AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Kayseri'de katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun görevden ayrılma talebinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesine değinen Özhaseki, Soylu ile aynı kabinede görev aldığını anımsattı.

Soylu'nun istifasını kabul etmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman olduğu gibi liderliğini gösterdiğini vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:

"Süleyman Soylu bakanımız gayretli, çalışkan bir arkadaşımız. İşine kendini veren, işine aşık bir arkadaşımız. Aynı kabinede beraber de çalıştık. Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesiyle Doğu'nun ihya sürecinde beraberdik, beraber çalıştık. Hafta sonu malumunuz sokağa çıkma yasağındaki iki saatlik bir süreçten dolayı sosyal medyadan üstüne çok gittiler ve insan şahsiyetini karalama amaçlı kampanya yaptılar. Katlanılabilir gibi bir şey değildi. İnsanız nihayetinde, hata yapabiliriz. Onun da herhalde duygusal bir anına geldi 'benden bu kadar' dedi ama Sayın Cumhurbaşkanımız da çok doğru bir kararla 'mücadelenin içindeyiz. Şimdi değişecek zaman değil, yola devam' dedi. Cumhurbaşkanımızın hem liderliği ile hem feraseti hem de dirayetiyle ülkemiz için bir şans olduğuna inananlardanım. Rabbim ömrüne ömür versin."

Özhaseki, partideki görevi gereği yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde belediye başkanlarına 5'inci genelgeyi gönderdiklerini söyledi.

İller Bankası kesintilerinin durdurulmasının belediyelerin elini kuvvetlendirdiğini dile getiren Özhaseki, şöyle devam etti:

"Belediyelere 'kiracılarınızdan kira almayın, su faturasını ödemezse de kesinti yok' dedik. Tıbbi atık kutusu konulmasının talimatını verdik. Halka açık ortamlar, toplu taşıma araçları, hizmet binaları, çalışma ortamları sıklıkla steril hale getirilecek dedik. Emlak vergisi yok dendi. Belediyelerimiz, Vefa Sosyal Destek Grupları ile birlikte halka hizmet noktasında çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımız dışarı çıkmasın diye alışveriş ihtiyaçları belediyelerimizce karşılanıyor. Ayrıca birçok belediyemiz ihtiyaç sahibi ailelere gıda, kişisel bakım, kolonya, çamaşır suyu, sabun ve maske gibi ihtiyaçlarını ücretsiz karşılıyor. Ak belediyelerimiz her zaman olduğu gibi bugün de vatandaşımızın yanında."

"Biz Bize Yeteriz Türkiyem" sloganıyla başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'nı da değerlendiren Özhaseki, "AK Parti batsın, bu ülke biterse bitsin" diyen bir güruh olduğuna dikkati çekerek, "Kimseyi, hiçbir partiyi kastetmiyorum. Ben, direkt o güruha diyorum ancak AK Parti ne yaparsa yapsın küfretmeye hazır bir güruh türedi. Ben bu insanlardan utanıyorum. Onları ciddiye almak da doğru değil." diye konuştu.

"Belediyeler, devlet içinde devlet değil ki" 

Belediyelerin belli noktalarda kendilerinin hareket ettiğini ama aynı zamanda denetlendiklerini de belirten Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belediyeler fakir fukarasına yardım edebilirler. Belediye kanununda şartlı ve şartsız bağış diye iki madde de var. Şartlı bağış, bir insan belediyeye gelir, 'şu yolu yapın. Size şu kadar yer vereyim.' der. Belediye Meclisi de uygun bir karar verir. Bu şartlıdır, bunu belediye kabul eder. Şartsız bağışta da vatandaş gönlünden geçen bir şeyi, parayı belediyeye bağışlar, yardım eder ancak siz kafanıza göre 'ben bağış kampanyası yapıyorum, buraya parayı gönderin sonrasına da karışmayın' diyemezsiniz. Böyle bir şey yokki yasalarda. Belediyeler, devlet içinde devlet değil. Belediyeler, belli noktalarda kendi hareket eder ama denetlenirler. Siz yasaları, para toplamak ile ilgili kanunları yok sayarak hareket edemezsiniz. Eğer iyi niyetliyseniz, o şehrin valisi ile komisyon kurun onlar da uygun görürse öyle yaparsınız. Doğrusu bu konudaki tartışmaları çok abes görüyorum. Koskoca adamlar 'nereden çıktı kardeşim, biz kafamıza göre bağış alırız' diyor. Kanunları bildiğini sananlara açıkçası çok şaşırıyorum."

(VŞ)