Doksan altı yaşında olan 1922 doğumlu Remziye Tatlı lise öğrencisi iken sınıflarına gelip yanı başında duran Atatürk´ün etkisinden hâlâ kurtulamıyor. O günlerin özlemini duyan ve hiçbir zaman unutamayan Remziye Tatlı, o günlerden söz edilince heyecanla anlatmaya başlıyor. Günlük gazeteleri okumadan duramayan Remziye Tatlı´nın başucu kitapları da bulunmaktadır. Atatürk gibi giyinen Remziye Tatlı´nın eşi öğretmen Nuri beyin de çok şık bir insan olduğu söyleniyor.
Gündoğdu Koleji Bölge Eğitim Koordinatörü Mahmut Reyhanioğlu, Dörtler Dağıtım Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Karataş ve Arş. Yazar Cumali Karataş´ın birlikte ziyaret edip görüştükleri Remziye Tatlı´nın çok mutlu olduğunu söyledi. Remzi Karataş´ın Nutuk armağan ettiği ziyarette, Remziye Tatlı o günlerden söz ederken oldukça heyecanlandığı gözlendi.
19 Kasım 1937 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk´ün Adana´yı ziyaret ettiğinde kendisinin Kız Lisesi´nin lise 2. sınıfında okuduğunu söyleyen Remziye Tatlı; ?İki ders üst üste tarih dersini görüyorduk. Müdüre hanım sınıfımıza gelerek Adana´ya gelen Atatürk´ün okulumuza geleceğini söyledi. O an çok sevindik ve heyecanlandık? dedi. Konuşmasında, dalan gözlerle hızlı ve coşkulu bir biçimde, Atatürk´ün sınıflarında olduğu o andan söz eden Remziye Tatlı; ?Atatürk okulumuza gelince, bizim sınıfa girdi. Tarih dersindeydik. Sınıfımıza girince, ?Oturun geleceğin kültürlü anneleri´ dedi. Atatürk on dakika kadar bizim sınıfta kaldı. Tarihten Karluklar konusunu sordu. Hepimiz çok şaşırdık. Bizim dersimizi bizden iyi biliyordu.?
Uzun yıllar ötesinden taşıdığı anlamlı ve özel hatırasını konuklarıyla paylaşan Remziye Tatlı, o anı sanki yeniden yaşar gibiydi: ?Atatürk bizim sınıfa girdiğinde gelip yanımda durdu. Hatta kolu koluma değdi. Çok heyecanlandım. Kalbim duracak gibi oldu. Şöyle bir baktı. Çarpıyordu insanı. Çok etkileyici, bambaşka biriydi Atatürk. Aynı zamanda çok yakışıklı bir insandı. Atatürk´e çirkin diyenler utansın? Atatürk çok yakışıklı olduğu kadar da etkileyici,güzel ve modern giyinen bir liderdi? O kaşlar, o gözler, o surat, o yanaklar pembe pembe; nur yüzlüydü. Anlatmaya kelimeler yetmez.?
Atatürk´ün ölüm haberini okulda duydum. İkinci sınıfta tarih dersinde hoca hanım,?kitaplarınızı kapatın müdür konuşacak? dedi. Müdire hanım gelip sınıfa girdiğinde:?Size çok acı bir haber vereceğim, şaka değil? Atatürk´ü beş dakika önce kaybettik? dedi. Ağlayanlar, sızlayanlar, dizlerine vuranlar? Atatürk Parkı´na gittik okul olarak. Hepimiz çok perişan ve üzüntülüydük. Ağlamayan yok gibiydi. Yeri doldurulamayacak bir büyük devlet adamıdır? dedi. (Fİ)
