?ŞEKER, YABANCI ŞİRKETLERİN TEKELİNE BIRAKILACAK BİR ÜRÜN DEĞİLDİR?
EKONOMİ 1.03.2018 14:32:51 271 0

?ŞEKER, YABANCI ŞİRKETLERİN TEKELİNE BIRAKILACAK BİR ÜRÜN DEĞİLDİR?

Bayraktar düzenşediği basın toplantısında, ?Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir,? dedi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini ve tarımsal destekleri değerlendirirken şunları söyledi:

-?Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz?

-?Maliye Bakanımız Naci Ağbal, yaptığı bir konuşmada, ?iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım´ demişti. Sayın Bakanın bu açıklamasına katılıyorum. Altına imzamı da atarım. Evet doğrudur. TÜPRAŞ ve Telekom´un arkasında 47-48 bin çiftçi ailesi bulunmamaktadır. Sayın Bakana sesleniyorum; ?sözlerinizin arkasında durmanızı ve gereğini yapmanızı bekliyoruz. Lütfen gereğini yapın?

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik Merkezi´nde düzenlediği basın toplantısında, Şubat ayında fiyatlarda meydana gelen değişimleri, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

Bayraktar, basın toplantısında, son günlerin gündemde en çok yer alan konusu şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de değindi.

?Bilindiği gibi, Türkşeker´in, Afyonkarahisar, Alpullu, Bor, BurdurÇorum, Elbistan, ErzincanErzurum, Ilgın, KastamonuKırşehirMuş, Turhal ve Yozgat´tan oluşan 14 fabrikasının özelleştirilmesiyle ilgili ihale ilanı, 21 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete´de yer aldı ve özelleştirme süreci başladı? diye konuşan Bayraktar, şunları söyledi:

?Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz.

Şeker pancarı tarımı ve şeker üretimi 1926 yılından bu yana ülkemiz tarımının vazgeçilmez konularından biri olmuştur.

81 milyonu bulan genç, dinamik ve artış hızı yüksek bir nüfusa sahibiz. Ülkemizde 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancı yaşıyor. 40 milyona yakın turist ülkemizi ziyaret ediyor. Bütün bunlar şeker talebini olağanüstü artıran unsurlardır. Ülkemizde, yaklaşık olarak 2 milyon ton şeker üretilirken, 2,1 milyon ton da şeker tüketilmektedir. Bu talebin karşılanması gerekiyor.

Nitekim ülke çapında 3,4 milyon dekar alanı şeker pancarı üretimi için ayırıyoruz. Ülkemizde 2017 yılında 20,8 milyon ton şeker pancarı üretildi. Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayımız 500 bine yakındı. Bu rakam günümüzde 105 bine kadar indi.

Mekanizasyonun yüzde 80´lere ulaşmasına rağmen, emek yoğun bir bitkisel üretim alanı olan şeker pancarında, üretim sezonunda her gün, üretici çiftimiz ve mevsimlik işçilerle birlikte 170 bine yakın kişi emek sarf etmektedir.

Pancar tarımı çiftçimiz açısından önemlidir. Katma değeri yüksek bir üründür. Ayrıca hemen her şeyi değerlendirilmektedir. Posası, yaş ve melaslı kuru küspesi ucuz hayvan yemi olarak kullanılmakta, hayvancılık açısından da önem taşımaktadır.

Bunların yanı sıra, şeker pancarı çevreci bir bitkidir. Oksijen üretimi açısından önemlidir. Birim alanda orman alanlarından üç kat daha fazla oksijen üretmektedir. Şeker pancarı, toprağı da organik madde açısından zenginleştirmekte, münavebeli tarımda ekilecek diğer ürünlerde de verim artışına sebep olmaktadır.

Diğer taraftan küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılan pancar üretimi, kırsalda üretimin sürdürülmesi, göçün önlenmesi ve genç nüfusun tutulması açısından da önem taşımaktadır.?

-?Özelleştirilecek 14 fabrika, 1575 köyde, 47 bin 758 çiftçimizden pancar alımı yapıyor?-

Özelleştirilecek 14 fabrikanın 1575 köyde, 1,25 milyon dekar alanda üretimini sürdüren 47 bin 758 çiftçiden pancar alımı yaptığına dikkati çekin Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Yine bu 14 fabrikada, 4 binin üzerinde çalışanla, 7 milyon ton şeker pancarı işlenmekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas, 2 milyon 74 bin ton yaş küspe üretilmektedir.

Bu rakamlar ihmal edilecek, vazgeçilecek rakamlar değildir. Sendikaların bu konudaki endişe ve sıkıntılarına katılıyoruz. Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz.

Geçen hafta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan randevu talebimiz oldu. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımızla bu konuyu görüşmeyi arzu ediyoruz.

Ülkemizde yem maliyetleri de göz önünde tutulduğunda, hayvancılığımız açısından çok önemli, ucuz bir kaynak olan şeker pancarı üretiminin aksatılmadan sürdürülebilmesi bu fabrikaların üretime devam etmesine bağlıdır.

Devlete ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizdeki şeker pancarı üretimini büyük oranda etkileyecektir.

Pancar şekerinin sağlık açısından önemi de bütün uzmanlar tarafından öne sürülmektedir.

Nişasta bazlı şeker üretiminde şu anda yüzde 10 üretim kotası bulunmaktadır.

Bu kota, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırılabilmektedir.

Halen 2 milyon 504 bin ton A ve B pancar şekeri kotası, 265 bin ton nişasta bazlı şeker kotası bulunmaktadır.

Ancak merdiven altı üretim de dikkate alındığında nişasta bazlı şeker üretiminin fiiliyatta daha da fazla olduğu tahmin edilmektedir.?

-?Şeker Cargill gibi yabancı şirketlerin tekeline bırakılacak bir ürün değildir?-

Nişasta bazlı şeker üretiminde, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda olduğu gibi yabancı şirketlerin ağırlığının bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi:

?Hem nişasta bazlı hem de yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda, yüksek kar paylarının ülke içinde kalmaması ve yurtdışına transfer edilmesi de önemli bir ekonomik kayıptır.

Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir.

Özelleştirmenin çözüm olmadığı daha önce başka alanlarda yapılan uygulamalarda da görülmüştür.

-?Maliye Bakanı Ağbal´ın konuşmasının altına imzamı atarım?-

Nitekim Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal, 2016 yılında Çorum´da yaptığı bir konuşmada, ?şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan birçok şirketin özelleştirilmesinden çok farklı. Benim kanaatim bu. Yani TÜPRAŞ´ı özelleştirebilirsiniz, orada bir şirket var. Onun altında tarım üreticisi yok. Türk Telekom´u özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım´ demişti.

Sayın Bakanın bu açıklamasına katılıyorum. Altına imzamı da atarım. Evet doğrudur. TÜPRAŞ ve Telekom´un arkasında 47-48 bin çiftçi ailesi bulunmamaktadır.

Sayın Bakana sesleniyorum; ?sözlerinizin arkasında durmanızı ve gereğini yapmanızı bekliyoruz. Lütfen gereğini yapın´.? 

-?Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız?-

Bir bütün olarak bakıldığında şeker fabrikalarının zarar etmediğini, bazı fabrikaların yatırım eksikliğinden kaynaklanan zararlarının diğer fabrikalar tarafından telafi edildiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle dedi:

?Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız. Bunun çiftçi, fabrika çalışanı, tüketici ayağı bulunmaktadır. Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa baktığımızda, hem şeker pancarı hem şeker üretimi artırılmalıdır.

Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır.?

Bayraktar, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Şemsi Bayraktar, şeker fabrikalarının değerli arazileri yüzünden satışının gündemde olduğu yönündeki iddialar ve nişasta bazlı şekerlerle ilgili soru üzerine, şunları söyledi:

?Nişasta bazlı şekerler meyve sularında, değişik alanlarda yoğun olarak kullanılıyor. Pancardan ürettiğimiz şekerin kullanıldığı bütün alanlarda nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Sağlık konusunda şeker pancarından üretilen şeker, sağlıklı bir üründür. Bu konuda bütün uzmanlar, bilim adamları hemfikir. Ama nişasta bazlı şeker konusunda şüpheler var. Bilim adamları da bu şüpheleri kamuoyuyla paylaşıyorlar.

