Sendikalaşmanın Anayasal bir hak olduğunu, sendikalaşmanın teşvik edilmesi gerekirken son zamanlarda sendikal faaliyetlerin engellenerek iktidarın karşısına yüksek sesle çıkılmasını önlemek, kamu çalışanlarının haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik mücadelenin adeta kesilmesine yönelik gayri yasal girişimlerin yapıldığı, bu yönde hukuka aykırı yasalar çıkarıldığına dikkat çeken Taşkın, sendikaların önüne çıkarılan engellerin kırılacağını ve haklı mücadelelerine devam edeceklerine vurgu yaptı. 

MEMURLARIN ÖZGÜR İRADELERİNE MÜDAHALE EDİLİYOR

%2 barajıyla sarı sendikaların sahaya inerek “bize üye olursanız size 1.000 lira vereceğiz. Artık baraj sorunları var” gibi sendikaların aleyhine faaliyet yürütüldüğünü belirten Taşkın, memurların özgür iradelerine müdahale edilerek demokratik haklarının ellerinden alındığına vurgu yaptı. Anayasal haklarının ve özgür iradelerinin hukuksuz yasalarla ve işbirlikçi sendikaların birlikteliğiyle engellenmesini kabul etmediklerini belirten Taşkın, sendikalaşma oranı ciddi oranda zarar görürken, memurların sendikal haklardan yararlanmaları engellenmeye çalışılıyor ifadelerini kullandı. Siyasi iktidarın yakınlığı ve desteğinin yandaş sendikaları ödüllendirdiğini söyleyen Necip Taşkın açıklamasına şöyle devam etti:

“Sarı sendikaların kuruluş yıllarına hatırlayalım. O yıllarda kanunun 25. Maddesinde %5 barajı vardı. Barajı geçemediği için örgütlenemeyen ve adeta merdivenaltı sendika olarak kalan sendikalar iktidara yakınlaşmaya başladıktan sonra, 24 Haziran 2004 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5189 sayılı torba Kanun ile 4688 sayılı Kanunun 25 inci maddesindeki baraj kaldırıldı ve işte o andan sonra hiçbir kurumda yetki alamayan, esamesi bile okunmayan yandaş sendikalar bir bir yetki almaya başladılar. Yandaşlık büyük bir ödüllendirme ile bugünlere geldi; atamalar, sınavlarda mülakatlar, görevlendirmeler, baskılar ve Memur-Sen’in önlenemeyen yükselişi başladı. O dönem ağlayıp sızlayan, %5 barajı sendikalaşmanın önünde engel gören yandaş sendikalar bugün aynı aymazlığın peşindeler. Bugüne kadar bayram ikramiyesi, nöbetler, giyim kuşam yardımı, 3600 ek göstergenin tüm memurları kapsaması, tek kalem maaş vs. tüm haklarımızı almak için taleplerde bulunduk. Bugüne kadar sarı sendikalar memurların ikramiye hakkını gündeme getirmediler. Ancak bugüne kadar ikramiyeyi ağzına almayan sarı sendikalara “toplu sözleşme ikramiyesi”, rakipleri ortadan kaldırmak, yeni oluşumlara izin vermemek için  “can simiti” oldu. 2004 yılında %5 sendika barajını kaldıran bu iktidardı. 18 yıl sonra ne değişti de %2 baraj getiriyorsunuz? Genel yetkili etkisiz sendikaları kurtarmak için yaptığınız operasyonun farkındayız. Sarı sendikalara diyorum ki gün gelir; keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner!

%2 SENDİKA BARAJI NE GETİRİYOR, NE GÖTÜRÜYOR?

Sendikalı her üyeden ortalama 80 lira kesiliyor. %2 sendika barajının altında kalan sendika üyeleri 3. ay sonunda kendilerinden kesilen 240 lirayı geri alacaklar. 

Memur aylık katsayısının 750 ile çarpımı= 0,333603x750=250.20 TL

%2 sendika barajını aşan sendika üyeleri ise Memur Aylık Katsayısının 2119 ile çarpımı= 0,333603x2119=706.9 TL alacaklar. %2 sendika barajı ile oluşan fark 456, 70 liradır. Aylık 152 liraya tekabül etmektedir. 

DANIŞTAY HUKUKA AYKIRI BULMUŞTU

2021 yılında getirilmek istenen ancak Danıştay’ın hukuka aykırı bularak iptal ettiği bu karar bu sefer de Anayasa Mahkemesi’nden dönecektir. 3 aydan 3 aya 706 lira alabilmek için sarı sendikalara üye olan memurlar bu yasa Anayasa Mahkemesi’nden döndüğü zamanda bu sefer fazladan aldıkları 450 lira farkı yasal faiziyle birlikte geri ödemek durumunda kalacaklardır. Diğer bir hususta 4688 sayılı yasa gereğince bugün itibariyle sendikasından istifa edenler 30 gün istifa ettiği sendikanın üyesi olarak kalır. 30. Günün sonunda hangi sendikaya geçmişlerse o zaman o sendikanın üyesi sayılıyorlar. Bu nedenle sendikasından istifa ederek başka sendikalara geçecek olan memur Ocak ayında 706 lira alamayacak, ancak 250 lira toplu sözleşme desteğini alacaklardır.

BUNA DUR DEMEK BİZİM ELİMİZDE

Sendikacılığı menfaat olarak değil hak mücadelesi olarak gören bizler, bu uğurda gücümüz yettiğince mücadelemize devam edeceğiz. Bu hukuksuz karar Anayasa Mahkemesi’nden dönene kadar direneceğiz. Sarı sendikaları korumak için getirilen bu karara karşı hep birlikte direneceğiz. Sabredeceğiz ve sendika ikramiyesini düşünmeden; ama, kendimizin, ailemizin ve çalışma barışına destek için sendikamıza destek vererek ayakta tutmaya çalışacağız. Kısaca mesleğinin onurunu düşünen, kendisinin ve ailesinin geleceğini düşünen, gelecekte; mesleğinde mutlu, huzurlu, ötekileştirilmeden onurlu bir yaşamı seçen, sağlık çalışanları olarak onurlu ve kutsal mesleğimizin hakettiği şekilde davranış sergileyerek DİRENECEĞİZ ve bu mücadeleyi biz kazanacağız. ANADOLU SAĞLIK SEN yoluna devam edecektir.”

(VŞ)