PINAR KÖKSAL ÇOK SESLİ BESTELERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
KÜLTÜR SANAT 17.10.2016 10:23:51 1836 0

PINAR KÖKSAL ÇOK SESLİ BESTELERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

?İçimdeki Duygular?, ?Duygu Pınarı? ve ?Aşk Senfonisi? adlı kendi bestelerinin olduğu albümler çıkaran işkadını Pınar Köksal´ın 96´sı TRT repertuarında bulunan 122 bestesinden 26´sı çok sesliye uyarlanmış ?Ata´mızın arzu ettiği Türk Sanat Müziği eserle

 Bu şekilde Türk Sanat Müziği bütün dünyada daha çok tanınma fırsatı bulacaktır. Ben kendi adıma çok sesliye uyarlanan Türk Sanat Müziği eserlerinin daha doyurucu ve daha kalıcı olduğuna inanıyorum.?  

***Sayın Pınar Köksal sizi yoğun olarak sosyal etkinliklerle iç içe olan bir iş kadını konumunda gördüğüm için şöyle bir soruyla başlamak istiyorum röportajımıza? Her şeye rağmen müzikli bir yaşam olmazsa olmazınızdır değil mi?
---Müzik hep içimde kalmış bir duygu idi. Yıllar içinde onu ortaya çıkarıp eserler üretebildiğim için çok mutluyum.
***Müzik çalışmalarınız Adana´da mı başladı? Hani o çocukluğa uzanan ilk dönemlerde? Nerde ve nasıl başladı sonuç olarak?
---Babam Artvin´de vali muavini idi. İlk müzik çalışmalarıma 9 yaşındayken orada başladım. Mandolin ve keman dersleri aldım.
***Sonrasında nasıl sürdürdünüz müzik çalışmalarınızı; hangi dernek ya da topluluklarda, kimlerle çalıştınız?
---2 yıl sonra Nevşehir´e tayin olduk. 3 yıl yaşadık orda. Orada maalesef müzik hocası bulamadık. İhtilalden sonra Kayseri´ye geldik ve akordeon derslerine başladım. Liseyi Kayseri´de, üniversiteyi İstanbul´da okudum ve bitirdim. O yıllarda da hiç müzikle ilgilenemedim. İyi bir dinleyici idim. 1969 yılı Şubat döneminde Özel İstanbul Eczacılık Yüksekokulu´nu bitirdim. 13 yıl eczacılık yaptıktan sonra 1982´de eczanemi kapatınca piyano derslerine başladım. İlk bestemi de o zaman yaptım. Sözleri de bana ait olan ??Seninle Doluyum Sensiz Bomboş´´ adlı Acem Kürdi eserimdi bu.

/resimler/2016-10/17/1015165509820.jpg***Müzik yaşamınız boyunca beste ve enstrüman konusu da dahil olmak üzere hangi ustalardan yararlandınız?

---Piyano derslerimi Veli Gerasim´den aldım. Artvin´deki hocam Hasan Çıtak´tı. Piyano derslerimden sonra Sadi Hoşses´le şan eğitimi çalıştım. Yıllar sonra da 6 yıl kadar Yılmaz Pakalınlar ile Türk Müziği teorisi, repertuar ve beste çalışmalarım üzerine çalıştık. Lavta öğrendim.
***Beste çalışmalarınıza ne zaman, nerede, nasıl başladınız?
---İlk bestemi piyano dersleri alırken yaptığımı söylemiştim. 1996 yılından itibaren ciddi boyutta besteler üretmeye başladım. Datça´da sağlık turizmi yaptığımız yıllarda yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyordum. Bugün çok tanınan ?´Şarkılar Söylüyorsan´´, ?Kalbin Aşkla Çarpıyorsa´´ adlı eserlerimi o yıllarda mandolin ile yapmıştım. Daha sonra lavta ile eserler üretmeye başladım. İş hayatım nedeniyle ailemden uzakta olmam ve Datça´da ortamın güzelliği içimdeki duyguları ortaya çıkardı ve peş peşe besteler yapmaya başladım.

***Bugüne kadar kaç beste yaptınız; bunlardan kaçı TRT Repertuarı´na alındı; kaçı albümde yer aldı?

---26 tanesi çok sesliye uyarlanmış 122 adet bestem var. 96 tanesi TRT repertuarına kabul edildi. Aşağıda isimleri yer alan 3 albüm çalışmam oldu.

*?İçimdeki Duygular?-2000

*?Duygu Pınarı?-2005

*?Aşk Senfonisi?-2010

/resimler/2016-10/17/1015525510486.jpg***Bestelerinizle almış olduğunuz ödüller oldu mu?
---Yarışmalara katılmadım. 2004 yılında TRT´nin düzenlediği ?TSM Alaturka Beste Yarışması?nda jüri üyesi olarak görev yaptım.
***Nasıl beste yapıyorsunuz; bir zamanı ve özel bir ortamı oluyor mu?
---Duygularımla ilgili, beni etkileyen olaylarda beste yapabiliyorum.
***Size göre iyi bir beste hangi niteliksel ölçütler taşımalıdır?
--Şiir hatasız olmalı, Türkçe´yi çok güzel kullanmalısınız. O zamanda usulüne, kurallara uygun olarak eserler ortaya çıkıyor. Güfte seçerken ruhuma hitap eden şiirleri seçiyorum. İçinde beddua, ah-vah olan şiirleri tercih etmiyorum.
--TRT Repertuarı´na alınan ilk eseriniz size nasıl bir duygu yaşattı? Bu besteniz hangisiydi?
--Tabii ki çok mutlu oldum. Sözleri Sami Derintuna´ya ait olan ?Madem ki Çılgın Gibi? adlı Acemkürdi fantezi bestemdi. 17032 repertuar numarası ile TRT´ye kabul edildi.

/resimler/2016-10/17/1016195198423.jpg***Türk Müziği´nin daha çok kalıcı eserler verildiği ve daha çok ilgi gördüğü 30/40 yıl öncesiyle bugününü karşılaştırdığınızda nasıl bir sonuca varıyorsunuz? TSM´nin eski günlerine dönebilmesi, daha iyi bir yere gelebilmesi için neler yapılması gereklidir?
---Tek radyo, tek televizyon döneminde herkesin seyrettiği ve dinlediği güzel Türk müziği programları yapılıyordu. Eserlerin tanınması daha kolaydı. Şimdi hem beste sayısı arttı, hem de daha çok kanal var. Ancak gerçek müzik severler istediği kanalda, radyoda, internette istediği müziği dinleyebiliyor. Eski yıllarda tek kanaldan izlendiği ve dinlendiği zaman eserlerin herkes tarafından öğrenilmesi daha kolay oluyordu.

***Bestelerinizin çok sesliye uyarlandığı konserlerden birini Adana´da izledim. Oldukça güzeldi? Ne dersiniz, TSM´nin çok sesliye uyarlanması daha çok ilgi görmesini sağlayabilir mi?
           ---Ata´mızın arzu ettiği Türk Sanat Müziği eserlerinin çok sesliye uyarlanmasını ilk gerçekleştiren kişi olduğum için çok mutlu ve gururluyum. Bu şekilde Türk Sanat Müziği bütün dünyada daha çok tanınma fırsatı bulacaktır. Ben kendi adıma çok sesliye uyarlanan (tabii ki her eser uyarlanamaz) Türk Sanat Müziği eserlerinin daha doyurucu ve daha kalıcı olduğuna inanıyorum.

/resimler/2016-10/17/1017084730665.jpg***Bestekârlar genelde TRT Repertuarı´na alınan eserlerinin yeterince değerlendirilmediğinden dolayısıyla da teşvik edilmediklerinden söz ediyorlar? Sizin böyle bir sorununuz var mı?
---Artık çok fazla beste ve besteci var, TRT ?ye gönderilen her eserin gerçekten çok kaliteli olduğuna inanmıyorum. TRT´nin de belli kriterleri var. En azından o kriterlere uygun olan eserleri göndermek lazım.
***Bir zamanlar reddediliyordu? Arabesk konusunda ne düşünüyorsunuz? Karşıysanız nedenleri?
---Her müziğin kendine has özellikleri var, ben daha çok klasik eserlerden, daha kalıcı eserlerden hoşlanıyorum.
***Adanalı kadın bestecilerden biri olarak, Adana ve Çukurova dahil olmak üzere ülke genelinde de en çok beste yapan kadın bestecilerden birisiniz. Bu konudaki yerinizi hiç merak ettiniz mi?
--Turhan Taşan´ın 2000 yılında çıkardığı ?Kadın Besteciler´ kitabında tüm bu bilgiler ansiklopedik olarak mevcut. 1600´lü yıllardan günümüze kadar 250 kadın besteci gelmiş. Bu sıralamada TRT repertuarındaki eser sayısına göre ilk üç arasına giriyorum.

/resimler/2016-10/17/1017423481371.jpg***Sanat ve sanatçı konusunda da zaman zaman eleştiriler gelmektedir? Sanat ve sanatçı nasıl olmalıdır? Kim sanatçıdır, kim değildir?
--Artık herkes sanatçıyım diyor. Ben o konuda gerçek sanatçı ifadesini kullanmak istiyorum. Benim için popülerlik değil, gerçek sanatçı olabilmek önemlidir.
***Besteleriniz içerisinde güftesini yazdığınız bir eser var mı? Ayrıca müziğin dışında fotoğraf sanatı ile ilgilendiğinizi biliyorum. Bunun dışında ilgi duyduğunuz başka bir sanat dalı var mı? Ayrıca zevk ve hobileriniz nelerdir?
--Ciddi boyutta müzik derslerine başlamadan önce yaptığım beş bestemin şiirleri de bana aitti. Sonra hocam Yılmaz Pakalınlar Datça´da çalıştığım yıllarda bana profesyonelce yazılmış şiirler gönderdi. O günden sonra da gönlüme hitap eden şairlerin şiirlerinden besteler yapmaya başladım. O günden sonra yaptığım üç bestemin şiirleri de bana ait. Fotoğraf sanatı bana büyük keyif veriyor. Goblen işliyorum. Müzik, resim, tiyatro, vs. gibi sanatın her dalına ve psikolojiye ilgi duyuyorum.
***En çok sevdiğiniz makamın yanı sıra; beğendiğiniz, etkisi altında kaldığınız besteci ve şairler, ses sanatçıları kimlerdir?
---Her makamın kendine has özelliği vardır. Benim de duygu durumuma göre her makamdan yaptığım bestelerim var. Genelde şiir sizi belli makamda besteler yapmaya yönlendiriyor. En çok Sami Derintuna´nın şiirlerinden eser ürettim. Şairleri de söz yazarı, şair ve gerçek şair diye kategorize etmek lazım.  Ancak beğendiğim şiirlerden beste yapabiliyorum. Halil Soyuer büyük şair, ondan da bestelerim var. Zeki Müren en beğendiğim ses sanatçısı idi. TRT´de de güzel isimler var.
***Yurtdışı konserlerine kadar uzanan bir dizi etkinlikler içinde de bulunduğunuz müzik çalışmalarınızı bundan sonra nasıl sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
---Allah sağlık ve ömür verdiği sürece hep daha güzel daha farklı çalışmalar yaparak müzik yaşantımı devam ettirmek istiyorum.

/resimler/2016-10/17/1018257075887.jpg***Genç besteci ve sanatçı adaylarına önerileriniz nelerdir?

---Eğitimin çok önemli olduğunu ve çok çalışmalarını öneriyorum. Çalışmak, çalışmak, çalışmak? Lise yıllarımda edebiyat hocamın söylediği bir sözü hiç unutmadım ve benim hayat prensibim oldu:?Tekrar alel, tekrar Ahsen, velev kâne yüz seksen´´ (öğrenebilmek için yüz seksen defa tekrar etmek gerekli).
---Sayın Pınar Köksal, röportaja zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

---Bana böyle bir imkân verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. ?´Adanalı Güzel Kızlar´´ adlı eserimin şairisiniz. Sizinle de bu şiiriniz nedeni ile tanıştık. Güzel bir dostluk ilişkimiz oldu. ?Müziğin insanları ve ülkeleri birbirine bağlayan evrensel bir dil ve en kuvvetli güç´ olduğuna inanıyorum. Tüm okuyucularımıza içten selam, sevgi ve saygılarımla.

                                               *** PINARKÖKSAL ***

Adana´da dünyaya geldi. Babasının dedesi Osmanlı M. Mebusanı´nda iki dönem milletvekilliği yapmış ve Atatürk döneminin ilk milletvekillerinden Adana milletvekili Abdullah Çopuroğlu; babası, Danıştay Başkanvekilliğinden emekli İbrahim R. Çopuroğlu. Annesi, Adana´nın ilk işadamlarından Mustafa Akdağ´ın kızı Meliha Çopuroğlu. Babasının memuriyeti dolayısıyla çocukluğu Anadolu´da dolaşarak geçti. Kayseri Lisesini bitirdi. Daha sonra eczacılık eğitimine başlayarak Özel İstanbul Eczacılık Yüksek Okulundan mezun oldu. 13 yıl eczacı olarak çalıştı. Halen, Pet Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Köksal Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yanı sıra Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulu üyeliği görevlerini yürütmektedir. Evli, 2 çocuk annesidir. Eşi Prof. Dr. H. Güntekin Köksal, Kızları; Ayşe ve Zeynep Köksal´dır.

