?KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME  İLE DEVLET YÖNETİLMEZ?
SİYASET 22.09.2016 15:24:52 279 0

?KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE DEVLET YÖNETİLMEZ?

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, ?Anayasa´da çizilen sınırları açıkça aşan, darbe fırsatçılığıyla sivil bir diktatörlük kurmuş olan bu KHK´ları hemen Anayasa Mahkemesine taşıyacağız.? dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu´nun gündemine ilişkin parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ?Bizim muhalefet partisi olarak en temel görevimiz, saray rejimine değil, halkın iradesine, demokratik ve anayasal düzene sahip çıkmaktır. Dolayısıyla, başka muhalefet partileri ne yapar bilemeyiz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi, ne halkın iradesine yedek kabul eder, ne de iktidarın antidemokratik uygulamalarının yedek lastiği olur,? diye konuşan Genel Başkan Yardımcısı Böke  satırbaşları olarak şu görüşlere yer verdi:


?EĞİTİM SİSTEMİ LAİK OLMALI?

?Bu hafta yeni eğitim ? öğretim yılı başladı. Dileriz ki, sevgili öğretmenleri ders başı yapmış olan, benim de çocuklarımı içeren 18 milyon öğrencimizi bu eğitim ? öğretim süreciyle bugünün ve yarının çağdaş Türkiye´sinin parçası yapabilsinler. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, daha önce de yaşanacak bir Türkiye için bu eğitim reçetesini sunduk. Bugün de bir kez daha sizlerle bu reçeteyi paylaşmak istiyoruz. Bugün olduğu gibi, yarın da bu gerçekleşene kadar bu reçeteyi sunmaya devam edeceğiz. Nedir bu reçete derseniz, çok açık. Bütün bu vasıflara okula daha erken yaşta başlayan çocukların çok daha kolay eriştiğini bilimsel çalışmalar gösteriyor. O zaman bu yeni eğitim sistemi mutlaka kreş yaşına gelmiş bütün çocuklarımıza okul öncesi eğitim imkanı sağlamalı. Cumhuriyet Halk Partisi´nin sosyal yatırım programları, işte bütün çocuklara kreş yaşına gelmiş olanlardan eğitimi başlatacak ücretsiz bir kreş imkanı sağlamayı önceliyor. Bu eğitim sistemi laik olmalı. Laik olmalı ki, çocuklarımız soru sorabilsinler. İnsanlık tarihi boyunca bütün ilerlemeler özgür aklın olduğu yerde gerçekleşmiş. 

AKP, eğitimi de her konuya olduğu gibi çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini aydınlatmak hedefiyle değil, kendi iktidarını devam ettirmek amacıyla bakıyor. Yani bir kez daha yaşanacak bir Türkiye´yi değil, kendi siyasi iktidarını düşünen bir AKP´yle karşı karşıyayız. Bunun sonucunu her gün çocuklarımız yaşıyorlar. Bu sonuçlar elimizde verilerle tespit edilmiş. Bunun sonucunda, Türkiye hala OECD ülkeleri arasında kişi başına eğitim harcamalarında sonlarda. Uluslararası sınavlarda gözleri ışıl ışıl olan çocuklarımız, ilk 40 ülke arasına girecek performansı gösteremiyorlar. Ülkemiz en büyük 20 ülke arasında, ama çocuklarımızı en başarılı 40 ülke arasına sokmayı beceremiyoruz. Ve bu tabloda hala eleştirel düşünen, fikir özgürlüğünün garantisi olan öğretim üyeleri, öğretmenler sadece muhalif oldukları için meslekten atılıyorlar. AKP zihniyetinin öğretmene verdiği değer bu dönemde daha bu geçtiğimiz birkaç hafta içerisinde KHK´larla sorgusuz, sualsiz on binlerce öğretmeni üstelik fişleyerek, onlara bir yarın bırakmayarak işten çıkarmasından bir kez daha belli oluyor. AKP zihniyetinin eleştirel akla ve sorgulamaya nasıl baktığı da, zaten her günkü uygulamalarından açıkça ortaya çıkıyor. Protesto eden, itiraz yükselten, yani düşünen, sorgulayan, esasında yapması gerekeni yapan ODTÜ´lü 45 genç hapis cezasına çarptırıldı. Onlar sadece gençlerin yapması gerekeni yapmışlardı. 

?FETÖ, VE FETÖ´YÜ DEVLETE YERLEŞTİRENLER HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERMELİDİR?

Şimdi işsizlikteki zaten var olan bu ağır tabloya birde KHK´larla mağdur edilen yeni işsizler ordusu katılıyor. Bir kez daha altını çiziyoruz. Türkiye´yi kendi hedefleri uğruna bir darbe girişimiyle karşı karşıya bırakan, geçmişte kumpas davalarıyla binlerce insanımızı mağdur etmiş olan, TSK´ya kurulan komploda rol oynamış olan Türkiye´nin kurumlarını AKP´yle kol kola çökme noktasına getiren, devlete yerleştirilmiş olan ve adı FETÖ diye tanımlanan bu örgüt her alanda ve her kurumda mücadele edilerek temizlenmelidir. Bu Türkiye´nin geleceği için bir zorunluluktur. Hem FETÖ, hem de FETÖ´yü devlete yerleştirmiş olanlar mutlaka hukuk önünde hesap vermelidir. Ancak bu yapılırken insan haklarına, hukuka ve evrensel değerlere de mutlaka uyulmalıdır. Yeni haksızlıklarla yeni mağduriyetler oluşmasına engel olunmalıdır. 

?TERÖRE YARDIMDAN BİR KAYYUM ATANACAKSA İLK KAYYUM AKP´YE ATANMALIDIR? 


Unutmayalım ki, darbenin ve demokrasiye karşı yönelen tehditlerin yegane panzehri darbe hukuku değil demokrasidir. Bu darbe girişiminden de maalesef demokrasi değil, sivil dikta çıkmıştır. Eğer siz FETÖ´yü devlete bizzat bile isteye yerleştiren AKP içindeki FETÖ´cülerle mücadele etmez, buna göz yumarsanız, onun yerine hayatları FETÖ gibi örgütlerle mücadele etmekle geçmiş olan özgürlükçü demokrat akademisyenlere, öğretmenlere, gazetecilere fatura çıkartırsanız, bu faturayı kesmeye kalkarsanız, FETÖ´cülük çizgisini hukuk değil, AKP´li olup olmamak üzerinden çizerseniz bunun adı darbeyle mücadele değil, açıkça darbe fırsatçılığı olur. Üstelik darbe fırsatçılığıyla sivil darbe yapmak olur. Bugün AKP önümüze bu tabloyu koyuyor. Bugün AKP hala ısrarla darbe fırsatçılığıyla milletin 15 Temmuz´da kendi canı pahasına 240 vatandaşımızı şehit verene kadar ortaya koyduğu iradenin yerine kendisini koymaya çalışıyor. Geçen hafta 28 belediyeye bir KHK´yla kayyum atandı. Üstüne üstlük Cumhurbaşkanı çıktı seçilmişlerde bal gibi görevden alınır diyebildi. Teröre destek veren belediyelere karşı hukukun nasıl işlemesi gerektiği açık. Hukuku işler kılmak ülkeyi yönetenlerin en temel görevidir. Bu hukuku yerine getirip, terörü besleyen her şeyi ortadan kaldırmakla yükümlü olan, iktidarın ve hükümetin kendisidir. Kim hendek açılmasına destek verdiyse, kim şehirlerin bomba yığınağına dönüştürülmesine belediye kaynaklarıyla destek olduysa ve bunlar kadar önemlisi kim bizim bütün uyarılarımıza rağmen bütün bunlara kendi siyasi çıkarı için göz yumup teröre yardım ve yataklık yaptıysa hukukun önünde mutlaka hesap vermelidir. 

?SİYASET KEYFİ YAPILAMAZ?

Ancak hukuk hiçe sayılarak oy veren vatandaşın halkın iradesi yok sayılarak, seçilmişlerin kayyum yoluyla görevden alınması hiçbir biçimde kabul edilemez. Hiç kimse kendisini bu darbe fırsatçılığıyla hukukun, anayasal düzenin, seçmenin iradesinin yerine koymaya kalkmamalı. Demokratik düzende seçilmişlerin meşruiyet sınırlarını, siyasetin keyfi değil, hukuk belirler. Siyaset keyfi yapılamaz. Ve bu hukuk yalnızca Güneydoğu´da teröre destek veren belediyelere değil, FETÖ´ye kentlerimizi parsel parsel peşkeş çeken AKP belediyelerine de, terör örgütü PKK kentlerimizi silah deposuna çevirirken göz yuman, TSK´yı ve tüm kurumlarımızı FETÖ´ye bilerek teslim eden yöneticilere de, IŞİD´in Türkiye yapılanmasına göz yumanlara da aynı biçimde uygulanmalıdır. Nasıl ki, o hendeklerin kazılması teröre destekse FETÖ´yü devlete yerleştirip, parsel parsel arsa satmakta, IŞİD´i bir Türkiye gerçeğine dönüştürmekte eşit derecede terörü beslemektir. Unutulmamalı ki, eğer teröre yardım ve yataklıktan kayyum atanacaksa, Türkiye´de ne AKP´li belediye kalır, ne de AKP´li yönetici kalır. Teröre yardımdan bir kayyum atanacaksa ilk kayyum AKP´nin kendisine atanmalıdır. 

 


?KHK İLE DEVLET YÖNETİLMEZ?

Belediyelere atanan kayyumun yanı sıra, AKP´nin kendisini darbe fırsatçılığıyla, millet iradesi yerine koymasının bir başka tezahürünü de, KHK´larla ülkeyi yönetmelerinde görüyoruz. Demokrasiyi, millet iradesini, meclisi tamamen yok sayıyorlar ve bu düzen o kadar hoşlarına gitmiş olacak ki, şimdi uzatmanın lafını ediyorlar. Bizde buradan çağrı yapıyoruz. Sayın Başbakan ?90 günü bulmaz bitiririz? demişti. Şimdi, bugün OHAL´i kaldırsınlar. Türkiye bu durumu, meclisten demokratik bir şekilde, parlamenter düzeni güçlendirerek çok daha sağlıklı çıkacaktır. 

Şunu bir kez daha hatırlatma ihtiyacımız var. Anayasamıza göre KHK´lar yalnızca OHAL dönemi sürecince geçerli olacak düzenlemeleri yapabilirler. KHK ile devlet yönetilmez. Meclisin etrafından dolanmak çok açık bir anayasa ihlalidir. Millet iradesine yapılmış çok açık bir sivil darbedir. Biz 15 Temmuz´dan önce de, 15 Temmuz gecesi bombaların altında halkın iradesini mecliste ve anayasal demokratik düzeni o meclis çatısının altında savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Nasıl asker üniforması giymiş teröristlerin darbesine karşı halkın iradesini savunduysak, bugünde sivil darbe anlayışına karşı halkın iradesini koyanlara karşı bu iradeyi savunmaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.? 


KHK´LARI HEMEN ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIYACAĞIZ

İşte bu doğrultuda anayasada çizilen sınırları açıkça aşan, darbe fırsatçılığıyla sivil bir diktatörlük kurmuş olan bu KHK´ları hemen Anayasa Mahkemesine taşıyacağız. Çünkü bizim muhalefet partisi olarak en temel görevimiz saray rejimine değil, halkın iradesine, demokratik ve anayasal düzene sahip çıkmaktır. Dolayısıyla başka muhalefet partileri ne yapar bilemeyiz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi ne halkın iradesine yedek kabul eder, ne de iktidarın antidemokratik uygulamalarının yedek lastiği olur. 

CHP´NİN İNTERNET SİTESİNDE YER ALAN DUYURUYA GÖRE BÖKE KONUŞMASINDAN SONRA YÖNELTİLEN SORULARI DA ŞÖYLE YANITLADI:

Soru- Efendim konuya çok kısaca girdiniz ama Cumhurbaşkanının bir önerisi oldu yedek milletvekili önerisi. Nasıl bakıyorsunuz parti olarak?

Selin SAYEK BÖKE- Biz siyasi partiler yasası değişsin, önseçimlerle vatandaşın istedikleri milletvekili adayı olsun derken, şimdi çıkıp benim istediklerim milletvekili olsun, ben istemediğimde de yedeğini yerine koyuyum diyen bir yaklaşım, Türkiye demokrasisini bugünden yok etmek demek olur. Biraz öncede söyledim, biz hiçbir işi yedekleri gözeterek yapmayız, işin esasını iyi yapmak bizim için her şeyden öncelikli.

Soru- AKP içindeki FETÖ yapılanmasına biraz değindiniz. Bugün AKP kanadından da bazı açıklamalar geldi. Uzun süredir bununla mücadele edildiği, bazı AKP´li vekillerin de, biz kendi içimizde bu mücadeleyi yapmalıyız ifadeleri var. Bu konuda neler söylersiniz birincisi bu.
İkincisi; Adil Öksüz konusunda Sayın Genel Başkanın bir ifadesi olmuştu. Kanıt olmadığı için söylemiyorum, ama bilgiler mevcut demişti. Bugün bir gazetede de yer aldı, Adil Öksüz´ü jandarmanın koruduğuna yönelik. Sizdeki bilgilerle bu bilgi örtüşüyor mu, bunu sormak istiyorum. 

Selin SAYEK BÖKE- Her şeyden önce, tabi AKP´nin de kendi içinde bir temizlik ihtiyacını dillendiriyor olması önemlidir. Ancak iktidarın en temel görevi konuşmak değil, işi yapmaktır. Biz artık bu yönde somut adımlar bekliyoruz. Bu somut adımları, siyasetinde FETÖ´den temizlenmesi için atılması gerekliliğini vurgularken, biz meclis içerisinde bu darbeyi soruşturacak bir komisyonun kurulmasını baştan istemiştik zaten. Adil Öksüz´e dair bilgilerin de, mecliste AKP tarafından kurulması geciktirilen bu komisyonda tartışılması gerekir. Herhangi bir bilgi ve belgeyi paylaşmak için doğru zemin, meclisteki bu komisyondur. AKP bugüne kadar ayak diretti. Diyelim ki, 1 Ekim´den sonra halka açık bir biçimde bu komisyon darbe soruşturmasını yapabilsin ve hepimiz belgeleriyle Türkiye´nin çok ihtiyaç duyduğu gerçek bilgilere erişelim. 

Soru- Efendim yine çok kısa girdiğiniz bir konu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Cuma yapılacak AYM başvurusunu değerlendirdi CHP´nin yapacağı OHAL sürecinde çıkarılan KHK´ların yargıya taşınamayacağını, yine KHK´lar yoluyla düzeltilebileceğini söyledi. Ne dersiniz?

Selin SAYEK BÖKE- 1991´de Anayasa Mahkemesi´nin iki kararı var. Gönül isterdi ki, tabi bütün muhalefet partileri ödevlerini bu ciddiyetle yapmış olsunlar ve bizim komisyonumuz gibi bu bilgilerin ışığında açıklamalar yapıyor olsalar. Ama biz onlara hatırlatalım. 1991´de Anayasa Mahkemesi´nin verdiği karar olağanüstü hali aşan düzenlemeler olduğu takdirde KHK´ların anayasal denetlemeye tabi olduğunu söyler. Bugünün bütün OHAL KHK´ları da bu tanıma çok açık bir biçimde uymaktadır. 

Dolayısıyla, biz hiç tereddütsüz bunları hukukun gerektirdiği ve izin verdiği şekilde Anayasa Mahkemesi´ne götüreceğiz.

.






Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false