İBRAHİM ÖZDİŞ´İN ERDOĞAN İLE İLGİLİ KONUŞMASI TARTIŞMALARA YOL AÇTI
SİYASET 15.12.2016 19:39:01 872 0

İBRAHİM ÖZDİŞ´İN ERDOĞAN İLE İLGİLİ KONUŞMASI TARTIŞMALARA YOL AÇTI

TBMM Genel Kurulunda .CHP Adana milletvekili Özdiş, Cumhurbaşkanı´nın ülkeyi böleceğini ve bütün ülkenin hayatını tehlikeye attığını savundu ve ardından konuyu grup sorunu olarak ele alan AKP´lilerle başkanvekili Aydın, yüzde 52 oyla iş başına gelmiş s

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, ?Bu milletin yüzde 52´siyle iş başına gelmiş, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı´dır. Azami saygıyı göstermek zorundasınız? dedi. TBMM Genel Kurulunda Bütçe Kanun Tasarısı´nın maddeleri görüşülmesi sırasına  11. maddenin görüşmelerinde CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, CHP adına söz aldı. Özdiş´in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a yönelik sözleri Genel Kurulda tepkiye neden oldu. Özdiş, Cumhurbaşkanı´nın ülkeyi böleceğini ve bütün ülkenin hayatını tehlikeye attığını savundu. Bunun üzerine söz alan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, vatanseverliğin çapulculuk olmadığını vurgulayarak, ?Vatanseverlik, vatanını, milletini her türlü tehlikeye karşı kefenini giyerek çıkmakla olur. Sayın Cumhurbaşkanı bölen değil, Sayın Cumhurbaşkanı birleştirendir. Anayasa´nın 104. maddesini okuyun. Anayasa´nın 104. maddesini ihlal ediyorsunuz. Anayasa´nın 104. maddesi; ?Cumhurbaşkanı, devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti´ni ve Türk milletini temsil eder´ diyor. Bölen değil, birliği temsil eden biridir. Bu milletin yüzde 52´siyle iş başına gelmiş, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı´dır. Azami saygıyı göstermek zorundasınız. Hakareti bu millette, Sayın Cumhurbaşkanı da hak etmiyor. Eleştirebilirsiniz, ağır eleştiriyi aşan bu tür ithamları kabul etmemiz mümkün değildir? dedi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise, Özdiş´in Cumhurbaşkanı´na ait bir sözü hatırlattığını söyleyerek, ?Siz o sözü arkadaşımızın söylediği şekilde bir cevap veriyorsunuz. Sizin yanlış anladığınız bir konu olduğunu ifade ediyorum. Burası milletin kürsüsüdür. Burada hakaret olmamak kaydıyla en sert eleştirilere herkes tahammül etmek durumunda. Bizim arzumuz ve isteğimiz tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsun? ifadelerini kullandı.

AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, ihanete varan suçlamaların olduğunu belirterek, ?Burada rejim değişikliği diye dillerinde bir pelesenk yapmışlar. Rejim değişikliği yok arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakidir, baki kalacaktır. Burada hükümet etme sistemi tartışılıyor, hükümet etme sisteminin değişikliği söz konusudur. Bir tarafta parlamenter sistem, diğer tarafta cumhurbaşkanlığı sistemi. Bunun millete gitmesi kadar doğal bir şey ne vardır? Milletin iradesinden neden, niçin çekiniyorsunuz? Millete sormaktan niye korkuyorsunuz? Millete sorarız, millet ne karar verirse başımızın üstüne. Cumhuriyet sizin tekelinizde değil. Cumhuriyet 80 milyon yurttaşın ortak değeridir? dedi

İBRAHİM ÖZDİŞ´İN KONUŞMASI VE TARTIŞMLARIN BİR BÖLÜMÜ TBMM GENEL KURUL TUTANAKLARINA ŞÖYLE YANSIDI:

CHP GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kimden gelirse gelsin; PKK, IŞİD ve diğer terör eylemlerini lanetliyorum. Terör saldırılarında yaşamını yitirenlere, canlarımıza Allah´tan rahmet diliyor, ailelerine başsağlığı, yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, on beş yıllık AKP iktidarında katma değeri yüksek hiçbir yatırım göremiyoruz. Duble yol, köprü ülke ekonomisine ne gibi bir katkıda bulunuyor; anlamak mümkün değil. Ekonomik ve bilimsel kalkınmayı sağlayacak, katma değeri yüksek bir yatırım neden konuşulmuyor? Varsa yoksa köprü? Yok, efendim, Avrupa bizi kıskanıyormuş. Bakın, bir örnek vereceğim. Almanya´nın Volkswagen firmasının 2013 cirosu 200 milyar avro, Türkiye´nin 2013 yılı gayrisafi millî hasılası 800 milyar dolar. Yani Almanya´nın tek bir otomobil firmasının cirosu bizim ülkemizin, ülke gelirimizin dörtte 1´i. Şimdi soruyorum; biz mi onları kıskanacağız yoksa onlar mı bizi kıskanacak? Geçiyorum bunları.

Değerli milletvekilleri, Nabi Avcı, Bakan, "Memleket sıkıntıda, dua bekliyorum." diyor. Mehmet Şimşek, Başbakan?

Türkiye Birinci Dünya Savaşı´ndan sonraki en zor günlerini yaşıyor." diyor. Dönemin Başbakanı Erdoğan, yıl 2015, "Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz?" Çünkü halk size oylarını benim can ve mal güvenliğimi sağlayacaksın diye veriyor. Yine, daha dün, Sayın Cumhurbaşkanı "İşsizlik yüzde 11´in üzerinde bu ülke, bu hâle düşmeli mi? Yatırım, üretim yok." diyor. Kendilerinden alıntı yapıyorum burada. Peki, on dört yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Bu sözleri söyleyenler yönetiyor. Peki, bu söylenenler ne anlama geliyor? Şu anlama geliyor değerli arkadaşlar: Bu ülkeyi iflasın eşiğine getirmişiz. Yani demek istiyorlar ki, diyorlar ki: "Yö-ne-te-mi-yo-ruz." çok açık ve net. (CHP sıralarından alkışlar) Bu itiraftır değerli dostlar. Ee, biz ne diyoruz? "Yönetemiyorsunuz, gereğini yapın." "Yok yapmayız." Diyorlar ki: "Durun hele, gerisi geride. Daha başınıza neler getireceğiz." Denilebilir ki, başımıza bundan daha kötü ne getirebilirler ki? Söyleyeyim: Siyasi literatürde tam tarifi yapılamayan, yasama, yürütme, yargıya egemen olan, gerektiğinde Meclisi feshetme yetkisiyle tüm yolsuzluk suçlarının gündeme getirilmesinin engelleneceği garabet, ucube bir sistem. Bu Türkiye´nin kaderini, rejimini, Anayasa´sını bir kişinin çıkarına göre şekillendirmeye kalkmaktır değerli arkadaşlar. Bu gaflettir, dalalettir, hatta hıyanettir değerli dostlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Cumhurbaşkanı, kendinize yönelik bu tek adam sistemini getirmek için, seçim sandığında daha çok oy kazanmak uğruna toplumu kutuplaştırmaya, keskin cephelere ayırmaya devam ederseniz, dünya tarihi göstermiştir ki ülke olarak varacağımız yer gözyaşı, kan yani cehennem çukuru olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı, kişisel hırsınız için iç savaşı göze almış bir lider görüntüsü veriyorsunuz. Bu inadınızın, politikalarınızın, uygulamalarınızın başka bir tarifi, başka bir gerekçesi yok. Öteleyen, bölen, parçalayan bir ikinci isim yok bu ülkede. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, on dört yıllık süreç göstermiştir ki Türkiye´nin?

BAŞKAN - Sayın Özdiş, Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili sözlerinize dikkat edin.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Dikkat ediyorum Sayın Başkan, ben. Çok dikkatli konuşuyorum, bilerek konuşuyorum, ısrar ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Türkiye´nin yararına olan her şey Sayın Cumhurbaşkanının aleyhine. Sayın Cumhurbaşkanının işine yarayan her şey de Türkiye´nin aleyhinedir maalesef.

- Kendisi ve çok yakın çevresinin pozisyonunu sağlama almak için kendi seçmeni dâhil, bütün ülkenin hayatını tehlikeye atıyor.

- Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanının seçildiğinden bugüne kada defalarca, kendi işine gelmeyen, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararları tanımadığını, yine yemin etmesine rağmen tarafsız olarak görevini yapmadığını biliyoruz. Bu bir anayasal suçtur. Anayasal düzene karşı bir kalkışmadır. Anayasal düzene karşı yapılan kalkışmalar karşısında halkın direnme hakkı vardır ve bu, Cumhurbaşkanı tarafından da kabul edilmiştir FETÖ kalkışmasında halkı sokaklara çağırdığı gibi. (CHP sıralarından alkışlar)

Gezi direnişi sırasında sokağa çıkanlar için "çapulcu" diyenler, kendi çıkarları söz konusu olduğunda halkı sokağa çıkarmaya davet etmekte, sokaklara işaret etmekte sakınca görmüyorlar. Gezi eylemlerinin ne kadar doğru bir hak arama yöntemi olduğu, demokrasimizi kökleştirme adına bir eylem olduğu, FETÖ darbesinden sonra bu daha iyi ortaya çıkmıştır. Ve diyoruz ki sizin bu garabet, ucube rejim değişikliğiyle ülkemizi karanlığa sürükleme tasarınıza sonuna kadar karşı çakacağız.

Sizin tabirinizle çapulculuğa devam edeceğiz. Bunun için ödenmesi gereken ne tür bedel varsa sonuna kadar ödeyeceğiz.

 Değerli milletvekilleri, vatanseverlik liderin etrafında kenetlenmek midir; yoksa, vatanseverlik lidere rağmen doğru, gerçek bildiğini halkına ve siyasilere söyleyebilme cesareti midir?

Büyük devrimci Deniz Gezmiş´in de söylediği gibi, "Vatan, onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır."

Bu vatan bizim vatanımızdır, bu vatanı böldürmeyeceğiz.

BAŞKAN - Sayın Özdiş, bakın, sizi uyarıyorum! Lütfen, konuşmanızı toparlayın.

Sayın Cumhurbaşkanı gelin bir insanın kişiliğine, ahlakına, çalışkanlığına zerre kadar katkısı olmayan yani iyi insan olmamıza etkisi olmayan etnik köken, inanç, yaşam biçimi farklılıklarını bir kenara bırakın; sadakati değil, liyakati esas alın; kişisel geleceğinizi değil, ülkemizin geleceğini düşünün; rejim değişikliği inadınızdan vazgeçin ki çocuklarımıza el birliğiyle yaşanacak bir Türkiye bırakalım.

Değerli milletvekilleri, Hüsnü Mahalli iki gün önce akşam saatlerinde gözaltına alındı. Uyardık, sağlık problemi yaşayabilir dedik, yaşadı dün gece. 67 yaşındaki bir insanı, bir yurtseveri, bu ülkenin geleceği için her türlü çabayı gösteren kişiyi, maalesef, gözaltına aldınız.

Eğer Hüsnü Mahalli´yi dinleseydiniz, Orta Doğu bataklığına bugün sürüklenmez olurduk.

Değerli milletvekilleri, CHP Grubu olarak halkımıza her zaman olduğu gibi doğruları söylemeye devam edeceğiz. Katil afişimizi saygıyla selamlıyor, saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Özdiş, bakın, sizi birkaç kez uyardım. Vatanseverlik çapulculuk demek değildir, bunu da özellikle size ifade etmek istiyorum.,

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sayın Cumhurbaşkanının ağzından söyledim efendim, hayır. O "çapulcu" benim değil Sayın Cumhurbaşkanını?

BAŞKAN - Vatanseverlik, vatanını, milletini her türlü tehdide karşı kefenini giyerek meydanlara çıkmakla olur, bunu bilmenizi istiyorum.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Vatanseverlik demokrasiyi savunmaktır. O "çapulcu" lafı benim değil, Sayın Cumhurbaşkanınındır.

BAŞKAN - Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı bölen değil, Sayın Cumhurbaşkanı birleştirendir.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Ben Sayın Cumhurbaşkanından alıntı yaptım.

BAŞKAN - Anayasa´nın 104´üncü maddesini açın, okuyun. Anayasa´yı ihlal ediyorsunuz.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Hayır, ihlal etmiyorum.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Anayasa´nın 104´üncü maddesi "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder." diyor. Bölen değil, birliği temsil eden biridir.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Efendim, Cumhurbaşkanından alıntı yaptım ben, alıntı yaptım.

BAŞKAN - Hoşunuza gitmeyebilir ama bu milletin yüzde 52´sinin oyuyla iş başına gelmiş, seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır, azami saygıyı göstermek zorundasınız. Hiç kusura bakmayın, bu kadar hakareti hak etmiyor; bu millette hak etmiyor, Sayın Cumhurbaşkanımız da hak etmiyor.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Devamla) - Hakaret etmiyorum, ayna tutuyorum. Sayın Başkan, ayna tutuyorum, ayna. Hakaret etmiyorum, bakın "Sayın Cumhurbaşkanı" diyorum.

BAŞKAN - Efendim, size de vereceğim. Sayın Gök, buyurun.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkanım, konuşmacımız Cumhurbaşkanına ait olan bir sözü ifade etti orada. Siz o sözü arkadaşımızın söylediği şekilde bir değerlendirmeyle bir cevap veriyorsunuz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Tutanakları getirip bakarsanız, siz yanlış anladığınız bir konu üzerinden arkadaşımızı eleştiriyorsunuz.

Şimdi, burası tabii milletin kürsüsü. Burada hakaret olmamak kaydıyla en sert eleştirilere herkes tahammül etmek durumunda. Bir kere, bizim arzumuz ve isteğimiz, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsun ama Cumhurbaşkanının tarafsız olduğu yönünde sizin bir inandırıcı kanıt ortaya koymanız mümkün mü bize? Eğer siyasetin içerisine bu kadar girer, Türkiye´yi şekillendirmeye bu kadar kalkışırsa Cumhurbaşkanı da elbette bizim bütün arkadaşlarımızın eleştirilerinden nasibini alır. Bundan çekinmemek gerekir. Hakaret olmamak kaydıyla ağır eleştirilere tahammül etmek bütün siyasetçilerin üstlenmesi gereken bir sorumluluk alanıdır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, bakın?

BAŞKAN - Sayın Gök, Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili ben zaten söyleyeceğimi söyledim ama gruba yönelik ithamlarına dönük olarak grup başkan vekilinin de kalkıp söz istemesi gayet doğaldır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Grupla ilgili ne söylemiş acaba?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Muş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İki dakika süre veriyorum. Yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim lütfen.

LEVENT GÖK (Ankara) - Grupla ilgili bir şey yok ki burada.

BAŞKAN - Gruba yönelik olan ifadelerini dinledik efendim.LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkanım, grupla ilgili hiçbir şey yok ki.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kimsenin sizin aynanıza ihtiyacı yok, siz aynayı kendinize bir tutun da görün kendinizi ne durumdasınız.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Öyle mi diyorsun?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada rejim değişikliğini dillerine pelesenk yapmışlar.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Evet?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Rejim değişikliği yok arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti bakidir, baki kalacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ya, son teklifiniz neyi değiştirdi kardeşim?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada hükûmet etme sistemi tartışılıyor ve hükûmet etme

sisteminin değişikliği söz konusudur. Ne demek? Bir tarafta parlamenter sistem, diğer tarafta cumhurbaşkanlığı sistemi; bunun millete gitmesi kadar doğal bir şey ne vardır? Milletin iradesinden neden ve niçin çekiyorsunuz? Millete sormaktan neden korkuyorsunuz?

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Ne alakası var?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Gerekçesinde "başkanlık" yazıyor. Suçlu ne kadar kaçarsa gerisinde delil bırakır. Gerekçesine bakın. Gerekçesinde, son paragrafta, son cümle "Başkanlık sistemi" diyor. Halkı kandırıyorsunuz, dolandırıyorsunuz ya!

MEHMET MUŞ (Devamla) - Bir ikincisi, değerli milletvekilleri, bakınız, milletten kimsenin korkmasına gerek yok, millete sorarız millet hangi kararı veriyorsa başımızın üstüne koyarız. Cumhuriyet sizin tekelinizde değildir, cumhuriyet 80 milyon yurttaşın ortak bir değeridir. Her kürsüye çıkan hatip buradan? Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı Sayın Cumhurbaşkanıdır.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - "Sayın" dedik zaten biz de. "Sayın Cumhurbaşkanı" dedik, ne dedik?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Yüzde 52´yle seçilmiştir, devleti temsil etmektedir. Burada birazdan tutanakları da ortaya koyacağız, burada tutanakları da çıkaracağız, hukuki anlamda da ne gerekiyorsa bu anlamda ben bir milletvekili olarak, bir parti grubu olarak da gereken adımları atacağımızı buradan ifade ediyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mahkemeler sizi bekliyor, savcınıza talimatı verin.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Böyle bir şey kabul edilebilir bir şey değildir. Sürekli hakaret üzerinden, Cumhurbaşkanı üzerinden kendince bir eleştiri oluşturmaya çalışıyor.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Ne yapalım? Gelen Cumhurbaşkanıyla ilgili.

MEHMET MUŞ (Devamla) - Tek adam rejimiymiş. Değerli milletvekilleri, bu millet rejimin ne olduğunu, hükûmet etme sisteminin ne olduğunu bilmiyor mu? 80 milyon vatandaşa gidip sormaktan neden biz korkuyoruz da sürekli tek adamdan bahsediyoruz?

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Tek adam!

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Hayatlarında yüzde 50 oy almış mı?

MEHMET MUŞ (Devamla) - Bu açıdan, bütün bu ortaya atılan iddiaların tamamını reddettiğimizi ifade ederim, Genel Kurula yakışmayan ifadelerdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temsil makamında bulunan bir kişiyle alakalı da?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET MUŞ (Devamla) - ?ifadelerinizi daha temiz bir dille kullanmaya davet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Çok temizdir dilim çok. Çok temizdir. "Sayın Cumhurbaşkanı" diye hitap ettim. Eleştiri yapıyorum burada benim en büyük görevim.

BAŞKAN - Buyurun size de iki dakika süre veriyorum.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tam bundan üç dört gün önce İstanbul´da bir bombalı saldırı oldu 44 yurttaşımız hayatını kaybetti, ağır bir terör saldırısı. Daha ölenlerin kanları yerden temizlenmedi, ağır travma devam ediyor. Bir yas hâlindeyiz. Bu yas durumu içerisinde Türkiye´nin bir bütünleşmesi, kenetlenmesi gerektiği çok açık. Biz, terör saldırısı olduğu andan itibaren her türlü yasal teklif buraya gelmek kaydıyla bütçe konuşmalarımızı da geri çekmeyi taahhüt ettik.

Değerli arkadaşlarım, böylece milletçe bir araya gelinmesi gereken nadir dönemler vardır, bütün toplumu etkileyen dönemler. Böyle bir dönemde terörün yarattığı ve teröristlerin de arzuladığı toplumu kutuplaştırmak, ayrıştırmak noktasına acaba iktidar partisinin aceleci bir şekilde önümüzdeki hafta anayasa değişikliğini Meclise getirmesi neden olmuyor mu?

Yani biz, böyle bir durumda daha soğukkanlı bir bekleyiş içerisinde olmak gerekirken, tam da hepimizin birleşmesi, kenetlenmesi gereken bir ortamda -hepimizin siyaseten pozisyonları malum anayasa değişikliğiyle ilgili- bu ayrıştırmayı, bu kutuplaştırmayı ortama getirmek, gündeme getirmek neden değerli arkadaşlarım? Neden?

- Cumhurbaşkanı anayasal sınır içinde olmak kaydıyla her zaman bizden saygıyı görmüştür, görecektir de. Bunda tereddüt yoktur.

Ama arkadaşımızın söylediklerinin hiçbirinde hakaret yoktur. Ağır eleştiriler vardır. O da Cumhurbaşkanının kendisinin çizdiği pozisyondan kaynaklanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı kendisini bu pozisyon içerisine itmişse bizler ne yapabiliriz? Bizlere de eleştirmek kalır. Arkadaşlarımız da onu yapıyorlar.

 

 

 

 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51
  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli