Sevik, ?Ülke kan gölüne dönmüş. Başbakan ?Bu bir AKP hükümeti değil? diyor. Bakanlar ?Sorumlu değiliz? diyor. Hemen her gün konuşan Cumhurbaşkanından ses yok. Ve TBMM kapalı,? eleştirisine yoğunlaştırdığı görüşlerini şöyle açıkladı:

?Başkanlık hayali ile yatıp kalkanlar,  olmayınca hemen seçim senaryosunu gündeme aldılar. Anayasa´ya göre kurulduğu söylenen ve TBMM de güvenoyu  almamış bir hükümet modeli ile giriyoruz seçimlere. Tarafsız değil bir AKP azınlık hükümetidir bizi yöneten. AKP li milletvekilleri ile onların atadığı bürokratların bakan yapılması ile oluşan bir hükümet.

1998´de de seçimlere giderken partiler tarafsız olacağına, devletin olanaklarını kendi partisinin çıkarları için kullanmayacağı konusunda görüş birliği içinde oldukları  ECEVİT Başkanlığında kurulan  57.DSP azınlık hükümetine o zaman  mecliste bulunan partiler destek verdiler. Güven  oyu verdiler. Ve DSP bu sınavdan yüz akı  ile çıkmasını bildi.                     

Şimdi Devletin Valisi olması gerekenler AKP nin valisi oldular. Resmi araçlara sivil plakalar takılarak AKP  seçim çalışmalarına katkı koymaya çalışıyorlar.

Muhalefet partileri ise seçimlere gidileceği belli iken AKP nin yollarına adeta gül döşediler. Meclis başkanı muhalefet partilerinden seçilebilmiş olsa idi TBMM bugün açık bulunur dökülen kanların hesabı hükümetten sorulabilirdi.

17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet  araştırmaları  için soruşturmalar başlatılabilirdi.

Kurtuluş savaşı günlerinde düşmanın top atışlarının sesi Polatlı´dan  duyulurken TBMM açık tutuldu.

Ülkemizde insanlar din,mezhep,ırkı ve benzeri ayırımlarla birbiri ile ötekileşirken, teröre  her gün şehitler verirken TBMM nin kapalı olması mecliste temsil edilen 4 partinin ayıbıdır. Ancak bu tesadüfi değildir.Çünkü  Demokrasiyi içine sindiremeyenler dört partili bir demokrasi dayatmasını kendi partilerinin çıkarlarına uygun bulmaktadırlar.Seçmeni kerhen kendilerine oy vermeye zorlamaktadırlar.                      

Dünyada hiçbir benzeri olmayan seçim barajı konusunda hepside karşı imiş gibi görünmekte,  ama bu lafta kalmaktadır.Başbakanlık koltuğunda  oturup Başkanlık sistemini savunan Davutoğlu´nun dramını anlamak zor değil.Ama Demokrasiye inananlar CHP nin tutum ve davranışlarını sorgulamalıdır.                     

?Oyları Bölmeyin? diyerek oy istemek demokrat bir kimliğe yakışmaz. ECEVİT´in şapkasını giymekle halkçı olunmaz.?Ne ezilen ne ezen İnsanca Hakça bir Düzen? diyerek  sloğan  aşırmacılığı ile  ECEVİT istismarcılığı yapanlar  önce bir zamanlar ?Bir Bölen? dedikleri ECEVİT´ten özür dilemelidir.?