Özelleştirme yapılacak ama bunun usul ve esaslarını da bilmiyoruz. Hangi koşullarda yapılacak? Bu da açıklanmış değil. Bir ihaleden bahsediliyor. Bunları da görmemiz lazım. Kime verilecek? Nasıl verilecek? Hangi koşullarda verilecek? Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan da randevu talebimiz var. Kendileriyle bu konuyu etraflıca görüşmeyi arzu ediyoruz.

Diğer özelleştirmelerde de gördüğümüz gibi araziler yeni sahiplerine devredildi. Çok kıymetli yerler ve araziler maalesef özelleştiriliyor. Tabii öyle bir endişemiz de var.?

Bir gazetecinin ?Cumhurbaşkanına nasıl bir dosyayla gideceksiniz? Hazırladınız mı dosyayı? şeklindeki sorusu üzerine, ?tabii bir hazırlığımız var. Aşağı yukarı neler söyleyeceğimizi biraz evvel ifade ettik. Şeker fabrikalarının niçin önemli olduğunu? Bulundukları yerlerde sosyo ekonomik yapıya nasıl katkı sağladıklarını ifade edeceğiz. Zaten bu bilinmeyen bir şey değil. Biliniyor. Biz görüşlerimizi paylaşacağız. İnşallah bir netice alırız? dedi.

-Destekler-

Bayraktar, desteklerle ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:

?2018 yılı destekleri açıklandı. Son açıklanan destekler, 2019 yılında verilecek destekler. Bu yıl ödenen destekler, 2017 yılı destekleri. 2017 desteklerinde özellikle mazot desteği arttı. Şüphesiz çiftçimiz aldığı destekleri verdiği vergilerle, KDV ile ÖTV ile stopaj ile geri ödüyor. Dolayısıyla bütçeye yük de değiliz. Müthiş de bir üretim yapıyoruz. Bu çok önemlidir. Bu ülkeyi besliyoruz. Bunun parayla ölçülür bir tarafı var mı? Bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyoruz. Yetmiyor, bu ülkede 5 milyon mülteci, sığınmacı ve yabancıyı besliyoruz. Yetmiyor, Türkiye bugün 16-17 milyar dolarlık gıda ihracatı yapıyor. Bunun da hammaddesini üretiyoruz. Bir de aşağı yukarı Türkiye´ye 40 milyonun üzerinde turist geliyor. Onları da besliyoruz. Bunun da parayla ölçülür bir tarafı yok. Artık şunu anlamak lazım; niye gelişmiş ülkeler tarıma bu kadar yatırım yapıyorlar? Kendi toprakları yetmiyor az gelişmiş ülkelerin topraklarını kiralayıp, satın alıyorlar. Niçin? Çünkü tarım ve gıda güvencesi artık çok önemli ve stratejik oldu. Şuan enerjiyle baş başa gidiyor ama 15-20 yıl sonra gıda güvencesi çok daha fazla önem kazanacak. Bunu iyi okumak lazımdır. Bunu iyi okuyan ülkeler ciddi manada akıllı devlet politikalarıyla yatırım yapıyorlar. Biz de bunu talep ediyoruz zaten. Tarımda devlet politikası çok önemlidir. Hükümetlerin politikası değil, kalıcı devlet politikaları çok önemlidir. Projeksiyonlarımızı buna göre, yatırımlarımızı buna göre yapmamız lazım. Bizim bu konuda bir toplumsal bilince de ihtiyacımız var. Şu an biz her şeyi sofralarına getirdiğimiz için görülmüyor. Sabah kahvaltılarında hiçbir şey eksik değil. Öğlen yemeklerinde, akşam yemeklerinde, sofralarda eksik olan bir şey yok.

Dolayısıyla biz tarım sektörünün ve tarımda çalışan insanların hangi koşullarda üretim yaptığı konusunda çok büyük toplumsal bilince sahip değiliz. Tarım sektöründe, çiftçinin sorunlarında biz bunu yaşıyor, görüyoruz.

Burada bütün toplumun bu kesime sahip çıkması lazım... Bu sadece kendileri için değil çocukları için ve gelecek nesiller için de olmazsa olmaz. Bu sektöre sahip çıkacağız hep birlikte.?

