Türkiye´nin bir tarım ülkesi olduğuna işaret eden, Çukurova Bölgesi´nin de tarım tarımsal kalkınmada önemli bir rol üstelenebileceğine dikkat çeken Tümer, tarım ve hayvancılığa dair görüş alışverişlerini sürdürüyor.
Çalışmaları kasamında Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Koluman´la Çukurova´da tarım ve hayvancılığın gelişimi üzerine kafa yoran Tümer, "Gelişmiş teknolojiyi tarım ve hayvancılığa entegre edebilmeli, yeni pazar alanları bulabilmeliyiz. Üniversitelerde değerli bilim insanlarına sahip olmamıza rağmen özellikle hayvan ve et ithalatının önlenememesi ülkemiz adına büyük kayıptır" dedi.
Tarım paydaşlarının aynı masa etrafında toplanarak çözüm üretebileceğine inandığını dile getiren Tümer, "Tarım topraklarının heba edilmesinin önüne geçmeliyiz. Hayvancılığın önünü açmak için köylümüze gerekli destekleri sunmak zorundayız. Üniversitelerden dünyayı bilen, tanıyan, diğer ülkelerle rekabet edebilmek için stratejik projeler geliştirebilen akademisyenlerle görüş alışverişinde bulunulması şart görünüyor" diye konuştu.
ADANA´NIN ÇIKIŞI TARIMDAN GEÇER
Ziyareti için Zülfikar İnönü Tümer´e teşekkür eden Prof. Dr. Nazan Koluman ise üniversitenin 15 bin dekarlık Araştırma ve Uygulama Çiftliği´nde öğrencilere uygulamalı eğitim verdiklerini, piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirdiklerini vurguladı.
Çiftlikte, koyun, keçi, sığır, tavuk, hindi, bıldırcın, tavşan ve arı yetiştiriciliğini uygulamalı olarak sunduklarını, öğrencileri çiftçilerle bir araya getirerek mezun olduktan sonra sahada mesleklerinin püf noktalarını öğrenebilmelerine imkan tanıdıklarını ifade eden Koluman, kırsal kalkınmanın gerçekleşmesi adına köylerde çalışan ziraat mühendislerinin yüzde 75´inin ´zooteknist´lerden (hayvancılık bilimi) oluştuğunu söyledi.
Adana´nın çıkışının tarımdan geçeceğine inandığını kaydeden Koluman, şunları söyledi:
"Tarımın, özellikle hayvancılığın Adana için ayrı bir önemi var. Bölgemizde oğlak ve kuzu ölümlerinin önüne geçebilmek için yoğun bir uğraş veriyoruz. Zooteknistler olarak üreme, besleme ve büyütme konularında kafa yoruyor ve çalışmalarımızı çiftçinin gereksinimleri üzerine yapılandırıyoruz. Çukurova üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde Fransız modeli kullanarak ıslah yaptık ve damızlık bir sürü oluşturduk. Bu modeli geniş kapsamlı olarak sahaya uygulamayı istiyoruz. Hayvanın verimine de büyük önem veriyoruz. Hayvanlardan hangi ortamlarda, hangi yemlerle daha iyi verim alınabileceğini araştırıyoruz. Artık ülkemizin hayvancılık alanında endüstriyel bir üretim modeline geçmesi gerekiyor. Bu konuda bilgi, birikimimizle üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmeye hazırız. Çiftçilerimizle her an iç içeyiz. Görüş alışverişlerimiz, uygulamalı eğitimlerimiz sürüyor. Bize ulaşmak isteyen çiftçilerimizle, tarımsal kurum ve kuruluşlarla bölgemizdeki hayvancılığın gelişmesi adına işbirliğine de hazırız."(CO)
