KURTULUŞ SAVAŞI GÜNLERİ (5)
KÜLTÜR SANAT 2.05.2016 14:57:20 3533 0

KURTULUŞ SAVAŞI GÜNLERİ (5)

TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI EMPERYALİZME AĞIR BİR DARBE İNDİRMİŞTİR Kurtuluş Savaşı yıllarının işlendiği yazı dizimizde yazarımız Ahmet ERDOĞDU sordu, konunun uzmanı Sayın Zeki SARIHAN yanıtladı.

/resimler/2016-5/2/1453059828157.jpgEmperyalist ülkelerce, Ortadoğu haritasının yeniden çizilmeye çalışıldığı şu günlerde Yeni Adana Gazetesi, Kurtuluş Savaşı yıllarını tekrar incelemenin yararlı olacağını düşünerek yeni bir yazı dizisini bu konuya ayırdı.

Altı asırlık imparatorluk kurtlar sofrasında paylaşılıyordu...

Başta emperyalist güçler olmak üzere, tüm dünyanın: ?Hasta Adam ölüyor!? dediği anda silkindi Anadolu halkı. Çelik gibi bir iradeyle, sarsılmaz bir inançla, Kuvayı Milliye ruhuyla dikildi işgalcilerin karşısına.

Türk Kurtuluş Savaşı, dünya tarihinin inanılması en güç olaylarından biridir...

Mustafa Kemal´in önderliğinde Türk Halkının yarattığı bir mucizedir...

Ölümden korkmadan, ölümü yenen hürriyet aşıklarının yazdığı destandır...

Düşmanla birlikte, ezilmişliğin ve ihanetin de mağlup edildiği, şanlı bir başkaldırıdır...

Ahmet ERDOĞDU´nun Sayın Zeki SARIHAN ile yaptığı ?TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI EMPERYALİZME AĞIR BİR DARBE İNDİRMİŞTİR? ve ?ÇERKEZ ETHEM? adlı söyleşiyi 5. Sayfamızda okuyabilirsiniz.

KURTULUŞ SAVAŞI GÜNLERİ (5)                 

TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI

EMPERYALİZME AĞIR BİR DARBE İNDİRMİŞTİR

Değerli okurlar, Sayın Zeki SARIHAN ile yaptığımız söyleşinin bu haftaki bölümünde kendilerine Türk Kurtuluş Savaşı´nın Emperyalizmle olan ilişkisini sorduk.

Z.SARIHAN- Türk Kurtuluş Savaşı, genel olarak bakıldığında Dünya kapitalizminin yarattığı buhran sonucunda doğan bir dizi kurtuluş ve sosyal devrim hareketlerinin parçasıdır. 1928´de yayımlanan bir metinde bu olguları şöyle sıralamaktadır:

?1918 Ocak ayında Finlandiya´da işçi devrimi, 1918 ağustosunda Japonya´da pirinç ayaklanmaları, 1918 Kasımında Avusturya ve Almanya´da yarı feodal krallıkları yıkan devrimler; 1919 Martında Macaristan´da işçi devrimi ve Kore´de ayaklanma; 1919 Nisanında Bavyera´da Sovyet hükümeti; 1920 Ocağında Türkiye´de burjuva millî devrimi; 1920 Eylülünde İtalya´da fabrikaların işçiler tarafından işgal edilmesi, 1921 Martında Almanya´da proletarya öncüsünün ayaklanması, 1923 Eylülünde Bulgaristan´da ayaklanma, 1923 sonbaharında Almanya´da devrimci buhran, 1924 Aralığında Estonya´da ayaklanma, 1925 Nisanında Fas´ta isyan, 1925 ağustosunda Suriye´de isyan, 1926 Mayısında İngiltere´de genel grev, 1927 Temmuzunda Viyana´da işçi ayaklanması.

Bütün bunlar, Endonezya´daki isyan, Hindistan´daki derin karışıklık, bütün Asya´yı sarsan Çin devrimi gibi olaylarla birlikte uluslararası devrim zincirinin halkaları, kapitalizmin genel buhranının parçalarıdır.?