-Nişasta bazlı şeker kotası-

Bayraktar, nişasta bazlı şeker kotası ve dünyadaki kullanımı ve tekelleşme konusundaki soruyu ise şöyle yanıtladı:

?Nişasta bazlı şeker kotası Avrupa´da ABD´de yüzde 2 civarındadır. Bizde yüzde 10. Bakanlar Kurulu karıyla yüzde 50 artırılabiliyor. Bizim endişemizi ben ifade ettim. Biz bu fabrikaları kapatırsak, bu fabrikaları özelleştirirsek, bu fabrikalar şeker üretimi yapmazsa ne olacak? Orada şüphelerimiz var. Tabii sendikalar da haklı olarak diyorlar ki bu çalışanlarımız ne olacak? Biz de haklı olarak diyoruz ki bu üreticilerimiz ne olacak? Bu çalışanlar muhafaza edilecek mi? Üreticilerimiz üretim yapacak mı? Üretimde kalacak mı? Olmadığı takdirde orada tarlalarımız boş kalacak. Bu fabrikaların bulunduğu yerlerde sosyo ekonomik yapıya büyük katkısı var. Büyük göç başlayacak. Merdiven altı üretimde oldukça fazladır. Belki kota kadar merdiven altı üretim var. Bunlar da piyasaya giriyor. O zaman ne olur? O zaman siz pancardan üretilen şeker arzını azaltırsanız, nişasta bazlı şeker arzı fazlalaşır ama merdiven üstü ama merdiven altı. O zaman biraz evvel bahsettiğim Cargill gibi firmalar bu alanda tekelleşir. Zaten biz bu ülkede, özellikle bu sektörde tekelleşmeden yakınıyoruz. Bunu çok değişik alanlarda görüyoruz. Karadeniz´de de görüyoruz. Fındıkta görüyoruz. Başka ürünlerde görüyoruz. Tekelleşmeden yakınıyoruz. Yeni bir tekel yaratmayalım.

Maliye Bakanımız Naci Ağbal da Çorum´da 2016 yılında bir konuşma yapmış. Konuşmanın altına imzamı koyarım. Çok doğru ne diyor? ?Türk Telekom ve Tüpraş´ı özelleştirdik ama arkasında çiftçi yoktu´ diyor. Bu fabrikaların arkasında 47 bin çiftçi var. Binlerce işçi var. Dolayısıyla haklı olarak Maliye Bakanı Ağbal´dan bu sözünün arkasında durmasını bekliyoruz. Gereğini yapmasını bekliyoruz.?

 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Harb-İş,“Ücretler yeniden düzenlenmeli “

"YENİLENEBİLİR ENERJİ NASIL TÜRKİYE’NİN ELEKTRİK ÜRETİM KAYNAĞI OLABİLİR"

"Bağımsız olmayan bir Kurulun vereceği karar tartışılır!"

MB Başkanı’ndan enflasyonla ilgili “yol haritası” mesajı

Türkiye, dünya lideri

“İş dünyasının finansmana erişimi kolaylaştırılmalıdır”

TOYP BAŞVURULARINDA SON TARİH 31 AĞUSTOS

Türk Telekom’un “Dijital Türkiye: Yeni Bir Gelecek” temalı Faaliyet Raporu’na 3 ödül

Türkiye’de dijital bankacılığa ilgi artıyor

R+T TURKEY FUARI’NDA HEDEF UZAK PAZARLAR

“TOPLU SÖZLEŞME TİYATROSU SONA ERDİ”

“DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR”

Ekonominin kalbi TOBB'da attı

"Emlak zenginleri İstanbul depremi sonrası fakir kalabilir"

Şahin Bilgiç, TOBB Ekonomi Şurası’na katıldı, üyelerinin taleplerini iletti

Dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani üzümde hasat başladı

DÜNYA TAHIL PİYASASINA ‘TAHIL KORİDORU’ ETKİSİ

MYK VE ADASO ARASINDA YETKİLENDİRME PROTOKOLÜ İMZALANDI

"Her 100 kişiden 90’ı Su Yalıtımı Yönetmeliği’nden önce yapılan binalarda oturuyor"

R+T TURKEY FUARI’NDAN İHRACAT SEFERBERLİĞİ

"KRUVAZİYER YOLCU SAYISI % 66,7 ARTTI, FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİYİZ"

  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı