HTK- Hollanda Türkleri Konseyi adına Sefa  Yürükel  ve Mustafa Cingöz imzasıyla yapılan açıklamada Türkiye´de emperyalist güçler tarafından etkin biçimde kullanıldığı gözlenen kökten dinci ve etnik terör faktörünün yarattığı tehditler gözler önüne konuldu ve Suruç olaylarının analizi yapılarak, bu eylemin ardındaki hesaplara dikkat çekildi.

?Son durumun, Bölgeyi ve Türkiye´yi de bir Lübnanlaşma, Afganistanlaşma,  Pakistanlaşma veya Yugoslavyalaşma ya doğru iteceğine inanıyor, Tüm bölgeyi, Türkiyenin ve Türk Milletinin güvenliğini tehlikeli tuzaklarla kuşattığını görüyoruz. Buna karşı Türk  milletini ve devletini uyarmayı ve acilen karşı tedbir alma çağrısı yapmayı bir görev biliyoruz,? denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

 ?Yüce Türk Milletinin ebedi parçası olan Hollanda Türkleri, Biz HTK olarak, öncelikle Suruç ta, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlere karşı yapılan terör eylemini kınıyor ve lanetliyoruz. Çünkü, konuların emperyalizm destekli terörizm ile çözüleceğine inanmıyoruz. Sorunların Türkiye´de ve bölgede, uluslararası düşman güçler tarafından kaşınarak, terörizmin yaşamasına ve artmasına ve bölgenin bir ateş topuna çevrilmesine, etnik ve mezhepsel kavga ve husumete, çatışmaya, katliam ve soykırımlara olanak sağlayacağına inanıyoruz.

Son durumun, Bölgeyi ve Türkiye´yi de bir Lübnanlaşma, Afganistanlaşma,  Pakistanlaşma veya Yugoslavyalaşma ya doğru iteceğine inanıyor, Tüm bölgeyi, Türkiyenin ve Türk Milletinin güvenliğini tehlikeli tuzaklarla kuşattığını görüyoruz. Buna karşı Türk  milletini ve devletini uyarmayı ve acilen karşı tedbir alma çağrısı yapmayı bir görev biliyoruz.

HTK, Terörizm ve terör faaliyetlerine karşı olmakla beraber, SGDF li gençlerin de, eylemleriyle, ABD Devlet Başkanı, Obama´nın dediği gibi, şimdi  ABD nin stratejik ortağı olan PKK (PYD/YPG) denilen terör örgütünün bir alt faaliyetinde görev aldıklarını kamuoyu ile paylaşmayı da bir görev biliyoruz. Biz bu anlamda, kendimizi,  konuya duygusal değil, soğukkanlı ve analizci yaklaşarak, milletimize ve dünya kamuoyuna vardığımız sonucu açıklamakla da yükümlü hissediyoruz.

PKK ile ittifak çerçevesinde, sözde Genel Başkanlığından istifa eden, şimdi ise HDP Eş Genel Başkanı olan Figen Yüksekdağ´ın, eski partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) nin gençlik örgütlenmesi olan, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) mensupları, eski liderlerinin teşviki ile,  PKK nın; ´Kobani´yı Yeniden İnşa Edelim´  adı altındaki projesi çerçevesinde, Şanlı Urfa´nın Suruç ilçesinde yürüttükleri, faaliyet/eylem sırasında, patlayan bomba ile şu ana kadar 32 ölü ve 100 üzerinde  yaralı vermişlerdir.

Suruç taki patlamadan bir gün önce, HDP Eş Başkanı sıfatı ile Figen Yüksekdağ, Urfa´da partililerine hitaben yaptığı bir konuşmasında (Medyada var bu),? Biz  sırtımızı; YPG ye, Rojavaya (PKK nın gasp ettiği Suriye toprakları), PYD ye (PKKya) dayıyoruz, bundan gurur duyuyoruz ve bunu söylemektende çekinmiyoruz? demiştir (Esasında bu HDP nin kapatlıma gerekcesidir). Yani HDP nin bir PKK alt birimi olduğunu ve organik  faaliyetleri olduğunu bu şekilde de kabul etmiştir. Yüksekdağ bu sözleriyle, sözde Eski Partisinin gençlik örgütlenmesinin üyelerinin de motive edilerek (PKK nın Gasp ettiği Suriye bölgesinde, kulağa hoş gelen algı operasyonu olan;Kütüphane yapma, Çocuk oyuncakları vs. adı altında) bu organik ilişki çerçevesinde, terör örgütü PKK nın (HDP) faaliyetinde kurban gibi alana sürüldüğü ve kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Özetle,  SGDF li gençler bu faaliyetleri ile, PKK nın, Suriyenin Kuzeyinde, oluşturulmaya çalışılan,  ABD-İsrail Koridoru (sözde Kürt Koridoru) projesinde motive edilerek, Kuzey Suriye´de, ABD özel kuvvetlerinin alandaki birimi olan, Delta Force kuvvetlerinin bizzat  himayesinde olan  PKK nın (PYD/YPG), Suriye´nin Kuzeyindeki bölgeyi, tüm etnik gruplardan insanları. katlederek, işkence ederek, etnik ve siyasi  temizlik yaparak, Suriye´nin kuzeyindeki toprakları  gasp etme  eylemini desteklemek ve PKK yı  Suriye´yi bölmede meşrulaştırmak için Suruca gelmişlerdi.

Yani  bu gençler ABD nin karadaki stratejik ortağımız dediği PKK (PYD/YPG) adli  terör örgütünün  Suriye´nin Kuzeyindeki Gasp ettiği topraklardaki gaspı ve kurmaya çalıştıkları ikinci İsrail Projesi olan (BOP un 1.İsrail, Barzanistan, 2.İsrail Suriyenin Kuzeyinde bir Kurdistan, 3. İsrail ise Türkiyenin Güneydoğu ve Doğusunda bir Kürdistan kurulması yani yeni Müslüman İsrail projesi), Suriye topraklarında Akdeniz´e açılan bir  Kürdistan kurma faaliyetine destek için yapılan bir algı operasyonunda yer aldırmak amacıyla, o gün Suructa bulunmaktaydılar.

Yaptıkları eylem bu anlamda, ABD ve İsrail emperyalizminin çizelgesi içersindeki (BOP deki Büyük Kürdistan yani Müslüman İsrail yaratma), Türkiye ve Suriye düşmanı bir eylemdi.

Yukarıda belirttiğimiz gibi,  bu gençler, PKK liderliği ve alt birimleri tarafından, bir terör örgütü nün faaliyeti içersinde yer aldırılırken, diğer bir terör örgütünün faaliyetine de kurban edilmişlerdir. Bu anlamda gençlerin yaptıkları eylemin kendisi masum gibi gözükse de eylemin amacı masum değildir. Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Lübnan düşmanı bir faaliyettir. Bölücülüğe ve etnik çatışmalara hizmet etmekte ve ABD ve İsrail´in stratejik ortağı olan PKK yı meşrulaştırmaya yöneliktir.

Biz HTK olarak bu tespitleri yaparken, asla alçakça Suruc´taki bu bombalı terör eylemini yapan örgüt veya uluslararası güçleri masum göstermiyoruz ve kınıyoruz.  Milletimize oyun içersinde oyun olduğunu izah etmeyi bir görev biliyoruz.  Olayı, süreci ve gelecekle ilgili  tehlikeyi  analiz ediyoruz ve bu konuda milletimizi ve dünya kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Çünkü her türlü kökten dinci ve etnik temele dayanan terörizmin insanlık düşmanı olduğunu biliyoruz. Bunun bölgeyi özellikle Türkiye´yi de bir anlamda Iraklaştırma, Suriyelileştirme ve Yugoslavyalaştırma amacıyla ABD, İsrail ve Batılı diğer devletler tarafından kullanıldığının bilincindeyiz.

Yüce Türk Milletinin mensupları,

Tüm bölgedeki ve Türkiye´deki Terörizm olayları, tüm dünyayı etkilediği gibi, Yurt dışında yaşayan Türkleri de doğrudan etkilemektedir. Hollanda Türklerinin de gidişattan derin endişe duyduğu gözlemlenmekte olup, Türkiye ile ilgili etnik veya mezhepsel (kökten dinci)  terör faaliyetlerinin Hollandadaki Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları arasında da bölünmeye, gerginliğe, kışkırtmaya, psikolojik bariyerlere yol açması olanağı yaratacağı aşikardır. Biz bu konuda, Hollanda Türklerinin, mezhepsel (kökten dinci) ve etnik temelde bir olumsuzluğa karşı ortak akıl çerçevesinde, gaza gelmeden hareket etmesini, insanlarımız arasında diyalogun perçinleşmesinin, terörist faaliyetlere devşirmelere önemli bir engel teşkil edeceğine inanıyor ve Hollanda Türklerini, önümüzdeki dönemde kışkırtmalara kapılmadan, Hollanda´da meşru yasalar ve demokratik kurallar çerçevesinde hareket ederek, insani ölçekte ve milli bilinçle bir arada yaşamak için, herkesin elinden geleni yapacağını umuyor ve Emperyalizmin maşası ve Türk ve insanlık düşmanı, PKK  ve  İŞİD gibi etnik ve kökten dinci terör örgütlerine yavrularını ve maddi olanaklarını kaptırmamaları için, uyanık olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz. 

Son olarak da, Hollanda Türklerini, Hollanda Türkleri Konseyi olarak, Suruç taki bombalı saldırıdan sonra Laheydeki  son olayda olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyetinin, meşru, diplomatik temsilciliklerine ve diplomatlarına karşı, sözde protesto adı altında yapılan, saldırgan ve kışkırtıcı faliyetlere karşı da, meşru zeminde birlikte hareket etmeye, karşı koymaya  ve  PKK ve ISID birimlerinin provokasyonlarına gelmemeye, saldırılar karşısında,  T.C. diplomatlarına ve meşru temsilciliklerine sahip çıkmaya ve dayanışmaya, Türk milletinin ebedi lideri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürkün, ?Yurtta Sulh Cihanda Sulh? şiarı altında toplanmaya davet ediyoruz.