            İlk müzik eğitimine 9 yaşında iken mandolin ve keman dersleri ile başladı. Daha sonra akordeon dersleri aldı. 37 yaşında iken Veli Gerasim´den piyano dersleri aldı. İlk bestelerini o zaman yaptı. Türk Sanat Müziği dalındaki ilk derslerini Sadi Hoşses´ten aldı. Uzun süre Yılmaz Pakalınlar ile birlikte Türk Müziği teorisi, kompozisyon, repertuar ve beste çalışmalarına devam etti.           Şu anda Lavta çalmaktadır. 122 bestesinden 98 tanesi TRT repertuarındadır. Birçok bestesi çok sesli Müziğe uyarlanmıştır. Eserleri radyo ve televizyon kanallarında ve tüm Türkiye´de çeşitli korolar tarafından seslendirilmektedir.
Eserlerinin yer aldığı ?İçimdeki Duygular? (2000), ?Duygu Pınarı? (2005) ve ?Aşk Senfonisi? (2010) adlı albümleri çıkmıştır.

Türkiye´de ilk defa Pınar Köksal´ın Türk Sanat Müziği tarzındaki besteleri çok sesli olarak; 16 Aralık 2003´te Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde Şef Bujor Hoinic yönetiminde, soprano Leyla Çolakoğlu, tenor Hakan Aysev, bas bariton Deva Çolakoğlu ve Orfeon Oda Korosu tarafından seslendirilmiştir. Kültür Bakanlığı Devlet Opera ve Bale sanatçıları tarafından hazırlanan ?Opera-Kabare? isimli müzikal fantezide eserleri seslendirilmiş ve bu program opera repertuarına alınmıştır.        
TRT tarafından düzenlenen Alaturka Türk Müziği Beste Yarışmasında jüri üyesi olarak görev almıştır. TRT repertuarındaki eser sayısına göre 1700´lü yıllardan günümüze kadar gelmiş olan 184 Kadın Besteci arasında ilk üçe girmektedir. Müzik dışında resim, sinema, tiyatro, dans gibi tüm sanat kollarına, psikolojiye ilgi duymakta, fotoğraf çekmektedir. ?İlk Kişisel Fotoğraf Sergisi?ni Şubat 2004´te, Ankara´da açmıştır.


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

“STOA FELSEFESİ VE TARSUS'TA STOACILIK”KİTABI ARATOS YAYINLARI’NDAN ÇIKTI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ KISA FİLM FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

ADANA’DA BAĞLAMA GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Düş ve Gerçek Arasında Çareli Çaresiz Çizgiler Kitabı

Sanatçı Selva Özelli Solo Sergisi ile ABD’de

“Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı

HÜSEYİN SÖZLÜ, "AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFER AYIDIR"

İZMİT ALTIN PİŞMANİYE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ‘’BELGESEL FİLM YARIŞMASI’’ FİNALİSTLERİ BELİRLENDİ

EMEKLİLERİN YENİ ADRESİ ‘EMEKLİ KÜTÜPHANESİ’

İZMİR KULLUK İLE TANIŞIYOR

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

‘ÇOK YAŞA CUMHURİYET’ ÖDÜLLÜ BESTE YARIŞMASI BAŞVURULARI İÇİN SON HAFTA!

TÜRK RESSAMLARIN LONDRA ÇIKARMASI!

YILDIZ TOZU KARAKTER ANALİZLERİ

"ZAFERİN RENGİ" GÜÇLÜ OYUNCU KADROSU İLE ÇEKİMLER İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI!

Büyükşehir ve YEDAM’dan bağımlılıkla mücadelede iş birliği

AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’NDA TÜM TÜRKİYE "ŞEHRİNİ KEŞFEDECEK- GELECEK ENERJİSİNİ KORUYACAK!”

12. ULUSLARARASI İZMİT PİŞMANİYE, MÜZİK ve DANS FESTİVALİ,25-27 AĞUSTOS’TA

‘’20. GELECEĞİN SİNEMASI’’ YARIŞMASININ JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli