YAŞAM 23.11.2018 07:51:43 870 0

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLMAK ?İNSANLIĞA KARŞI SUÇ´ KAPSAMINA ALINMALIDIR"

Adana Barosu Çevre Komisyonu üyesi ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği´nin Antalya´daki genel kongresinde sunum yaptı.

Konuşmasında Av. Atal, şu değerlendirmeleri yaptı:

"2018 yılından bu yana Baromuz - DAÇE- Adana Tabip Odası -Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak açtığımız davalar ve aldığımız kararlarla bölgemizde Termik santrallere karşı mücadele ettik.

Termik santraller başta olmak üzere kirletici tesislerin bölgesel halk sağlığı üzerindeki yıkıcı-öldürücü etkisine ek olarak iklim değişikliği etkisi , geleneksel tanımlama içinde 3.kuşak haklar arasında yer alan çevre hakkının kuşak atlayarak 1.kuşak haklar arasında yer alan yaşama hakkının ihlaliyle eşdeğer hale gelmesine neden oldu.

2017 yılı Ekim ayında Suudi Arabistan Riyad´daki ekonomik forumda konuşan IMF Başkanı Christian Lagarde ?iklim değişikliğine karşı önlem almazsak 50 yıl içinde kızararak, pişerek öleceğiz.? sözlerini hatırlatırım.

2018 yazında ise Kuzey Buz Denizi sınırında bulunan Kuzey Sibirya´da 5 Temmuz´da sıcaklıklar 32 dereceye kadar çıktı.

Birleşmiş Milletler İklim masası eski Başkanı Christiana Figueres ve bilim insanları geri dönülemez sınırın geçilmesine neden olacak sıcaklık eşiğinin geçilmemesi için 2020 yılına kadar kalıcı olarak emisyon değerlerinin düşürülmesi gerektiğini 2017 Haziran ayında söylediler.

Bilim insanı Naom Chomsky 5.11.2018 tarihinde yapılan röportajda ; iklim değişikliği nedeniyle organize edilmiş insan uygarlığının tehdit altında olduğunu, Trump yönetiminin Paris İklim Anlaşmasından çekilme politikası doğrultusunda yaptıklarının Hitler´den daha büyük bir canavarlık olduğunu ve insanlık tarihinde şimdiye kadar hiçkimsenin tüm insanlığın geleceğini tehdit edecek kadar büyük bir canavarlık yapmadığını söyledi.

Biliminsanlarının ve yetkililerin tehlikenin bu kadar büyük olduğunu ve 7 milyar insanın geleceğinin tehlikede olduğunu hassasiyetle belirtmelerinin altında yatan bilimsel gerçeklikler neler?

Gezegen atmosferinin altında canlı yaşamının sürebilmesini sağlayan koşullar ve iklim sistemi fosil yakıt tüketiminin neden olduğu sera gazları nedeniyle değişirken, bilim insanları endüstri öncesi döneme göre gezegenin ortalama ısısında meydana gelecek 2 C´ lik artışın küresel ısınmada geri dönülemez sınır (irrevocable line) olduğunu tespit ettiler.

Yapılan hesaplamalara göre atmosfere 721 milyar ton daha sera gazı saldığımız takdirde sanayi öncesi döneme göre gezegendeki ortalama ısı artışı 2 C ´lik geri dönülemez sınırı (irrevocable line) geçecek. Şu anda sanayi öncesi döneme göre gezegenin ortalama ısısında 1,1 C;lık ısı artışı meydana gelmiş durumda. 2 C´lık geri dönülemez sınırı geçmek için belirlenen gezegenin karbon bütçesinde yer alan 721 milyar ton sera gazını atmosfere salmamızın ise 18 yıl süreceği hesaplanmış.

Ancak iklim sistemi (Gaia hipotezinde belirtildiği üzere) biyosfer, litosfer, kriyosfer ve hidrosferin karmaşık etkileşimi sonucunda oluştuğundan ; iklim sistemindekibozulma da doğrusal ( lineer ) değil ve daha kısa sürede geri dönülemez sınr ( irrevocable line ) 2 C geçilebilir. Zira iklim sistemini oluşturan gezegenin bileşenleri içinde, iklim sistemindeki bozulmaya bağlı olarak atmosfere salımı olabilecek sera gazları barındırıyor. Örneğin ; 
- Biliminsanlarının tespitlerine göre , donmuş topraklar olan Permafrostların sadece 3 metre altında 1024 milyar ton sera gazı içeren donmuş insan -hayvan ve bitki organizmaları var. Okyanusların ise karbon yutak alanı olarak tabanında biriktirdiği 500 ile 2500 milyar ton arasında olduğu tahmin edilen Gazhidrad bileşiklerinden , sıcaklığın artması sonucunda metan gazının ayrışarak atmosfere karışma ihtimalinin olduğunu biliminsanları tespit ettiler. Yine bilim insanları tarafından çok yeni tespit edilmiş olan ( Avrupa ve Kuzey Amerika´nın iklimini ılımanlaştıran ) Kuzey Atlantik Akıntısının ( durma noktasına gelmesi, şu anda ilişki kurulamayan başka pozitif geri besleme sistemlerini tetikleyebilecek. Üstelik 2008 yılında IPCC ?Gulf Stream akıntısının 2100 yılına kadar durması olasılığını %10´dan daha düşük bir ihtimal ? olarak belirlemişti.

Küresel ısınma -iklim değişikliği sürecine bağlı olarak Luxembourg ülkesinin 2 katı büyüklüğündeki buzul parçası 2017 Temmuz ayında Antarktika´dan koptu. Kuzey kutbundaki buzullardan sonra Grönland´daki buzullar eriyecek olursa deniz seviyesinin 7 metre yükseleceği , güney kutbundaki buzullar da eriyecek olursa deniz seviyesinin 60 ile 80 metre arasında yükseleceği bilim insanları tarafından belirlendi. 2000´li yıllarda ise güneşin dünyaya gönderdiği ısıda düşme olmasına rağmen deniz yüzeyi sıcaklıklarının artmaya devam ettiği NASA tarafından belirlendi. Mucizevi bir tesadüf eseri , güneşten gelen ısının (radyasyonun) azalma eğilimi , iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini önleyebilmek için insanlığa zaman kazandırmakta .

DÜNYANIN GELDİĞİ KRİTİK DÖNÜM NOKTASINDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHDİDİ ALTINDA KÜRESEL HUKUK SİSTEMİ KURULMASI ZORUNLUDUR.

ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NEZDİNDE İSE , İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLMANIN İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINA ALINABİLMESİNİN YASAL ALTYAPISI DA OLUŞMUŞTUR.

?2016 Eylül ayında bir mütalaa (?politika belgesi ?policy paper ?) yayınlayan Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık ofisi çevre suçlarının da UCM kapsamında yargılanabileceğini açıkladı. 
Söz konusu UCM Savcılığı görüşü, UCM´nin önüne çıkarılacak olan suç tipleri seçilirken ? doğal çevrenin tahribatı ?, doğal kaynakların kötüye
kullanılması ?, toprağa yasal olmayan yollardan elkonulması ? gibi suçlar hakkında da yargılama yapılması niyetini ortaya koyuyordu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü açısından baktığımızda md. 7 /1 a-b-d-k fıkralarında belirtilen İnsanlığa karşı Suç Tiplerini incelediğimizde ; KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLMA fiilinin bu fıkralarda belirtilen sonuçlara yol açtığı görülmektedir..
- md.7 -a fıkrası ? ÖLDÜRME ? ; 7 milyar insanın önemli bir bölümünü açlık -susuzluk ve güvenlik koşulları yoksunluğu nedeniyle ÖLDÜRME ;,Gezegende her geçen gün şiddeti artan iklim değişikliği süreci, zaten taşıma kapasitesinin sınırına gelmiş olan büyük ekosistem gezegende ;
kuraklıklar , düzensiz yağışlar , kıtlık ve açlığa sebep olmakta.

Bu durum ise tüm dünyanın dengesini altüst eden bölgesel savaşlara neden olurken , bölgesel savaşlar küreselleşen yeni dünya düzeninde dünyanın her yerine sıçrayan terör saldırıları olarak yansımakta. Bir çalışmada bilim insanları insan kaynaklı iklim değişikliğinin Suriye savaşının tetikleyicisi olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Md.7-b fıkrası TOPLU YOK ETME; (GENOCİDE ) ; gezegende yaşayan 7 milyar insanın yaşayabilmek için bağımlı olduğu BÜYÜK EKOSİSTEM DÜNYA GEZEGENİNİN İKLİM KOŞULLARININ, KARASAL-DENİZEL DÖNGÜLERİN BOZULMASI SONUCUNDA ; temiz hava -temiz su ve temiz toprak ihtiyaçlarına ulaşamayacak olması, buzulların altından insan bağışıklık sisteminin tanımadığı bakteri ve virüslerin çıkabilecek olması nedeniyle (GENOCİDE ), SUÇUNUN OLUŞMASI GELECEKTE İHTİMAL DAHİLİNDEDİR.

Bilim insanları insan bağışıklık sisteminin tanımadığı bazı mikrop ve bakterilerin yüzbinlerce yıldır donmuş halde bulunan buzullardan veya permafrostların altında binlerce yıldır donmuş olarak bulunan ancak permafrostların çözülmesiyle birlikte çürümeye başlayacak insan ve hayvan cesetlerinden serbest kalabileceğini belirlemişlerdir. 2007 yılında NASA´dan biliminsanları Antarktika´da 100.000 yıllık bir buzulun içinden 8 milyon yıllık bir bakteriyi canlandırdılar. Md.7- d fıkrası ( NÜFUSUN SÜRGÜN EDİLMESİ veya ZORLA NAKLİ ),; buzulların erimesi sonucunda gezegenin kıyı kenar çizgilerinin değişebilecek olması ve deniz seviyesinin yükselebilecek olmasıyla yaklaşık 3 milyar insanın kıyı alanlarından göç etmek zorunda kalabilecek olması ve yine iklim değişikliğinden en çok etkilenen( Doğu Akdeniz-Ortadoğu-Kuzey Afrika bölgesi başta olmak üzere)bölgelerde , hava sıcaklıklarının insan organizmasının dayanabileceği sınırların üstüne
çıkabilecek olması nedeniyle( NÜFUSUN SÜRGÜN EDİLMESİ veya ZORLA NAKLİ ) suçunun oluşması ihtimal dahilindedir. Nitekim Pasifik´teki Kribati takım adaları Başkanı Anote Tong günümüzden 3 yıl sonra ,deniz seviyesinden 2 metre yüksekte olan takım ada ülkelerinden göç etmek zorunda kalacakları için 100.000 kişillik ülke nüfusu için Fiji´den toprak satın almıştır. Önümüzdeki bir kaç 10 yıl içinde Kuzey Afrika -Ortadoğu bölgesinde yükselen hava sıcaklıklarının insan organizmasının dayanabileceği sınırların üzerine çıkabileceğini bu nedenle yaklaşık 500 milyon insanın bölgeden göç etmek zorunda kalabileceğini ortaya koyan 2016 Mayıs tarihli Max Planck Enstitüsünün çalışması da olayın vahametini gözler önüne sermektedir.

Yine 2016 yılında ise gezegende 31.1 milyon insanın çatışma , şiddet ve doğal felaketler kaynaklı olarak göç etmek zorunda kaldığı raporlanmaktadır.
Md.7-k fıkrası ; deniz seviyesinin yükselebilecek olması veya insan bağışıklık sisteminin tanımadığı milyonlarca -yüzbinlerce yıl önce buzullar ve permafrostlar altında hapsolmuş virüs ve bakterilerin salgın hastalıklara -kitlesel ölümlere yol açabilecek olması nedeniyle KASITLI OLARAK CİDDİ ISTIRAPLARA YA DA BEDENSEL VEYA ZİHİNSEL VEYA FİZİKSEL SAĞLIKTA CİDDİ HASARA NEDEN OLAN BENZER NİTELİKTEKİ DİĞER İNSANLIK DIŞI EYLEMLERE yol açmak suç tipinin gerçekleşmesi de ihtimal dahilindedir. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLMA?nın Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık Ofisinin mütalaasında belirtildiği şekilde İNSANLIĞA KARŞI SUÇ niteliğinde olduğu görülmektedir.

FOSIL YAKIT ŞİRKETLERİNİN DURUMU , CEZA HUKUKUNDAKİ İŞTİRAK HALİNDE ADAM ÖLDÜRME SUÇUNA BENZETİLEBİLİR. BİRDEN FAZLA KİŞİNİN,TEK BİR KİŞİYE SALDIRARAK DARP ETMESI SONUCUNDA , MAĞDUR KİŞİ ÖLECEK OLURSA ; MAĞDURA YUMRUK ATAN HER BİREY ;IŞTIRAK HALİNDE ADAM ÖLDÜRME; SUÇUNDAN YARGILANIR VE HÜKÜM GİYER. ASLINDA YUMRUK ATAN BİREYLER MAĞDURU ÖLDÜRMEK İSTEMEMEKTE ANCAK YUMRUKLARIN KÜMÜLATİF ETKİSİNİN MAĞDURUN ÖLÜMÜNE NEDEN OLABİLECEĞİNİ DE TAHMİN EDEBİLMEKTEDİRLER. BU DURUMDA GEZEGENDEKİ FOSİL YAKIT ŞİRKETLERİNİN
HER BİRİNİN GEZEGENE BİR YUMRUK VURDUĞUNU VE BİRLEŞEN YUMRUKLARIN KÜMÜLATİF ETKİSİYLE GEZEGENİN HASTA OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRİZ. FOSİL YAKIT ŞİRKETLERI DARBELERININ KÜMÜLATİF ETKİSİYLE, 7 MİLYAR İNSANIN YAŞAMAK İÇİN BAĞIMLI OLDUĞU GEZEGENİN İKLİM KOŞULLARINI YOK EDEREK , İŞTIRAK HALİNDE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEDİRLER.

VII) SONUÇ :

- İklim sistemi karmaşık ve doğrusal olmayan bir sistemdir. İçinde bir çok pozitif geri besleme sistemi , gizli eşik noktaları ( thresholds ) ve geri dönülemez devrilme noktaları ( tipping points ) bulundurmaktadır. Bu karmaşık yapı iklim sisteminin ve iklim değişikliğinin anlaşılmasında büyük sorun olmaktadır. İnsanlığın , politikacıların ve yargıçların büyük çoğunluğu , 2 C´lik geri dönülemez sınıra ne kadar az zamanımız kaldığınıanlamakta güçlük çekmekte ; insanlığın ve politikacıların büyük çoğunluğu 10´larca yılımız daha olduğunu varsayarak sorunun çözümünü ötelemektedirler.

-İklim değişikliği bölgesel değil , küresel bir sorundur. Ulusal hükümetler küresel iklim değişikliği sorununa çözüm getirmekte isteksiz davranmakta , ulusal yargı makamları ise yetersiz kalmaktadırlar. Ulusal hükümetler gelir düzeyi düşen ve nüfusu katlanarak artan halklarının beklentilerine bağlı olarak kısa vadeli ve yenilenebilir enerji yerine fosil yakıta bağlı ekonomik büyüme hedefli politikalar uygulamaktadır. Bu kısır döngü iklim değişikliğini beslemektedir. Dünya üzerindeki halkların kısa vadeli beklentilerini besleyen bir sebep-sonuç ilişkisi içinde işbaşına gelen politikacılar küresel iklim değişikliği sorununa çözüm getirebilecek yeterlilikte değildir. Ulusal yargı organlarının ise küresel bir soruna karşı verdiği bölgesel kararlar yeterli , bütünsel ve homojen bir sonuç doğurmamaktadır. Bu nedenlerle KÜRESEL SORUNA KÜRESEL BİR ÇÖZÜM ÜRETMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOKTUR. 2015 COP 21 Paris İklim Zirvesi sonrasında ABD´nin Paris İklim anlaşmasından çıkma kararı alması göstermektedir ki ; küresel sorunun çözümü için işbaşına gelecek liderlerin iklim değişikliğini anlama yeterliliğine sahip olmasını beklemekten daha akılcı bir çözüme ihtiyaç vardır. BU ÇÖZÜM YOLU İklim değişikliği ve fosil yakıt arasındaki sebep sonuç ilişkisini insanlığa karşı suç - ekosid suçu olarak değerlendirilmesi ve Çevre -iklim suçlarını yargılayacak Uluslararası Ceza Mahkemesi benzeri Uluslararası Çevre-İklim Ceza Mahkemesi´nin hemen şimdi kurulması ve faaliyete geçirilmesidir.Diğer çözüm yolu ise UCM Savcılık Ofisinin 2016 Eylül ayında yayınladığı politika belgesi ( policy paper ) doğrultusunda iklim suçlarının ?insanlığa karşı suç? kapsamında Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılama kapsamına alınmasından geçmektedir.

Son balık öldüğünde, son nehir kirlendiğinde , son ağaç kesildiğinde beyaz adam parayı yiyemediğini anlayacak. ( Kızılderili Atasözü )(Fİ)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Rahatlığın Adresi: Adidas

Sevdiklerimize Orkide Hediye Etmenin Anlam ve Önemi

Çocuklar da Stres Neden Olur?

“HÜKÜMLÜ VE YÜKÜMLÜLERİ TOPLUMA KAZANDIRACAĞIZ”

Prof. Dr. Sultan Tarlacı: “Yaratıcı kişiler kuralları sevmez, sınırlarda dolaşır”

Türkiye ve dünyanın ilk tescilli kadın kebapçısı

Farklı ülke numaralarından gelen WhatsApp aramalarına dikkat!

Kendinizi sürekli ‘şişman’ hissediyorsanız dikkat!

SAVAŞ MAĞDURU UKRAYNALI ÇOCUKLAR İBB’NİN MİSAFİRİ OLDU

ARI SOKMASINDA ADRENALİN OTOENJEKTÖRÜ HAYAT KURTARIYOR!

AİLENİZİ KORUMAK SİZİN ELİNİZDE!

ÖFKE KONTROLÜNDE ETKİLİ ÖNERİLER

Prof.Dr. Barış Öztürk ,”Metabolik Otofaji Diyeti İle Kilolara Elveda”

Eyvah Kayınvalidem Geliyor!

Üzüm Tüketmenin 8 Faydası!

Kedi Kumu

Yüksek sıcaklık ve güneş, sürüş güvenliğini tehlikeye atıyor

Olumsuz duygular hissedildiğinde çözüm buzdolabında değil!

VİŞNENİN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR !

"Baharatlı yiyecekler geniz akıntısı sebebi"

10 BİNİ AŞKIN GÖRME ENGELLİYE REHBER OLAN PLATFORM: KÖRÜZ.BİZ

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli