Yaşanan belirsizlik, delil toplamada, soruşturmanın ilerlemesinde, gizlilik kararında, daha bir çok konuda üzüntümüz her geçen gün daha da arttı  diyerek sözlerine başlayan Adana Baro Başkanı Av. Küçük, katılımcıları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.

Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, katledilmesinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen kamera kayıtlarından katilin tespit edilmesi mümkün iken soruşturmada bir arpa boyu yol alınmamış olmasının izahının mümkün olmadığını, faillerin cezasız bırakılmak istendiğini söyledi.

Cinayetin, kenar bir mahallenin kuytu bir sokağında, kimsenin görmediği, duymadığı bir saatte değil, Diyarbakır´ın orta yerinde gündüz, onlarca insan ve kameralar önünde işlendiğini ifade eden Küçük, ?Buna rağmen toplanmayan deliller, ulaşılmayan şüpheliler, soruşturmada gizlilik kararı mevcut, hızlı ve etkin soruşturma yapılmıyor ise bu faillerin bulunmak istenmemesinden, cezasız istenmesindendir. Faili bellidir? şeklinde konuştu. Aradan geçen bir yıllık süreçte kendisini çok özlediklerini dile getiren Küçük, ?Yaşamını demokrasiye, barışa, insan haklarına, hak ve özgürlük mücadelesine adayan Avukat Tahir Elçi´yi saygı ve rahmetle anıyoruz? dedi.

 Küçük basın açıklamasında:
"İnsan haklarının ve barışın savunucusu Diyarbakır Barosunun ölümsüz başkanı Avukat Tahir Elçi 28 Kasım 2015 tarihinde, yaşanan şiddet olaylarının tarihi değerlere ve kültürel mirasa verdiği zararları yerinde anlatmak amacıyla, Dört Ayaklı Minarenin önünde basın mensuplarının kameraları ile kayıt yaptıkları bir esnada katledildi.

Katledilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, gerek işyerlerinin güvenlik kamera kayıtlarındaki ve gerekse basın toplantısını izleyen basın mensuplarının kameralarının kayıtlarındaki görüntülerden katilin tespit edilmesi mümkün iken cinayet soruşturmasında bir arpa boyu yol alınmamış olmasının izahı mümkün değildir.

Cinayet kenar bir mahallenin kuytu sokağında gecenin karanlığında kimsenin görmediği ve duymadığı bir saatte işlenmedi. Cinayet Diyarbakır gibi kadim bir şehrin orta yerinde, gündüz, onlarca insanın ve kameraların kayıt yaptığı bir anda, göstere göstere işlendi.

Buna rağmen toplanamayan deliller, ulaşılamayan şüpheliler, soruşturmada gizlilik ve kısıtlama kararı mevcut ise, hızlı ve etkin soruşturma yapılmıyor, failler bulunamıyor ve cezalandırılamıyor ise, bu faillerin bulunmak istenmemesinden ve cezasız bırakılmak istenmesindendir. Fail bellidir.

Avukat Tahir Elçi hukukçu kimliği ve barışsever düşünceleri nedeniyle hedef haline getirilmiştir. Bölgede izlenen hendek politikasının yanlışlığını katıldığı her platformda ve yakaladığı her fırsatta açıkça dile getirerek örgütlerin hedefi olmuştur.

Keza devletin izlediği politikalara yönelik eleştirileri özellikle CNN Türk televizyonunda katıldığı, Ahmet Hakan´ ın sunduğu Tarafsız Bölge Programında beyan ettiği kişisel düşünceleri nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle de devletin hedef haline getirdiği bir kişidir.

Doğduğu toprakların barışa ve huzura olan özlemini dile getirmesi savaş ekonomisinden ve şiddet rantından beslenen kirli odakları rahatsız etmiştir.

28 Kasım 2015 tarihinde Ölümsüz Başkan Tahir Elçi´ nin dört ayaklı minare önünde yaptığı basın açıklaması:

?Yıllar önce Afganistan´da Taliban güçlerinin Buda Heykelini bombalama görüntülerini hep birlikte dehşet içinde izlerdik. Yine son birkaç yıl içinde IŞİD denilen o barbar gruplarının, Palmira´da, Musul´da, Ezidi yurdu Şengal´de o insanların tarihi birikimlerine yönelik suikastlarını, bombalamalarını hep endişe ile kederle izlerdik. Ve Türkiye toplumu olarak hep şunu derdik: Aman bunlar bizden uzak olsun.

Ne yazık ki çok kısa bir süre içerisinde tarihi eserlerimize, tarihi değerlerimize yönelik benzer girişimler söz konusu oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz tarihi Sur içi bölgesi dokuz bin yıllık geçmişe sahip bu alan içerisinde surlar, kiliseler, camiiler ve daha başka tarihi yapılar bulunmaktadır. Diyarbakır deyince zihinlerimizde en çok canlanan dört ayaklı minareyi ne yazık ki iki gün önce ayağından vurdular.

Arkadaşlarımızın elindeki dövizlerden de anlaşılacağı gibi şunu diyoruz: Tarihi dört ayaklı minare insanlığa sesleniyor: ?Beni ayağımdan vurdular. Ne savaşlar ne felaketler gördüm ama böyle ihanet görmedim diyor bize´, bu tarihi yapı Anadolu´da tek bir eserdir. Dünyada bunun bir örneği yoktur. Yazıtlara göre İslam´dan önce inşa edilmiş tahminen bir çan kulesi biçiminde tasarlanmış. Ancak İslamiyet´ten ve fetihten sonra Akkoyunlu hükümdarlığı döneminde Sultan Kasım tarafından Şeyh Mutahhar Camii inşa edilmiş ve bugüne kadar Diyarbakır´da yaşanan birçok felaketten sağ olarak kurtulmuştur. Biz Diyarbakır Barosu olarak tarihi değerlerimize tarihi eserlerimize insanlığın bin yıllık emeğine, birikimine bu kadim şehirde sahip çıkalım.

Buradan bir çağrı yapmak istiyoruz. Biz bu tarihi bölgede, birçok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekanında çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar çatışmalar silahlar operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz. Bu amaçla bugün arkadaşlarımla Diyarbakır Barosu arkadaşlarla Diyarbakırlılarla birlikte buradayız. Bu davranışa tarihe yönelik şiddet eylemini, suikastı saygısızlığı kınıyoruz. Tarihsel mirasına sahip çıkmayanlar güvenli bir gelecek kuramazlar. Bu nedenle tarihimize değerlerimize tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım diyoruz.?

Yaşanan şiddet olaylarının bölgenin tarihine, kültürel mirasına, ekonomisine, geleceğine, çocuklarına gençlerine, yaşlılarına, kadınlarına ve birlikte yaşama amacımıza verdiği zararları anlatmak için doğru bildiğini korkmadan söylemenin ötesinde yani düşünce açıklama hakkını ve hürriyetini kullanmaktan başka hiçbir şey yapmayan meslektaşımız katledildi. Katilleri çok iyi tanıyoruz.

Dünya statükoyu red edenlerin mücadeleleri sayesinde daha güzel bir hale gelmiştir. Tahir Elçi statüko düşünceye sahip olmadığı için hedef haline getirilmiştir. Herkes aynı düşünceyi savunmak zorunda kalsa idi dünyanın yuvarlak olmadığı, putperestliğin yegane din olduğu, ateşe veya güneşe tapılan bir dünyada hala atomun bırakın parçalanması ne olduğunun dahi bilinmediği bir dünyada yaşamaya mahkum olacaktı.

Meşhur Kürt Şair Cigerxwun un dediği gibi ?bu dünyada birazcık güzellik ve şirinlik varsa bunda benim de payım vardır.? Fikir dünyamızın güzelleşmesinde de Tahir Elçi´ nin payı ise çok büyüktür.

Aradan geçen bir yıllık sürede kendisini çok özlediğimizi ifade ederek, yaşamını demokrasiye, barışa, insan haklarına, hak ve özgürlük mücadelesine adayan Avukat Tahir Elçi´yi saygıyla ve rahmetle anıyoruz.

Bu cinayetin üstünün örtülmemesi, faillerin cezalandırılması ve adaletin yerini bulması için mücadele eden Diyarbakır Barosunun her zaman yanında olacağız." (CO)