Türk Kurtuluş Savaşı, emperyalizme ağır bir darbe indirmiştir. 1918 yılına kadar da dünyanın çeşitli bölgelerinde milletler emperyalizme karşı ayaklanmışlar fakat bunların tümü bastırılmıştır. 1919 yılı Mart ayında Afganistan´ın İngiltere´ye karşı bağımsızlık ilanı bunun dışındadır. O da Afganlıların İngilizlere karşı yıllar süren bir mücadelesinin sonucudur. İngilizler, bu sağımsızlığı tanımak zorunda kalmışlardır.

/resimler/2016-5/2/1453597172945.jpg         Birinci Dünya Savaşı ile Türk Kurtuluş Savaşı arasında bu bakımdan fark vardır. Birinci Dünya Savaşı iki emperyalist kamp arasında başlamış fakat 1917´de Rusya´daki Bolşevik devrimiyle İtilaf güçlerinden biri bu savaştan çekilmişti. Gene de o cephede İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar müttefikliklerini koruyorlardı. Almanların başını çektiği taraf savaştan yenik çıkınca yeni bir savaşa girişecek olan Türkiye, yapayalnız kalmıştır. Kaynakları büyük oranda tahrip olmuş bir milletin tek başına emperyalist bir cepheyle başa çıkması imkânsız görünüyordu. Fakat harekete geçen millet, müttefik bulmakta zorlanmamıştır. Birinci Dünya Savaşı boyunca (1917´ye kadar) Türkiye´nin en korkulan ve topraklarının bir kısmını da işgal etmiş olan Rusya, Bolşevik Devriminden sonra Türkiye´nin en güçlü müttefiki olmuştur. Türk Kurtuluş Savaşı, Türk Dünyası´ndan ve Müslüman dünyasından da destek almıştır.

         Kurtuluş Savaşı´nda Türkiye, ?Yedi Düvel? diye ifade edilmiş olmakla birlikte altı devletle karşı karşıya gelmiştir.

İngiltere: Mütarekenin başlangıcında Güneydoğu´da ve Çukurova´da işgalcidirler. Daha sonra buralardaki yerlerini Fransa´ya devretmiştir. İstanbul ve Boğazlar bölgesinin denetçisi, 16 Mart 1920´den sonra İstanbul´da resmen işgalcilerin başıdır. Yunanistan´ın arkasındaki en büyük güçtür.

Fransa: Güneydoğu ve Çukurova´nın işgalini İngiltere´den devralmıştır. İstanbul´u işgal eden müttefiklerden biridir. 1921 yılı sonlarında Ankara Anlaşması gereğince Çukurova´dan çekilmiştir.

İtalya: Antalya, Muğla, Konya bölgesini işgal etmiştir, İstanbul´u işgal eden müttefiklerden üçüncüsüdür. Savaş sona ermeden işgal ettiği Güneybatı Anadolu´dan çekilmiştir.

 Yunanistan:Türkiye´nin askerî olarak en uzun ve şiddetli savaşı, Ege Bölgesi´ni ve Doğu Trakya´yı işgal eden Yunanistan´la olmuş, savaş Yunan ordusunun kesin bir yenilgisiyle sonuçlanmıştır.

Ermenistan: 1917´de Rus ordusunun çekilmesiyle Türklerin eline geçen Kars bölgesi, Mondros Ateşkes anlaşmasıyla boşaltılmış ve İngilizler tarafından Ermenilerin yönetimine bırakılmıştı. 1920 yılı sonbaharında Doğu ordusu askerî harekâta geçerek zayıf Ermeni birliklerini yenmiş, Gümrü´ye kadar ilerlemiştir. Daha sonra Sovyetlerin de baskısıyla Türkiye ordusu 1918 Mütareke sınırına çekilmiştir.

Gürcistan: Doğu Harekâtı sırasında Doğu Cephesi birlikleriyle Gürcü kuvvetleri arasında da bazı çatışmalar yaşanmış, Ardahan ve Artvin Gürcülerden geri alınmıştır. 

        /resimler/2016-5/2/1455028111639.jpg Kurtuluş Savaşı´nda en yumuşak politikayı İtalya göstermiş ve Türklere karşı silahlı bir hareket yapmamıştır. Hatta Ege bölgesinde Yunanlılara karşı verilen savaşta el altından Türk Kuvayı Milliyesini desteklemiştir. Ermenilere karşı 1920 yılının sonbaharında Doğu Ordusu´nun giriştiği hareket de kolayca zafere dönüşmüştür. İngilizler, Ermenilerin arkasında duramamışlardır. Ancak Çukurova´da ve Güneydoğu´da gerilla hareketi olarak Fransızlara ve Batı Anadolu´da Yunanlılara karşı verilen savaşın büyüklüğü ve önemi yadsınamaz.

         Kurtuluş Savaşı toplam olarak Türklerin zaferi, İngilizlerin politik olarak yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Bu, o zamana kadar dünyanın en büyük emperyalist devleti olan İngilizlerin karşılaştığı bir durum değildir. Bütün ezilen milletler adına bu şerefe Türkler erişmişlerdir.

         Kurtuluş Savaşı´nın zaferi, Lenin´in sömürge ülkelerde kurtuluş savaşının yapılabileceği ve bağımsız ülkelerin kurulabileceği yolundaki tezini de doğrulamıştır.

         Türkiye´de 1918-1922 Savaşı´nın bir kurtuluş savaşı olmadığını ileri sürenler vardır. Genellikle Mustafa Kemal Paşa´nın bu savaştaki önderliğine karşı olan kesimlerin ileri sürdüğüne göre, Kurtuluş Savaşı diye bir şey yoktur. Bir Türk-Yunan savaşı vardır. İnönü Zaferi bir uydurmadır! Mustafa Kemal Paşa İngilizlerle uzlaşma halindedir. Bu savaşın sonunda emekçiler iktidara gelemediklerine göre savaş, bir kurtuluş sağlamamıştır.

         Kurtuluş savaşlarının mutlaka emekçi sınıfların bütün bağımlılıklardan kurtulması için verileceği tezi doğru değildir.

         Bütün toplumsal hareketlerde olduğu gibi bir savaşta da zaman zaman geri çekilmeler, karşı tarafa verilen ödünler olur. Kurtuluş Savaşı´nda da karşı cephe ile geçici uzlaşmalar yaşanmıştır. Bazı ödünler verildiği olmuştur. Ödünler daha Misakı Millî ile başlar. 6 Maddelik bu programda, Boğazlar Bölgesi´nin uluslararası bir kuruluş tarafından denetlenmesinin kabul edilmesi, en büyük ödündür. Lozan Anlaşması´yla Kuzey Irak´ın statüsü Milletler Cemiyeti´ne bırakılmış, bu açıdan Misakı Millî´nin gerçekleşmesi eksik kalmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki, zafer güçle orantılıdır. Kurtuluş Savaşı yıllarının millet gücü ancak bu kadarını elde etmeye yetmiştir.  

         Kurtuluş Savaşı´nda elde edilenlerin toplamına bakmak gerekir. Elde edilen, toprakları üzerinde yabancı asker bulunmayan, padişahlık yönetiminin de çöktüğü, yeni bağımsız bir millî devlettir.

         İsmet İnönü, ?İstiklal mücadelesi aslında İngiltere ve İngiliz tertiplerine karşı yapılmıştır. Savaşı onlarla yaptık ve barışı onlar karar verdikten sonra sağladık.? demektedir. İdris Küçükömer Kurtuluş Savaşı´nın antiemperyalist olmadığını, Yunanlılara karşı bir savaş olduğunu ileri sürmüştür. Tarık Zafer Tunaya, bu görüşe karşı şöyle delmektedir:

?Yalnız Yunanlılara karşı bir savaş mıydı, İstiklal Harbi? Hayır, değil. Emperyalizmi İngiltere temsil ediyordu. Yunanistan onun kurşun askeriydi. Tarihçe de sabittir. İngilizler ne kadar isterlerse Yunanlılar o kadar ileri giderlerdi ya da dururlardı. Kim ne derse desin İstiklal harbi antiemperyalisttir.?

