DEVLET YAPIMIZIN DA TEHLİKEDE OLDUĞUNUN FARKINDA MIYIZ?

DEVLET YAPIMIZIN DA TEHLİKEDE OLDUĞUNUN FARKINDA MIYIZ?

Pazar günü yapılacak seçimlerin asıl amacının çok ötesinde bir anlam ve önem taşıdığını herkes biliyordu.

Geçmişte de yerel seçimlere  iktidarlar ve muhalefet açısından bir tür nabız hatta güç yoklaması işlevi yüklendiği hep görülmüştür. Bu kez daha iki üç gün öncesine kadar yine ?özgürlük mü, dikta mı?? ya da ?dürüst yönetim mi yolsuzluklara göz yummak mı??, dahası ?çağdaşlık mı ortaçağ karanlığı mı?? gibi özetlenebilecek ikilemlerin yanıt bulacağı sandık sonuçları önemseniyordu. Kısacası seçmen katmanlarının AKP iktidarının, somut olarak da Erdoğan´ın, yönetim biçimini ve sonuçlarını vereceği yüksek oranda oylarla onaylayıp onaylamadığı ortaya çıkacaktı kimilerine göre.

Bugün artık görülüyor ki seçimler çok daha temel ve yaşamsal bir konu hakkında yurttaşların farkındalığını ortaya koyacak öneme sahiptir. Zira öncelikli olan konu,  Türkiye Cumhuriyeti´nin devlet yapısının bugün içine düşürüldüğü durumdur ve geleceğe yönelik olarak karşılaşacağı tehdit ve tehlikelerin bertaraf edilebilmesidir. 

Sosyal medyada dolanıp duran konuşmalar, bunların içerdiği yolsuzluk, vurgun iddiaları ve genel adı ile ?tape?lere dökülen kimi marifetler zaten AKP iktidarının ülkeyi nerelere taşıdığını göstermekteydi.

Bununla kaldı mı? Yine ?you tube´ paylaşım sitesine düşen bambaşka boyutlarda bir başka gelişme bütün bu gelişmeleri gölgede bıraktı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay 2´nci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu´nun bakanlık odasında bir araya gelerek adeta ?savaş planlaması´ yaptıkları iddiasını ortaya koyan bir tablo, devlet yapımızın ne hallere getirildiğinin bir başka boyutunu ortaya koydu.

İşin en garip yönü başta Erdoğan olmak üzere tüm yetkili ağızların, derhal yasaklanan you tube´a düşen içeriği yadsıyamıyor olmaları. Yaptıkları,  bu girişimi yapanları suçlamak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine tepki göstererek,  "Jammer, yani sinyal kesici olan bir oda dinlendi. Bunun askeri mahiyette bir saldırıdan farkı yok." diyor. Bunun TC devletine ve milletine savaş ilanı olduğunu ilk ağızda vurgulamış olan Davutoğlu bir TV kanalında  "Bu AK Parti´ye değil devlete yönelik bir saldırıdır. Orada konuşulan konu bir AK Parti stratejisi değildir" diye konuşuyor

Bu aşırı hassasiyet dinlenmiş olmaya mı karşı, yoksa toplantı içeriğinin bu denli ?hassas´ oluşuna mı? Örneğin CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan´a ait olduğu iddia edilen Suriye ile ilgili ses kaydını değerlendirirken, "Seçim öncesi savaş çıkarmak, oy toplamak için neleri göze aldıklarını gösteren şifreli bir ifadedir" diyor. Başbakan Erdoğan için de savaş suçları mahkemesinde yargılanacağını düşündüğünü kaydediyor ve ?Umarım yanlıştır. Umarım yine montaj olduğunu söylerler ve gerçekten montaj olmasını umut ediyorum,? demek durumunda kalıyor.

Kesin olarak doğrulanıncaya kadar içeriğinin montaj olduğunu ve hatta yalan olduğunu hepimiz ummak isteriz. Ama bunca telaşa bakılırsa Suriye´ye karşı adeta küçük bir MGK gibi rol üstlenen sorumluların yetkilerini aşan bir arayış içinde oldukları kuşkusunu da kaldırıp bir tarafa atmak olası görünmüyor.

Zaten varmak istediğimiz nokta da bu kuşkularla ilgili. Her ne kadar dinlemeleri ve ses kayıtlarını ortalığa saçmayı casusluk olarak görmek, TC devletine ve milletine savaş ilanı olarak göstermek olağan bir tepki olarak kabul edilebilse de olay o kadar basit değil.

Neredeyse üç yıldır Suriye´ye ?ulusal çıkarlarımızla bağdaştırılması olanaksız bir husumetin körüklenmesi, hatta iç savaşın alevlendirilmesinde birinci elden eylemlere yönelinmiş olması 

dikkate alındığında, malum  ?güvenlik toplantısının´ kapsamı ve hudutları başlı başına devletin yetkiler hiyerarşisine  aykırılık oluşturmaktadır. Bu gibi yaşamsal konular, bakanlık odasında mı tartışılır, yoksa Milli Güvenlik Kurulu´nun gündeminde mi karara bağlanır? Dahası Bakanlar Kurulu ve sonrasında TBMM´nin yetkili komisyon ve kademeleri bu gibi kritik sorunların çözüm ve karar yeri değil midir? İçeriği bir yana, bu nasıl bir güvenlik toplantısıdır ki, kendi güvenliğini sağlayamamış bir ortamda, ortam dinlemesine apaçık korunmasızdır? ?Jammer, yani sinyal kesici araçlar? nasıl olmuştur da aşılabilmiştir, Davutoğlu´nun yakınmalarına yol açacak tedbirsizlik ne boyutlardadır?

Türkiye Cumhuriyeti´nin devlet yapısının bugün içine düşürüldüğü durumundan ve geleceğe yönelik olarak karşılacağı tehdit ve tehlikelerden söz etmiştik başlarken. İşte yukarıdaki soruların yarattığı  kaygılar bu bağlamda önümüzdeki seçimi ?müstesna´ yerine oturtmaktadır. Devletimizin yapısı göz ardı edilip, içinde varolması gereken   yetkiler ve sorumluluklar perspektifi ile oynanmaktadır. Yurttaşımız bunun farkında mıdır? Yolsuzluklara kapıları açık tutan, özgürlükleri kısıtlayan, ülkeyi çağdışı bir ortama sürükleyen, her türlü denetimi inkar eden siyasal iktidarın bunların ötesine geçerek devleti de hasara uğratan bir kaosu davet ediyor oluşuna seçmenimiz dur demeyecek midir? Bir seçimle herşeyin düzelebileceğini ummak abes olur ama en azından yurttaşımız bilinçli oylarıyla devlet düzeninin korunmaya alınmasıyla başlayacak süreç için bir umut ışığını parlatabilir. ?Bu gidiş iyi değil, aksine çok kötü?  hükmünü verdiğini iktidardakilere kesin bir biçimde gösterebilir. Ellerimizde mühürü tutarken bu gerçeği da akıllarda tutmalıyız,

 


2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı