Adana´da, evlendiği günden beri şiddet uyguladığı Özbek asıllı eşi S.L.´yi bulaşıkları makinede yıkama meselesi nedeniyle döverek yaralayan, kaçmaması için eve kilitleyen ve öldürmekle tehdit eden N.L., eylemleri ´eziyet´ kapsamında değerlendirilerek, en üst sınırdan cezalandırıldı. Toplam 14 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanığın cezasında herhangi bir indirim uygulanmadı.
Seyhan ilçesi Akkapı Mahallesi´nde geçtiğimiz 18 Kasım´da, 52 yaşındaki N.L., bulaşıkları makinede yıkamak isteyen eşi S.L. (33) ile tartıştı. N.L., kokudan rahatsız olduğunu söyleyen genç kadına bağırıp tehdit ederek tekme tokat dövdü. Öfkeli koca, yüzünde, gözünde ve vücudunda oluşan darp izleri nedeniyle genç kadını 2 gün boyunca eve kilitleyip dışarı çıkmasına izin vermedi. Vücudundaki yaralar nedeniyle çektiği acıya dayanamayan S.L., yalvardığı eşi tarafından 2 gün sonra hastaneye götürüldü. Yapılan tedavisinde burnunda kırık olduğu tespit edilen kadın, Kadın Sığınma Evi´ne yerleştirilirken, eşini darp eden koca ise yakalanarak tutuklandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonunda, sanık hakkında Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi´nde dava açıldı.
"Tasarruf yapmak istedim"
Mahkemede hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık N.L., yaptığı savunmasında, "Amacım 2 bulaşık için makine çalışmaması idi. Tasarruf yapmak istedim. Eşim de iki tabağı illa makineye koymak isteyince tartıştık. Tartışma esnasında ben S.L.´ye tokat attım. O da kafasını mutfağın tezgahına vurdu ve yere düştü. Yere düştükten sonra vurmadım" dedi.
"Cezaevinden çıkınca beni yine döveceğini biliyorum"
Eşinin alkol bağımlısı olduğunu ve evlendiği günden beri şiddet gördüğünü belirten S.L. ise, "Eşim alkol aldığı zamanlar tekme tokat döverek sık sık şiddet uygular. Bunu evliliğimizin ilk günlerinden beri yapıyor. 4.5 aylık hamileyken beni yine tekme tokat dövdü. Bundan dolayı kanamam oldu. Doktora gittiğimizde doktor çocuğun öldüğünü söyledi. Ancak ben Türkiye´de kimsem olmadığı için bana karşı yaptığı şiddet uygulamasına karşı çıkamadım. Olay günü de ´bulaşıkları elinde yıka, makineye koyma´ diyerek tartışma çıkardı. Bana küfür edip, ´seni öldürürüm, bu evden çıkamazsın´ diyerek tehdit etti. Yüzüme attığı yumrukların etkisiyle başımı mutfak tezgahına çarptım. Saçımı tutup kafamı yerlere vurdu. Ben yere düştükten sonra beni tekme tokat ve yumrukla bir süre dövdü. Beni sürükleyerek yatak odasına götürüp attı. 2-3 gün boyunca evin kapılarını kilitleyerek evden çıkmama engel oldu. Herhangi bir işte çalışmadığımdan hiçbir güvencem yok. Sanıktan çok korktuğum için şikayetçi olmak istemiyorum. Kendisinden şikayetçi olsam da olmasam da cezaevinden çıkınca beni döveceğini biliyorum. Artık baş edemiyorum. Sanıktan şikayetçi değilim" diye konuştu.
Sürekli şiddet ´eziyet´ olarak değerlendirildi
Yargılama sonucunda mahkeme hakimi, evliliklerinin başından beri sanığın müştekiye ufak şeyler bahane ederek sebepsiz olarak şiddet uyguladığı ve davranışlarının eziyet mahiyetinde olduğunu belirterek, en üst sınırdan ceza verdi. ´Kasten yaralama´, ´tehdit´, ´eşe karşı eziyet´ ve ´cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma´ suçlarından toplam 14 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanığın, tutukluluk halinin devamına da karar veren mahkeme, cezalarda herhangi bir indirim uygulamadı. (Fİ)