         Ezilen milletlerin ve sosyalist dünyanın Türk Kurtuluş Savaşı´nı desteklemiş olmalarının nedeni de onun antiemperyalist bir savaş olmasından kaynaklanmaktadır.

A.ERDOĞDU-Siz Çerkez Ethem´le de ilgili bir kitap yazdınız. Çerkez Ethem´in Kurtuluş Savaşındaki rolü nedir? Buna bağlı olarak toplumda çok tartışılan Çerkez Ethem´in bir kahraman mı yoksa bir hain mi olduğu konusuna açıklık getirmenizi rica ederiz.                                                                       

/resimler/2016-5/2/1455440612431.jpgZ.SARIHAN-Çerkez Ethem kahraman mı, hain mi? Olayın üzerinden yüz yıla yakın bir zaman geçtiği halde Türkiye tarihiyle ilgilenenler bu soruya değişik yanıtlar veriyorlar.

Hatırlanacağı gibi Çerkez Ethem, Birinci Dünya Savaşı´nda İran cephesinde Rauf  Bey´in emrinde çalışmış bir Teşkilatı Mahsusa üyesidir. Savaştan sonra Ege Bölgesi´nde topladığı bazı Çerkezlerle eşkıyalığa başlamış, ancak 1919´da Anadolu´ya geçmek için Bandırma´ya gelen Rauf Bey´in telkiniyle Kuvayı Milliyeci olmuştur. Ethem Bey, Yunanlıların İzmir´i işgalinden sonra bütün 1919 ve 1920 yıları içinde hem bu bölgede işgal kuvvetleri ile savaşmış, hem de Ankara´nın isteği üzerine Anzavur, Adapazarı-Bolu-Düzce isyanlarının bastırılmasında büyük hizmet görmüştür. 1920 yazında Yozgat´ta çıkan Çapanoğlu isyanını bastırmak için elde yeterli kuvvet olmadığından Ethem Bey bu işi de başarıyla yerine getirmiştir.

Bu başarıları ona büyük bir ün kazandırmıştır. Öyle ki, düzenli ordunun çok zayıf olduğu bu dönemde savaşın ancak gerilla savaşıyla ve düzensiz birliklerle başarıya ulaşacağı gibi kanıların güçlenmesine de sebep olmuştur. Hakkında bir marş da bestelenmiştir.

Bu olgular ışığında bakılırsa Ethem Bey, elbet de bir kahramandı.

Ancak şurası da bir gerçektir ki, Ethem Bey, bu başarılarından ötürü gurura kapılmış ve Mustafa Kemal Paşa´ya rakip olmuştur. Mustafa Kemal Paşa ise daha sonraları örnekleri bolca görülebileceği gibi iktidarı herhangi bir siyasetçi ve komutanla paylaşmaya razı olmayacak bir kişiliğe sahiptir.

İkisi arasındaki bu otorite kavgası, Ethem´in kumanda ettiği seyyar kuvvetlerin Batı cephesi komutanlığı emrine girip girmeyeceğinde odaklanmıştır. Ethem´in ordu emrine girmek istemediği ortadadır. Oysa Kurtuluş Savaşı, ancak tek bir komuta altında ve kuvvetlerin birleştirilmesi sonucu başarıya ulaşabilirdi.

/resimler/2016-5/2/1456316394799.jpg1920 yılı sonlarında ve 1921 yılı Ocak ayında Ethem kuvvetlerini itaate zorlamak için Seyyar kuvvetlerin üzerine ordu birlikleri gönderildi. Ethem´e, eğer Seyyar Kuvvetlerin başından çekilirse şerefinin korunacağı ve istediği yerde oturabileceği güvencesi verilmiş, fakat Ethem, kuvvetlerine güvenerek bu öneriyi reddetmiştir. Bu sıcak çatışma tam da Yunanlıların ileri harekâta geçtikleri Birinci İnönü Savaşı günlerine denk gelmiş, Ethem Yunanlılarla ateşkes yaparak onların işbirlikçisi konumuna düşmüştür.

