TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya milletvekili Taha Özhan, AKPa Kahramanmaraş milletvekili Mahir Ünal, CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve MHP Erzurum milletvekili Kamil Aydın yer aldığı heyet temaslarında darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatılar. Heyet temasları sırasında Fethullah Gülen´in iadesi konusunda Amerikalı muhataplarından işbirliği işaretleri gördüklerini açıkladı.?
VOA Amerika´nın Sesi internet sitesinde yer alan habere göre TBMM´deki farklı partilerin temsilcilerinden oluşan karma bir heyet, Fethullah Gülen hareketi tarafından düzenlendiği belirtilen darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri görüşmek üzere Amerika´nın başkenti Washington´da temaslarda bulunuyor.
TBMM heyeti 6 günlük Amerika ziyaretinin Washington ayağında Adalet, İçişleri, Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları yetkilileriyle görüşüyor. Çarşamba günü New York´a geçmeyi planlayan heyet burada da Birleşmiş Milletler´de temaslarda bulundu. Heyet, Amerika temaslarında düşünce kuruluşlarında da toplantılara katılacak. Milletvekilleri Washington´dan ayrılmadan önce Maryland eyaletinde Türkiye tarafından yaptırılan Amerika Diyanet Merkezi´nde Müslüman dernek temsilcileriyle biraraya gelecek. Milletvekilleri New York´ta da Türk toplumu temsilcileriyle görüşecek.
Amerika programının ilk gününde heyetin durağı Türkiye´nin Washington Büyükelçiliği´ydi. Heyet, Büyükelçilikte yabancı basın mensuplarına Fethullah Gülen hareketinin faaliyetleri ve darbe girişimiyle ilgili bilgi verdi. Basın toplantısında Fethullah Gülen´le ilgili bir video klip de izletildi.
Basın toplantısının ardından Amerika´nın Sesi´nin sorularını yanıtlayan heyet üyeleri, darbeye karşı birlikte net duruş mesajı verirken, Amerika´ya Fethullah Gülen´i iade etmesi çağrısında bulundu, darbe girişimine dair yayınları nedeniyle Batı medyasını eleştirdi.
?Bin Ladin 11 Eylül´ün emrini nasıl verdiyse??
Heyet, temasları sırasında Fethullah Gülen´in iadesi konusunda Amerikalı muhataplarından işbirliği işaretleri gördüklerini belirtti.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya milletvekili Taha Özhan, Türkiye-Amerika ilişkilerinin tarihsel derinliğe sahip, bölgesel ve küresel boyuta sahip köklü ilişkiler olduğuna dikkati çekerek, Amerikan yönetiminden Türkiye´nin Fethullah Gülen konusundaki hassasiyetine duyarlı olmasını beklediklerini belirtti. Özhan şunları söyledi:
?Bu ilişkilerin mahiyeti özellikle küresel terörizmin bu kadar yükseldiği son 15 yılda çok daha farklı bir boyuta ulaşmıştır. Bu çok boyutlu ilişkilerin Gülenci terörist bir örgüt tarafından bir kere rehin alınmasına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz, bunu paylaşıyoruz bu yönde de olumlu dönüşler alıyoruz. Altını çizerek söylemekte fayda var, Türkiye açısından Afganistan´da bir mağaradan 11 Eylül´ün emrini Usame Bin Ladin nasıl verebilmişse ve bu sorgulanmamışsa Türkiye açısından da Gülen´in bu terörist eylemin emrini verdiği sorgulanan bir durum değildir. Siyasi parti farkı gözetmeksizin Türkiye toplumunun yüzde 100´e yakını bu eylemin arkasında bu örgütün olduğunu bilmektedir, düşünmektedir, inanmaktadır. Geçmişteki tecrübelerinden dolayı bu, Türkiye açısından karmaşık bir durum değildir. Asıl karmaşık olan şey bunu Türkiye´nin müttefiki olan ülkelerin çok kısa sürede aynı aktiflikle anlayıp hareket etmemeleri olacaktır. Biz böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz. Çünkü bölgemizde zaten yeterince istikrarsızlık var. İlişkileri zedelemeye yönelecek, ilişkileri verimli olmaktan uzaklaştıracak her türlü yaklaşımın sadece Türkiye´yi değil tüm bölgeyi ve küresel anlamda terörizmle mücadeleyi de olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyoruz.?
Gülen hareketini IŞİD´den farklı görmediklerini belirten Özhan, öncelikli beklentilerinin Amerika´nın Fethullah Gülen´i iade etmesi, kısa vadede de, hemen gözaltına alması olduğunu söyledi.
Özhan, şunları kaydetti:
?Amerika ile Türkiye arasında suçluların nasıl iade edileceğine dair bir anlaşmamız mevcut, 1981 tarihli. Bizim öncelikli beklentimiz iadenin kesinlikle hayata geçmesidir. Ama hemen başlangıcında da anlaşmada da bizzat söylendiği gibi bir kere iade talebi ulaştığı andan itibaren bu terör örgütü liderinin burada hemen gözaltına alınması ve terör örgütüne talimatlar, emirler yağdırmasının önüne geçilmesidir. Anlaşmanın bizzat zaten 9. ve 10. maddelerinde çok açık bir şekilde bu talep ulaştığı anda hemen bu adımların atılabileceği söylenmektedir. Bizim ümidimiz en kısa zamanda bu adımların atılmasıdır. Geçmişte zaten bunun terör örgütü olduğuna dair belgeler ve bilgiler Amerikan hükümetine, Adalet Bakanlığı ve ilgili bakanlıklara ulaştırılmıştır. 15 Temmuz´la olan çok açık bağlantıları da ABD´ye yasal anlamda hukuki zemin anlamında ulaştırılacaktır. İşbirliği işaretlerini görüyoruz, Adalet Bakanlığı ile görüştük, İnşallah bundan sonra da devam edecektir.?
Batı medyasına sert eleştiri
Özhan, Batı medyasına ise darbe girişimine dair tutumundan dolayı sert eleştiriler yöneltti. Özhan, ?Maalesef biz istediğimiz desteği Batı ülkelerindeki medyadan göremedik. Hatta bazıları o kadar gayriahlaki pozisyona sürüklendiler ki adeta neredeyse darbenin başarılı olmamasına üzülen açıklamalar yaptılar. Türk halkına hakaret eden başlıklar atıldı. Biz bunların hepsini şiddetle kınıyoruz. Gönül isterdi ki Türkiye´de gerçekten canlarıyla demokrasi mücadelesi vermiş olan Türk milleti alkışlansın, desteklensin, seçilmiş Türk hükümeti ve parlamentosuna gereken destek verilsin. Maalesef bu destek verilmemiştir,? diye konuştu.
?Bugüne kadar eleştirdik ama??
Heyetteki CHP ve MHP milletvekilleri de, AKP hükümetinin yanlış buldukları uygulamalarını bugüne kadar eleştirdiklerini ama darbe girişimine karşı siyasi parti farklı gözetmeksizin ortak ve net bir duruş sergilenmesinin önemli olduğu mesajını verdiler.
CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, darbe girişimiyle Türk demokrasisinin hedef alındığını belirterek, bu süreçte AKP hükümetini demokrasiyi güçlendiren adımlar attıkları sürece destekleyeceklerini ifade etti. Salıcı şunları söyledi:
?Biz hükümeti son 14 yılda Türkiye´de yapmış olduğu birçok uygulamadan dolayı açık ve sert bir şekilde eleştirdik. Bu eleştirilerimizin tamamının doğru olduğu kanaatindeyiz hala. Ama 15 Temmuz itibariyle Türkiye´de ortaya çıkan tablo darbenin tam anlamıyla bizim parlamenter sistemimize, demokrasimize, siyasi parti farkı gözetmeksizin tüm sisteme, bizim eleştirdiğimiz yeterli bulmadığımız sistemi dahi ortadan kaldırmaya yönelik bir darbe olduğunu gördük ve ondan dolayı bugün çok net bir duruş gösteriyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi ile beraber oluyor olmaktan, onları bu süreçte darbeyi ve gerekçelerini ortaya çıkaracak adımlar attıkları sürece destekliyor olmaktan gocunmuyoruz. Atacakları adımların Türkiye´de demokrasiyi güçlendiren, Türkiye´de güçler ayrılığını güçlendiren, parlamenter sistemi güçlendiren adımlar olması gerektiğini söylüyoruz, umuyoruz ve böyle olduğu sürece destekleyeceğiz.?
?Batı medyası çifte standart uyguluyor?
MHP Erzurum milletvekili Kamil Aydın da, Türk milletinin bir bütün olarak darbe girişimine karşı duruşu ve demokrasiye sahip çıkmasını Batı´ya anlatmaları gerektiğini söyledi, o da Batı medyasını çifte standartla suçladı.
Türk milletinin siyasi, etnik, dini, her türlü düşüncelerini bir kenara bırakarak hep beraber demokrasi ve insan haklarına sahip çıkmasını, kendilerini bu uğurda tankın altına yatırmasını Batı´ya anlatmak zorunda olduklarını belirten Aydın, ?Çin´de Tiananmen Meydanı´nda bir Çinli´nin tankın önünde birkaç adım atması uluslararası bir olaya dönüşürken, maalesef dünya basını yine bir çifte standart ürünü olarak buna biraz kayıtsız kalıyor,? diye konuştu.
Muhalefet milletvekilleri, OHAL uygulamalarını ise yakından takip ettiklerini, hukuktan taviz verildiği ve demokrasiye aykırı adımlar atıldığı takdirde itirazlarını dile getirmekten kaçınmayacaklarını vurguladı.
HDP heyette neden yok?
Özhan, heyette HDP´den bir temsilcinin neden bulunmadığı sorusu üzerine, şu anda sadece Amerika´da değil dünyanın başka ülkelerinde de parlamento heyetlerinin benzer temaslarda bulunduğunu belirterek, "Maalesef bu parti (HPD) yanıt bile vermedi, hiçbir heyete katılmadı," dedi. Özhan, ancak HDP´nin darbe girişimine karşıt siyasi pozisyonunu ortaya koyduğunu ve TBMM´nin Ortak Bildirisi´ni imzaladığını belirtti.
