Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne atanan Genel Sekreter ile ilgili son günlerde tartışmaların sorulması üzerine, "Geçiniz o tartışmaları, geçiniz. Belediye Başkanımız çalışıyor, üretiyor, günün 24 saati çalışıyor. Biz bütün belediye başkanlarımızla gurur duyduğumuz gibi Ekrem Bey'le de gurur duyuyoruz" dedi.
İşte sorular ve Kılıçdaroğlu'nun yanıtları:
Soru-Efendim bugün Sakarya’dan yine üzücü bir haber aldık, Hendek’teki patlamamış mühimmatlar imhaya götürülürken bir patlama daha oldu, maalesef 3 şehit var, değerlendirmeniz ne olur efendim?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Öncelikle şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyoruz, gerçekten çok zor bir olay. Bu kararı kim aldı, bunlar nasıl taşınıyor, taşımaya kim izin verdi, neden olduğu yerde imha etmediler? Bu soruların yanıtlarını herhalde bu ülkeyi yönetenler millete verecektir, biz de bekliyoruz. Her insanın hayatı çok değerlidir, yani insanların patlayıcı maddeyle, bir kamyonun içinde, bir yerden alınıp başka bir yere götürülmesi önlem alınmadığını gösteriyor. E herhalde bunun da bir sorumlusu vardır, dolayısıyla ülkeyi yönetenler çıkıp bu konuda herhalde kamuoyuna sağlıklı, tutarlı bir açıklama yaparlar. Ben de bir vatandaş olarak bekliyorum çünkü hiçbir vatandaşımın burnu kanamasın istiyorum.
Bugün belediye başkanlarımızla, 11 büyük kentimizin belediye başkanlarıyla güzel bir toplantı gerçekleştirdik.
Pandemi sürecinde, daha önce de ifade etmiştim, gerçekten de CHP’nin belediye başkanları bir tarih yazdı. Bütün engellemelere rağmen, hiçbir ayrım yapmadan; kimliği, inancı, oturduğu mahalleye hiçbir şekilde bakmadan, bulunduğu beldede, çalıştığı beldede, yönettiği beldede her vatandaşa ulaştı, her vatandaşa yardım götürdü. Dolayısıyla Türkiye'de yeni bir anlayışın yerel yönetimlerde egemen olmasını sağladı.
Evet, bir belediye başkanı seçilir, belediye başkanı seçilirken o beldede oturan bazı vatandaşlar oy vermezler, ama belediye başkanı ayrım yapmaksızın seçildikten sonra bütün belde halkına hizmet eder. Dolayısıyla bu anlayışı yerleştirdikleri için, ahlaki anlayış aynı zamanda, bunu yerleştirdikleri için bütün belediye başkanlarıma teşekkür ederim. Maske konusunda, dezenfekte konusunda, ayni yardım yapma konusunda, nakdi yardım yapma konusunda ellerinden gelen bütün katkıları verdiler.
Dolayısıyla belediye başkanlarımızı hem dinledim hem kendilerini kutladım. Kamuoyu önünde de belediye başkanlarımızı yürekten kutluyorum, en küçük beldeden büyükşehir belediye başkanlarımıza kadar bütün belediye başkanlarımız özveriyle çalıştılar, onlar da 24 saat çalıştılar, belediye çalışanlarına da gerçekten yürekten teşekkür ederim.
Süreç hala devam ediyor, sorunlar var, o sorunların aşılması gerekiyor. Ama şu da çok önemli, hiçbir belediye başkanımız önüne çıkarılan engelden ötürü şikayet etmedi. Efendim elim bağlandı, kolum bağlandı değil, tek bir şey söylemiştim belediye başkanı arkadaşlarımıza: “Koşullar ne olursa olsun var olan sorunu çözeceksiniz…” Ve onlar da koşullar ne olursa olsun var olan sorunu çözmek için ellerinden geleni yaptılar.
Bundan sonra nasıl bir çalışma, nasıl bir yol yöntem izlenecek bu konu üzerinde de çalıştık, birlikte düşünceler ifade edildi, sonuçta yeni yol ve yöntemler değerlendirildi. Belediye gelirlerinde tabii pandemi süreci dolayısıyla yaptıkları harcamalar dolayısıyla belli düşüşler var ama bunlar şu veya bu şekilde halka yansıtılmayacak.
Tasarrufları hangi alanlarda yaptıklarını, ihaleleri nasıl yaptıklarını, bir önceki iktidar dönemindeki belediye başkanının 100'e yaptığı ihaleyi belediye başkanlarımızın nasıl 25'e yaptıklarını, 50'ye yaptıklarını bunlar örnekleriyle, belgeleriyle anlatıldı. Dolayısıyla son derece mutluyum, yeni bir anlayış, temiz bir anlayış, ahlaklı bir siyaset, ayrım yapmayan bir siyaseti topluma anlattılar. Biz de bundan memnunuz.
Soru-Efendim çoklu baro düzenlemesi Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı, siz de yakından takip ediyorsunuz hiç kuşku yok ki. Neler söyleyeceksiniz bu düzenleme sonrası için?
Kemal KILIÇDAROĞLU-Bu düzenleme sonrası, düzenlemenin Resmi Gazete'de yayınlandığı gün biz Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Bu çoklu baro Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısına ihanettir, üniter yapının kalbine sokulan hançerdir. Dolayısıyla buna izin verenler, bunu yasalaştıranlar, yasalaşması için el kaldıranların tarihsel sorumluluğu vardır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’u işgal eden işgal güçleri de çoklu baro istemişlerdi. Lozan'da da çoklu baro istemişlerdi. Şimdi bunun aynısını yapıyorlar. Dün de zaten iktidardaki partinin grup başkanvekili, “terör örgütleri baro kurarlar, kurabilirler” diyor. Ne demek kurabilirler ya? Ne demek yani? Bunu da itiraf ediyorlar, “evet bunlar olabilir” diyorlar. Biz, bu anlayışla bir devletin yönetilemeyeceğini, bir devletin bu anlayışla yönetildiğinde beka sorununun ortaya çıkabileceğini ve dolayısıyla toplumun kutuplaştırılması, ayrıştırılması, toplumun bölünmesi, Türkiye'nin geleceği açısından büyük bir risktir. Doğru değildir. Tam tersine barolar vardır, her yerde ifade ettim, bir ilde iki vali olursa orda sorun olur. Bir ilçede iki kaymakam olursa, iki mal müdürü olursa orada sorun olur. Üniter yapının güvenliği açısından da çoklu baro uygulamasından vazgeçilmeli. Vicdanı olan herkesin, bu yasanın oylaması sırasında el kaldırmaması lazım, bunu reddetmesi lazım…
Soru-Efendim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne atanan Genel Sekreter ile ilgili son günlerde tartışmalar var…
Kemal KILIÇDAROĞLU-Geçiniz o tartışmaları, geçiniz. Belediye Başkanımız çalışıyor, üretiyor, günün 24 saati çalışıyor. Biz bütün belediye başkanlarımızla gurur duyduğumuz gibi Ekrem Bey'le de gurur duyuyoruz.
(VŞ)