Ethem olayında buraya kadarki olaylara Kurtuluş Savaşının yönetici kadroları içinde bir anlaşmazlık olarak bakılabilir. Eğer, düzenli ordunun emrine girseydi, kurtuluş savaşının başarıya ulaşmasında daha büyük hizmetler görebilirdi. Kuvayı Seyyare´nin başından ayrılıp bir kenara çekilseydi, bu hareketi de takdir görürdü.

Fakat olayın gelişmesi şöyle oldu: Ethem Bey, ordu karşısında dayanamayacağını anlayınca kuvvetlerini serbest bıraktı. Bunların bir kısmı orduya katıldı, bir kısmı Yunan işgal bölgesine geçti, bir kısmı da dağıldı. Kendisi de bir hafta, on gün kadar bir grup arkadaşıyla dağlarda gezdikten sonra Yunanlılara sığındı. Bununla da kalmadı, götürüldüğü İzmir´de ağabeyi Reşit ve kendinden küçük kardeşi Tevfik Bey´le birlikte Ankara hükümeti aleyhine demeçler verdi, hatta Yunanlıların hazırladığı, Batı Cephesindeki ordunun dağılmasını isteyen bildirileri imzaladı. Bu bildiriler, İkinci İnönü Savaşlarında Yunan uçaklarıyla Türk mevzilerine atıldı. Ethem, Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından idama mahkûm edildi ve Lozan Anlaşması´ndan sonra Türkiye´ye giremeyecek 150´likler listesine alındı. 1938´de 150´liklere af çıktığı halde ülkeye dönmeyi reddetti. Şüphesiz ki gurbet ellerde yurt hasretiyle öldü ve yazık oldu!

Tarih ona hain damgası vururken hiç de haksız değildir.  1962´de yayımlanan anıları ve resmî tarih karşıtlığından ya da Çerkezlik duygularıyla onun ihanet etmediğini anlatmak için hakkında yazılan kitaplar, Ethem´i bu konuda temize çıkarmaya yetmiyor.

                                                                                              Devam Edecek


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

“STOA FELSEFESİ VE TARSUS'TA STOACILIK”KİTABI ARATOS YAYINLARI’NDAN ÇIKTI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ KISA FİLM FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

ADANA’DA BAĞLAMA GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Düş ve Gerçek Arasında Çareli Çaresiz Çizgiler Kitabı

Sanatçı Selva Özelli Solo Sergisi ile ABD’de

“Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı

HÜSEYİN SÖZLÜ, "AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFER AYIDIR"

İZMİT ALTIN PİŞMANİYE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ‘’BELGESEL FİLM YARIŞMASI’’ FİNALİSTLERİ BELİRLENDİ

EMEKLİLERİN YENİ ADRESİ ‘EMEKLİ KÜTÜPHANESİ’

İZMİR KULLUK İLE TANIŞIYOR

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

‘ÇOK YAŞA CUMHURİYET’ ÖDÜLLÜ BESTE YARIŞMASI BAŞVURULARI İÇİN SON HAFTA!

TÜRK RESSAMLARIN LONDRA ÇIKARMASI!

YILDIZ TOZU KARAKTER ANALİZLERİ

"ZAFERİN RENGİ" GÜÇLÜ OYUNCU KADROSU İLE ÇEKİMLER İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI!

Büyükşehir ve YEDAM’dan bağımlılıkla mücadelede iş birliği

AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’NDA TÜM TÜRKİYE "ŞEHRİNİ KEŞFEDECEK- GELECEK ENERJİSİNİ KORUYACAK!”

12. ULUSLARARASI İZMİT PİŞMANİYE, MÜZİK ve DANS FESTİVALİ,25-27 AĞUSTOS’TA

‘’20. GELECEĞİN SİNEMASI’’ YARIŞMASININ JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli