GÜNDEM 11.03.2020 11:17:00 1381 0

"ÜLKEMİZ NÜKLEER ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜLMESİN"

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şubesi Başkanı Mehmet MAK, nükleer santrallerin her zaman tehlike potansiyeli taşıdığını söyledi.

EMO Adana Şubesi Başkanı Mehmet MAK tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.


Fukuşima'lara Hayır" diyen Mehmet MAK, dokuzyıl önce bugün, Hiroşima, Nagazaki ve Çernobil'den sonra bir başka nükleer felaketin daha insanlığı tehdit ettiğini, 11 Mart 2011 tarihinde yaşanan deprem sonrası Fukuşima Daiçi Nükleer Enerji Santrali'nde ortaya çıkan soğutma problemi ve patlama nedeniyle, santralden çevreye tehlikeli boyutlarda radyasyon salındığını, ilk önce Japonhalkının içtiği su, soluduğu hava, üzerinde yaşadığı, beslendiği toprakların ölümcül bir hal aldığını, arkasından radyasyon bulutlarının tüm dünyada geçtiği her yerdeki yaşamı etkilediğini anımsattı.

Mak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 
"Nükleer enerjinin en tehlikeli, en kirli ve en kabul edilemez enerji üretim biçimi olduğunu ve hala nükleer enerjiyi savunmaya devam eden çevrelerin, kazaları ve kazaların ölümcül sonuçlarını halktan gizleyerek varlıklarını sürdürmeye çalıştıklarını bir kez daha vurguladı.

Fukuşima’da yaşananlar ileri teknoloji ülkesi olarak bilinen 
Japonya'nın bile, bir nükleer kazaya karşı çaresiz kaldığını göstermekle kalmıyor, nükleer enerjiye sahip bütün ülkelerde hükümetlerin şeffaflıktan uzak olduklarını ve nükleerci şirketlerin çıkarları için gerçekleri gizleyerek halk sağlığınıhiçe saydıklarını kanıtlıyor. Kazanın sonuçlarını gizleyen Japon yetkililer de, Türkiye'de Çernobil kazasından sonra radyasyonlu çayları halka içirmekte bir sakınca görmeyen hükümet yetkililerinden farklı değillerdi.

İnsan eliyle yaratılan felaketler listesinde birinci sırada yer alan nükleer felaketler gibi Fukuşima'da da yaşananlar kader değil, kaza değil, cinayetti. Nükleer santraller var oldukça kaza görünümlü cinayetler yaşanmaya devam edecektir.

Biz biliyoruz ki; nükleer santraller her zaman nükleer tehlike potansiyeli taşımakta, nedeni ne olursa olsun, yapımında, işletilmesinde, atıkların depolanmasında ve sökümünde yapılacak en küçük bir hata, telafisinin mümkün olmayacağı sonuçlara yol açabilecektir.

Gelişmiş ülkeler enerjide nükleere bağımlılık oranını hızla aşağıya çekip, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, işlevini tamamlamış enerji teknolojilerini de geri bıraktırılmış ülkelere aktarmaktadırlar. Nükleer enerji santralleri da bunlardan biridir."


 

"NÜKLEER TEMİZ VE GÜVENLİ ENERJİ DEĞİLDİR"
 

MAK, ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları açısından son derece şanslı olduğunu, siyasal iktidarın bu konuda ARGE çalışmalarına yoğunlaşacağına, nükleer santral yapmak için devletlerarası anlaşma yaptığını ifade etti. Mak, bu konuda da şöyle konuştu: 

"Nükleer enerji söylenildiği gibi ucuz değildir; hem kurulum, hem üretim-işletim, hem de güvenlik maliyetleri çok yüksektir.Nükleer enerji temiz ve güvenli değildir; bu nedenle dünyada pek çok ülke nükleer enerjiyi terk etmektedir, güvenlik ve özellikle atık sorununu çözememişlerdir. Dünyanın henüz hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması için lisanslı bir depolama alanı bulunmamaktadır. Bu atıklar yüksek ek maliyet getirmesinin yanında, yaşam ve çevre açısından çok büyük bir tehdittir. Türkiye'yi ve dünyayı yeni facialara sürüklemeye, nükleer lobilerin pazarı-çöplüğü yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Öyleyse bu kara bulutları çağırmanın anlamı ne?

Enerji politikalarında geçmişten bu yana yaşanan yanlışlara bir yenisini eklemek isteyenler yetkililer, her ne kadar nükleer santralın enerji ihtiyacından kaynaklı olduğunu savunsa da, nükleer enerji santralleri siyasi bir tercih olarak dayatılmaktadır, bu da ülkemiz tarihine düşmüş kara bir leke olarak anılacaktır.

Bilimsel veriler ve toplumsal duyarlılıklarla hareket eden kurumlarla birlikte, üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle halkımızı aydınlatmak amacıyla resmi yalanları değil, gerçekleri daima kamu oyunasunacağız. Nükleer santral çılgınlığına karşı doğayı ve insan yaşamını kararlılıkla savunacak, ülkemizin nükleer çöplük haline getirilmesine izin vermeyeceğiz."

 

Nükleere İnat, Yaşasın Hayat!  (CO)

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep'te Gezilmesi Gereken Tarihi Mekanlar

30 Ağustos coşkusu Çukurova’da yaşandı

TMMOB İKK,‘Ülkede, Bölgede, Dünyada Barış’ Her Zaman Şiarımız Olacaktır"

ÇGC,‘Bağımsızlık tutkumuz hiç bitmeyecek’

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız”

“30 AĞUSTOS; DÜŞMAN DEVLETLERE ŞAPKA ÇIKARTTIRAN BÜYÜK ZAFER”

TGF "30 Ağustos, Türk Milleti için varlık nedenidir"

ÇGC,“Hür doğup hür yaşamak çok önemli”

30 AĞUSTOS ZAFERİNİ KAZANAN BAŞKOMUTAN DEMOKRATTIR; O'NUN CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYENLERİN DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ YOKTUR

ÇYDD Türkiye Cumhuriyeti'nin 100., Büyük Taarruz'un 101. yılını Afyonkarahisar'da Kutladı

ULUSAL VE YEREL MEDYADA ZAFER BAYRAMI SERGİSİ DÜZENLENİYOR

26-30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ:KUTSAL SAVAŞ

Ankara'dan Uçakla Günübirlik Ziyaret Edebileceğiniz Şehirler

KAYMAKAM ATAMALARI GERÇEKLEŞTİ

ÇYDD'DEN AFYON BULUŞMASI

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem açıklaması

JMO’dan “17 Ağustos 1999 Depremi” Açıklaması

ÇGC’de kaynaşma yemeği

TGC: "Gazetecilik tutukluluk nedeni olmaktan çıkarılmalıdır"

ADANA BAROSU’NDAN ‘HAK İHLALİ’ İDDİASI

Enerjisa Enerji ve TEMSA’nın Oyungezer Otobüsü Deprem Bölgesinde

  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51
  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli