Yılmaz, ne kadar terörist, katil, cihatçı unsur varsa İdlib´de bulunduğunu, Suriye ordusunun Rusya ile birlikte İdlib´e saldırması halinde söz konusu unsurların kaçabileceği tek yerin Türkiye olduğunu belirtti.

Türkiye sınırının güvenli olmadığını iddia eden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Suriye ordusunun Rusya ile İdlib´e saldırması halinde bu terör grupları Türkiye´ye kaçarsa güvenliğimiz allak bullak olur. Türkiye´nin ciddi manada bu gruplardan uzak durması gerekmektedir. Nusracılar ve diğer El Kaide bağlantılı grupların bölgede aktif olduğunu sağır sultan bile biliyor. Siz gerçeğin üstünü örtemezsiniz. Oraya yapılacak bir müdahalede sizin karşı koymanız terörü himaye ediyor görüntüsünü ortaya çıkaracaktır, bu yanlışa düşmemek gerekir. Türkiye ile ABD ilişkilerinin gerildiği bir ortam Suriye ve Rusya´nın adım atması için en uygun ortamdır, bunun da bilinmesi lazım."

?ABD´NİN İRAN´A YENİDEN YAPTIRIM BAŞLATMASI DOĞRU DEĞİL?

Öztürk Yılmaz, basın toplantısında, ABD´nin İran´a yönelik yeniden yaptırım uygulamasının bugün başlayacağına da dikkati çekerek, bu durumu doğru bulmadıklarını bildirdi. 

Yaptırım kararının tek taraflı, uluslararası toplumun genel duruşuna aykırı ve kabul edilemez olduğunu belirten Yılmaz, şunları ifade etti: 

"ABD´nin sürekli komşularımızı ve uluslararası toplumun aktörlerini tek taraflı yaptırım kararlarıyla cezalandırması, esasen uluslararası barış ve güvenliğe hizmet etmiyor. Şunu açıkça belirtmek gerekiyor; ABD´deki Trump yönetimi siyaseten İsrail´in rehinesi haline dönüşmüştür. Washington dünya politikalarını belirliyor, Washington´u da Tel Aviv. Trump bugün Yahudi lobisinin kuklası haline dönüşmüştür. Ortadoğu´da ABD´nin attığı adımlar, İsrail´in güvenliğini güçlendirmek ve ABD´nin çıkarlarını tahkim etmek amacını taşıyor." 

Yılmaz, İran´ın çevrelenmesinin, ekonomik olarak zora sokulmasının, içeriden bir ayaklanmanın teşvik edilmesinin her şeyden önce bölge ülkelerinin istikrarını, güvenliğini etkileyeceğini söyledi. 

Bu davranışın da küresel istikrara ve barışa katkı sağlamayacağını vurgulayan Yılmaz, bundan önce Rusya´ya Kuzey Kore´ye, İran´a ve diğer ülkelere uygulanan yaptırımların bir sonuç vermediğine, ABD´nin elini de güçlendirmediğine dikkati çekti. 

Hükümetin bu yaptırım kararıyla ilgili çok ciddi tedbirler alması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Yapılacak yaptırımların içeriğine bakıldığında Türkiye ekonomisini doğrudan etkileyecek maddeler var. Özellikle İran´ın petrol ihracatını, dolayısıyla Türkiye´nin ithalatını etkileyecek. İran´da iş yapan firmalarımız, devletimiz etkilenecek. Biz tekrardan Zarrab, Halkbankası, Hakan Atilla, Zencani´lerin olmasını istemiyoruz. Hükümetin ciddi manada bu işlerin tedbirini alması önem ve öncelik taşıyor. Bu yaptırım kararı bir süre sonra Türkiye´yi ciddi manada etkileyecektir. ABD ne Suriye´de ne Irak´ta, ne Yemen´de, ne Suudi Arabistan´la ilişkilerde ne de İran´la olan ilişkilerde artık yapıcı bir aktör olmaktan çıkmış, adeta bölgede var olan bozuk düzeni de darmadağın edip istikrarsızlaştırmak için uğraşıyor. Bir süre sonra Trump´a da Yahudi cesaret ödülünün verilmesi bizim için sürpriz teşkil etmeyecektir." 

Öztürk Yılmaz, ABD´nin İran´a yönelik yaptırım kararı doğrultusunda Hazine Bakanlığının, ihracat yapan birimlerin ciddi bir çalışma içerisine girmesini istedi. 

Yılmaz, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. CHP´deki kurultay tartışmalarına ilişkin soru üzerine Yılmaz, gerekli açıklamanın parti genel merkezince yapılacağını bildirdi.

KAYNAK: TBMM İNTERNET SİTESİ