CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM´de düzenlediği basın toplantısında dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve Irak ordusu tarafından Kerkük´te başlatılan operasyona da değinerek  Kerkük´ün kozmopolit yapısına ve Irak´ın toprak bütünlüğü bakımından önemine işaret etti.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Kerkük´ün yapısı itibarıyla ne bölgesel Kürt yönetimine ne de Bağdat´a bağlı olacak şekilde bir yapıya girmesi gerekiyor. Kerkük´ün özel bir statüde olması lazım. Irak Anayasası da özel statülü böyle yapılara, özel bölgelere izin vermektedir. Özel bir düzenleme yapılmalı. Oradaki üç etnik grup Türkmenler, Araplar ve Kürtlerin eşit oranda, yüzde 32 ve Hristiyanların da yüzde 4 temsiliyle yeni bir düzenlemeye gidip vilayet meclisini ve valiliği ona göre düzenlemek gerekir. Şu andaki gelişmeler Irak´ta bir iç savaşa dönük adımlar olmaz umarız."

Kerkük´te tansiyonun düşürülmesi, görevden alınan valinin provokasyonlarına son vermesi ve istikrarın sağlanması gerektiğini belirten Yılmaz, bunun tüm bölge açısından önem taşıdığını söyledi.

Öztürk Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Irak Kürt Bölgesel Yönetimi´nin Bağdat ile yaşadığı sorunları bir şekilde diyalog kanalıyla çözmesi gerektiğini, bu çözümün de asıl parametresi olan Irak´ın toprak bütünlüğü içinde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Başka bir sihirli formül yok. Eğer bu devam ederse Irak konusu önce bölgeyi içine alan bir çatışmaya, akabinde de Suriyeleşecek bir yöne doğru gidiyor. Önümüzdeki birkaç gün içinde Kerkük ile ilgili uluslararası temasların artması, oradaki PKK ve diğer unsurların kentten çekilmesi ve sivil halka zarar verecek gelişmelerin önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca görevden alınmış valinin buradaki provokasyonlarına da son verilmesi gerekir. Aksi halde bölge bir iç savaş ve onun ağır yansımalarıyla yüzleşmek zorunda. Biz bölgemizde savaş istemiyoruz."

?İDLİB´E BİR GECE ANSIZIN GELİNMEDİ?

Türk Silahlı Kuvvetleri unsurların İdlib´e intikalini de değerlendiren Yılmaz, "İdlib´e ´bir gece ansızın gelinir´ olmadı. Çünkü İdlib´e operasyon olacağını biliyorduk ve tezkerede biz de buna destek vermiştik." dedi.

CHP olarak cihatçı radikal grupların Türkiye sınırının yakınında bulunmasını istemediklerinin altını çizen Yılmaz, Suriye´nin toprak bütünlüğü konusunda çözüm arayışının bir an önce başlatılmasından yana olduklarını dile getirdi.

Yılmaz, "Suriye´de şehir şehir bir yaklaşımın Suriye´nin yarasına merhem olacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle de BM Genel Sekreteri´nin bir an önce inisiyatif alarak, ayrıca Güvenlik Konseyi üyelerinin bölgedeki ülkelerin bu inisiyatifi desteklemesiyle bir an önce Suriye´nin toprak bütünlüğünü tesis edecek bir çalışmanın, uluslararası konferansın acilen başlatılması gerekiyor. Suriye´de parça başı bir çözüm ve bir bölünme devam ediyor. Bu bölünme zaman içinde kalıcılaşacak, bu da hiçbir tarafın çıkarına olmayacak." şeklinde konuştu.

Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin karşılıklı olarak askıya alınmasının ardından iki ülkenin diplomatik heyetleri arasında yarın Ankara´da bir görüşme gerçekleşeceğini belirten Yılmaz, "İki ülke yetkililerinden oluşan uzun süre çalışabilecek, ayda en az bir, iki defa mutat görüşebilecek bir ortak komisyon oluşturulmasını ve komisyon çerçevesinde bu ve diğer sorunların halledilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, "CHP, ABD´deki temsilciliği üzerinden vize krizinde hastalar için bir girişimde mi bulundu?" sorusu üzerine "Doğrudur. ABD´de tedavi gören hastalar var. Bu vize krizinden onlar da etkileniyordu. Bizim oradaki temsilcimiz vasıtasıyla bazı girişimler yapıldı. Bu girişimler sonucunda da olumlu neticeler alınacağı yönünde bize ifadede bulunuldu." dedi.

İki ülke arasındaki vize sorununun bir an önce aşılması temennisinde bulunan Yılmaz, vizenin bireysel bir konu olduğunu ancak yaşananların tüm Türkleri cezalandıran bir yaklaşıma dönüştüğünü söyledi.

Yılmaz, Türkiye´nin Afrin´e de yöneleceği yönünde haberler olduğunun ifade edilmesi üzerine ise "Şu anda gördüğümüz Türk askerinin Afrin´i çevrelemesi. Afrin´i güneyden çevrelemesi devam ediyor. Ve bunun ileri aşamada Fırat Kalkanı alanı ile belki de birleştirilmesinden söz edebileceğiz." diye konuştu.

Bir başka soruyu yanıtlarken de Yılmaz, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi´nin, "Referandum sonrası Irak´ın sistemini konfederal bir sisteme çevirebilir miyiz" arayışı içinde olduğu yönündeki düşüncesini dile getirerek ancak bu tür bir değişimin kolay olmadığını belirtti.

Yılmaz, hükümetin bölgede yaşanan gelişmelere duyarsız kaldığını ve kamuoyuna gerekli açıklamaları yapmadığını ileri sürerek, şunları söyledi:

"Bahçeli olmasa hükümetin bir yetkilisi çıkıp açıklama bile yapmıyor. Bölgede deprem niteliğinde olaylar oluyor, hükümetten ses çıkmıyor. Her konuda meydan meydan CHP eleştiriliyor ama bölgedeki bu kadar önemli olayda hükümet yok. Ben AK Parti´li kardeşlerime sesleniyorum; sizin milli duyarlılığınız olduğunu biliyorum, peki hükümet bu konuda hiçbir ses çıkarmıyorsa sizin de bir tepki göstermeniz gerekmez mi kendi hükümetinize karşı? Niye ses vermiyorlar? Üç maymunu oynuyor herkes."

Yılmaz, Kerkük´te PKK varlığının ne kadar ciddi olduğuna ilişkin soruya, "Çok ciddi. Görevden alınan Kerkük Valisi´nin PKK ile yakınlığı biliniyor. Şu anda da orada PKK´nın ciddi bir kuvvetinin olduğunu, binden fazla militanının Kerkük kent merkezinde olduğunu ve bunların orada bir alan hakimiyetine girmek üzere olduğunu biliyoruz." cevabını verdi.