PAKET´İN TAKVİMİNDEKİ ?İMZA ARIZASI? VE DE?

PAKET´İN TAKVİMİNDEKİ ?İMZA ARIZASI? VE DE?

AKP´nin ?Anayasa Değişikliği Serüveni?, her gün yeni gelişmeler, ?Anayasal Demokrasi? ile yönetilme iddiasındaki bir ülkeye yakışmayan tartışma ve oldubittiler ile sürüp gideceğe benziyor.

Bugün erken saatlerde gündeme ?AKP Milletvekilleri taslaktan imzalarını çekiyor? haberi düştü. İyimserler, ?Aman ne güzel, sağduyu galip geliyor? düşlerini kurmaya başlamışlarken, işin böyle olmadığı hemen ortaya çıktı. AKP yönetimi, CHP´nin Anayasa değişikliği teklifinde TBMM Başkanlığı´na sunulan milletvekili imzalarının sahte olduğu iddialarına karşı, dün akşam tüm milletvekillerine  "Yarın sabah Ankara´da mecliste olun" şeklinde mesaj göndermişti. Milletvekillerinin sabah saatlerinden itibaren Anayasa değişikliği teklifine el yazısıyla isim yazıp imza atmaya başlamaları bekleniyordu. Teklifin bu kez grubun tamamına yakınının imzasıyla sunulması amaçlanıyordu. Ancak bu taktik istenilen hızda sonuç vermemiş olmalı ki, saatine dakikasına kadar saptanan ?görüşme takviminde? bir arıza oluştu. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu yaptığı yazılı açıklamada, 61 milletvekilinin Anayasa´nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması hakkında kanun teklifinden imzalarını geri çektiklerinin bildirildiğini kaydetti ve ?Bu durumda kanun teklifindeki imza sayısı, Anayasa´nın 175´nci maddesinde öngörülen yeter sayının altına düşmüş olduğundan Teklifin bu haliyle komisyonumuzda görüşülmesi mümkün değildir. Bu nedenle 7 Nisan 2010 Çarşamba günü saat 10.30´da yapılacağı duyurulan Komisyon toplantısı iptal edilmiştir? dedi.

 
İçeriğinin anayasal düzeni nasıl alt üst edecek düzenlemelerle dolu oluşu ve de iktidar partisinin ciddi  bir uzlaşma ortamına gerek duymaksızın adeta bir ?AKP Anayasası?nı dayatma inadını sürdürüşü bir yana, bugün ortaya çıktı ki Paket hazırlık aşamasında dahi en basit ama vazgeçilemez parlamenter temellerden yoksundur. CHP´nin iddiaları somutlaşmıştır. Teklife eklenen blok listelerdeki imzalar,  -moda deyimi ile- ıslak bile değildir. 
 

Öğleden sonra ?Serüven? yeni bir boyut kazandı. AKP Anayasa değişiklik paketini bugün yeniden 265 imza ile TBMM Başkanlığı´na sundu. Pakette, önemli maddeler üzerinde yazım değişikliklerine gidildi. Bu kez ?imza? konusu çok ciddiye alındı. O kadar ki, internete yansıyan haberlere göre  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ?İstanbul milletvekili? sıfatıyla paketin altına imzasını koydu.  Erdoğan´ın dışında 10´u aşkın bakan da paketi imzaladı. Aslında AKP´nin planı tüm bakanlara da imza attırmaktı. Ancak Ankara  dışında ya da yurt dışında olan bakanlar imzalarını koyamadılar.  Bu durumda, Anayasa değişiklik paketinin Anayasa Komisyonu´nda Perşembe günü görüşülebileceği ifade ediliyor.

 

Bu durum bize doğrudan bir önemli açmazı anımsatmalı: Gerçekten onca seçim merasimlerine, ağızları doldura doldura söylenen demokratikleşme palavralarına bakarak, ?anayasal demokrasi? tanımına girebilecek bir rejime sahip olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Daha açıkçası Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin işlediği ve erklerin yani yasama-yürütme ve yargının bir birleri ile ?denetleme-dengeleme´ ilişkisi içinde oldukları düzeni işletebiliyor muyuz?  Önümüzdeki gündem çoklukla ?yargının siyasallaştırılması? ve bu yoldan yürütme erkinin kuklası haline getirilme kaygıları ile biçimlenmiş durumda. Deniliyor ki anayasa yargısı ve yargı bağımsızlığı, yapılmak istenilen anayasa değişiklikleri ile kökten zedelenecek, siyasal iktidar hiçbir fren mekanizması olmaksızın alabildiğine keyfi icraatlar ortaya koyacak. Böylece ?Kuvvetler Ayrılığı? ilkesi de ortadan kalkacak. Kaygılar bu değil mi?
 
Ama bugün bakıyoruz ve gözlerimizin önünde yaşanan, adeta kanıksadığımız bir tabloyu tüm dehşeti ile yeniden fark ediyoruz. Parlamento´nun, yürütme organının dayatmaları karşısında ne hale geldiğini biçimde görüyoruz. Kuvvetler Ayrılığı ilkesi bu kademede zaten işlemiyor. Ülkenin ve ulusun geleceğini bilinmezlere götüreceği kaygılarını davet eden bir anayasa değişikliği için verilen teklifteki imzaların daha önce hazırlanmış listelerden mi oluştuğu ya da sahte mi olduğu iddialarını sorgulama durumunda kalıyoruz. Ne acıdır ki bu iddiaların önünde duramayan ve değişiklik paketinin hazırlayıcısı ve dayatıcısı olduğu açıkça ortada olan ?yürütme erkinin? geri adım atmak zorunda kaldığını da gözlüyoruz. Parlamenterlere mesaj gönderilerek, ?eski imzanızı geri çekin, yeniden imzalayın? direktifinin verildiğini anlıyoruz. Parlamento işleyişlerinin bu tür direktiflere uygun olarak kesintiye uğratılabildiğine, paketi inceleyecek komisyon toplantısının iptal edilişine tanıklık ediyoruz. Ardından ?Yürütme? bir hamle daha yapıyor, imzalar daha ciddiye alınarak, bizzat Erdoğan ve bakanlarının da imzasını taşıyarak, Paket yeniden TBMM´ne sunuluyor. ?Olmadı, bir kez daha?? mantığı ile AKP´nin parlamento grubu yönlendiriliveriyor birkaç saat içinde. 
 
Asıl açmazın, yürütme-yasama ilişkilerinde başladığı ve  kökleştiği ortada. Yasama, denetleme görevi yaparak yürütmeyi ?dengeli olmaya?, hukukun üstünlüğü ve kamu çıkarları bağlamında hareket etmeye yöneltmesi gerekirken, bunun tam aksi yaşanmakta. Yürütmenin başındaki kişinin verdiği direktifler parlamentoya yön vermekte. Neyin, ne zaman, nasıl imzalanacağı ayrıntısına varıncaya kadar hem de? Buna bir de yürütmenin başındaki kişinin, tek başına ve adeta tek seçici olarak parlamenterleri saptadığı bir ortamı eklersek, ?sivil ve demokratik anayasa yapmaktayız? masalının ne kadar temelsiz kaldığı ortaya çıkmaz mı? Anayasa değişikliği girişimi bu haliyle ne demokratiktir, ne de sivildir. Tümüyle tek adam sultasına bir davetiyedir.
 
Bazı lafları telaffuz ederken, büyük konuşmamak gerekir. R. Tayyip Erdoğan´ın Yargıtay Başkanına yüklenirken çok rahatsız edici bir söyleme başvurdu, anımsanırsa. Siyasetçiliğe heveslendiklerinin ?iyot gibi açığa çıktığı? eleştirisini yöneltti yargı mensuplarına. Merak ediyoruz, acaba kendileri bugün ?imzalarının bile kuşkulu hale geldiği anayasa değişikliği? girişiminin ardındaki niyet ve hesapların aynen ?iyot gibi açığa çıkışından? rahatsız olmuşlar mıdır? Rahatsız olunmadığı ortada aslında. Zira yanlış yola ?aynen? devam ediliyor görüldüğü gibi.
 
 

 


2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    10155,35%1,09
  • DOLAR

    32,37% -0,32
  • EURO

    34,71% -0,26
  • GRAM ALTIN

    2399,55% -0,94
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00
  • Cuma 24.1 ° / 17.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cumartesi 24.1 ° / 16.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 21.7 ° / 13.4 ° Şiddetli yağmurlu