğimiz temel ekonomik sorunlarına çözüm üretememiş ve üretememektedir. 2002 yılında yüzde 10.4 ile devraldığı işsizlik bugün yüzde 11´e yaklaşmış, büyüme yüzde üçün altına düşmüştür. Enflasyon ise ekonomide süren durgunluğa rağmen artmasını sürdürmektedir.
Ne yazıkki kısa vadede bu sorunlara çözüm üretebilme olasılığı da gittikçe ortadan kalkmaktadır. Yazımızın başında belirttiğimiz dünyada ve özellikle ülkemizde sürmekte olan siyasalve dolayısıyla ekonomik belirsizlikler ve belirsizliklerin sonucunda ortaya çıkan büyüme,işsizlik, döviz kurları gibi temel ekonomik göstergelerdeki geri gidiş sürdükçe de orta gelir tuzağından kurtulabilme ve temel ekonomik sorunlara çözüm üretebilme olasılığı tümüyle ortadan kalkmaktadır. Ekonomik potansiyeli birçok ülkeden dahaiyiolan ülkemizde felaket senaryoları yazmaya da gerek yoktur. Ancak ülkenin temel ekonomik ve sosyal sorunlarına kafa yormak ve çözüm üretmek yerine enerjisini ve zamanını rejimi değiştirmeye, parlamenter sistemi kaldırıp yerine başkanlık sistemi getirmeye ayıran bir ülkede iyi yönetimden söz etmek olanaklıdeğildir. Dünyamızın ve bölgemizin belirsizliklerle dolu bu konjonktüründe iyi yönetilemeyen bir ülkede ise önümüzdeki günlerde ekonomik olarak bir çok ciddi soruna ve olumsuzluğa hazır olmak gerekir.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00