ERKEN SEÇİM TUZAĞINA ADIMINI ATMAK?

ERKEN SEÇİM TUZAĞINA ADIMINI ATMAK?

Erken seçim çözüm mü? 2010 yılının ilk günlerinde muhalefetten bu yolda çağrılar ve sesler yükseldi. CHP sözcüleri ve ardından Baykal erkene alınmış bir genel seçimle birçok sorunun daha büyümeden denetim altına alınabileceği düşüncesini dile getirdiler.

MHP Genel Başkanı Bahçeli ise bugünkü grup toplantısında daha keskin söylemlere başvurdu ve Türkiye´nin bugün karşı karşıya bulunduğu ağır sorunların temelinde, dürüst ve samimi olmayan, meşruiyet sorunu ve kimlik bunalımı içinde bocalayan liyakatsiz kadroların işbaşında olmasının yattığını ileri sürerek, su görüşleri savundu:

?Türkiye´nin bu yükü daha fazla taşıması artık mümkün değildir. Bu garabetin bir an önce son bulması ve yeni bir onarım ve normalleşme sürecinin başlaması Türkiye´nin artık en öncelikli meselesidir. Bunun yegane ve meşru yolu bellidir, o da millet iradesine müracaat etmektir. İki buçuk yıl önce, AKP´nin arkası gelmeyen vaatlerine verilen millet desteğinin de devam edip etmediğinin sınanmasının zamanı gelmiştir.?

AKP kanadından bu çağrılara yanıt gecikmedi. R.Tayyip Erdoğan görünüşe göre ?erken seçim? ile ilgili yaklaşımlara çok kızdı. Partisinin grup toplantısında, ?İnanın bir aklıselim sahibi insan bu ifadeyi kullanmaz. Bu ülkeyi seven bir insan bu ifadeyi kullanmaz. Her şey başarılı bir şekilde yürürken böyle bir ifadeyi ortaya atmak Türkiye sevdası değil; ´Türkiye´ye karşı ben nasıl bir tuzak kurarım´... Budur,? dedikten sonra şu yanıtı verdi:

?Kendisine verildiği halde 3.5 yılda kaçıp giden bir iktidar yok. Milletin vekaletini sonuna kadar kullanan bir iktidar var. Bir yatırımcı yatırım yaparken önce istikrara bakar. Küresel sermaye bir ülkeye girerken önce o ülkedeki istikrara bakar. İstikrar ve güven varsa yatırım yapar. Bu yoksa yatırım yapmaz. Siz muhalefet olarak yapacağınızı değil de, yaralamak için, olumsuzluk adına ne konuşulması gerekiyorsa onu konuşursanız, bu millet size oy vermez, sizi iktidar yapmaz.?

Erken seçim bugünkü kargaşa ortamında, özellikle siyasal iktidar ülkenin dengelerini hızla bozar, taşları yerinden oynatırken gerçekten bir çözüm mü? Bu soruyu kendimize sorarken şöyle son 40-50 yıllık döneme bakmak gerekir. Ne zaman belirsizliklerin arttığı  dönemlerde seçim çare olarak görülmüş ise sonuçta hep daha ?kötüsüne? katlanıldığı bir macera ile karşılaşılmıştır. En yakını 2002 genel seçimidir. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun bozulduğu, daha doğrusu bozdurulduğu, ortamda yapılan seçimin sıkıntılarını bugün halen yaşamaktayız. O gün için Devlet Bahçeli´nin ?erken seçim? dayatmasının, kimilerine göre ülkenin siyasal dengeleri ile oynamakta olan dış güçlerin karşısına sandıkların gücünü çıkarma hesabı ile açıklanması olası görülse de, bu hesabın tutmadığı ortadadır.

Bugün yaşanan belirsizlik hatta ?ucu açık tehditler? silsilesi, alelacele yapılacak bir seçim için  hiç de iyimser bir tablo koymamaktadır ortaya. İktidar partisi her kurumla kavgalıdır. Baykal, kurumlar arası çatışma kavramının da ötesine geçerek kimi kurumlara ?saldırı? yapıldığı yolundaki değerlenmesinde de haklı görünmektedir. Asker, yargı, anayasal kurumlar ve bunların uygulama alanları hepsi adeta kuşatma altındadır. İktidar gücü sınır tanımaz bir keyfiliğe taşınmış gibidir. Kaldı ki önümüzdeki seçimlerin ?seçmen-sandık-sayım ve sonuç alma? ilişkilerinin söz konusu olduğu süreçte uygulamaların de denli güvenilir olacağı da kuşkuludur.

Bunlardan daha önemlisi kamuoyu ve seçmen katmanları Türkiye´de olup bitenler hakkında sistematik bir aydınlanma sürecini yaşamaktan mahrum bırakılmış durumdadır. Medya bu konuda genellikle ?kötüye kullanılan? bir propaganda aracına dönüştürülmüştür. Ekranlar ve gazete sayfaları aracılığı ile yürütülen sürekli ?beyin yıkama? hamleleri,  insanımızı bir genel seçime konu olması gereken ana sorunları değil kendi bireysel kaygı ve hesapları ile baş başa bırakacak biçimde programlanmış gibidir. Öylesine önyargılar ve gerçek dışı algılamalar söz konusudur ki, bunları aşmak için tutarlı siyasal çalışmalara gereksinim vardır.

Peki muhalefet, böylesine aydınlatıcı, güven ve geleceğe umut pompalayacak çalışmalar için yeterli, donanımlı kadrolara sahip mi? Ya da bu kadroları kurmak için canla başla çaba gösteriyor mu? Bugün iktidara en yakın olarak görülen CHP, örgüt temelinde seçmene güven verebilecek siyasal altyapıyı hazırlayıp buna sahip çıkacak kadrolarını kurmaya çalışıyor mu? Kendisi parti içi demokrasi örnekleri sergileyerek halkın içinden yükselen bu yoldaki talepleri karşılayabiliyor mu? Hatta ciddi bir özeleştiri yaparak eksikliklerini normal seçim tarihine kadar tamamlayabilecek mi? Ayrıca ?kötü gidişi? tersine çevirecek gerçekçi ve  inanılır projeleri ortaya koyabilmiş mi?   Hiç de bu yolda bir belirti yok.

Yazımızın başında ?R.Tayyip Erdoğan görünüşe göre ?erken seçim? ile ilgili yaklaşımlara çok kızdı,? diye bir söylem kullanırken hep bu eksiklikleri düşünüyorduk. Bakmayınız AKP Genel Başkanının kızgınlığına, bugün ya da aylar sonrasında bir erken seçim olsa, birçok yıpranmışlık faktörlerine rağmen, sandıklardaki avantajını koruyor. Bu arada belirsizlik ortamını da her kesimin nabzına şerbet verir biçimde desteğe dönüştürme taktiğini de sürdürüyor.  Sadece iktidar olmanın artıları değil bunlar, aynı zamanda karşısındakilerin seçmeni derleyip toparlama yeteneğinden yoksun oluşundan geliyor bu olası sandık üstünlüğü? Onun için yanıltıcı kamuoyu yoklamalarının tuzağına düşmeden, birkaç puanlık ilerlemelere itibar etmeden tüm ülkeyi kapsayacak ciddi ve temele inen çalışmalara başlamalıdırlar muhalefet partileri, eğer gerçekten kendilerini ?kurtuluş çaresi? olarak görmek istiyorlarsa. Ya da ?erken seçim? tuzağını davet etmekten, bu konuda boş konuşmaktan vaz geçmelidirler.

 

 

 


2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00
  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false