Bulut, “Bir annenin yanında sadece soru soran bir evlada silah çekecek kadar gözleri dönenler soruşturmaya tabi bile tutulmazken, Eren’in hem mağdur olup hem de tutuklanması kabul edilemez bir durumdur” dedi.

Bulut’un yazılı basın açıklaması:

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Adana Yüreğir’de VEFA destek gruplarıyla, Yüreğir İlçe Gençlik Kolları Başkanımız Eren Yıldırım arasında yaşanan tartışmaya ilişkin görüntülerin ortaya çıkmasıyla yalancıların mumu yatsıya kadar bile yanmamıştır. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın  haksız bir şekilde “terörist” ilan ettiği ve hedef göstererek tutuklattığı Eren Yıldırım’ın suçsuzluğu kanıtlanmıştır.

Görüntülerden de anlaşılacağı üzere Kaymakamlık önünde yardımların nereye gittiğini soran Eren’e ve ailesine kaymakamlık koruması tarafından silah çekilmiştir. Bir annenin yanında sadece soru soran bir evlada silah çekecek kadar gözleri dönenler soruşturmaya tabi bile tutulmazken, Eren’in hem mağdur olup hem de tutuklanması kabul edilemez bir durumdur.

Türkiye yönetilememekte, günden güne savrulmaktadır. Bugün ülkemizde en küçük bir muhalif ses yargı sopasıyla, bastırılmak istenmektedir. Halkı televizyon ekranlarından kin ve nefrete sevk eden yandaşlara karşı 3 maymunu oynayan, kılını bile kıpırdatmayan yargı, söz konusu muhalefet olunca adeta bir şahin kesilmektedir.

Aslında Adana Yüreğir özelinde yaşanan bu hukuksuzluk ülkemizde yargının ne denli siyasallaştığının, Saray rejiminin talimatlarıyla nasıl hareket ettiğinin açık bir kanıtıdır. Komşusunu öldürmek için liste yapanlar, ekranlardan “karılarınıza, çocuklarınıza sahip çıkın” diye nefret kusanlar, toplumu ayrıştıranlar eli kolu serbest dolaşırken, yardımların nereye gittiğini soran, pırıl pırıl bir gencin demir parmaklıklar arasında olması hukukun olmadığının bir göstergesidir.

İşsizliğin, yoksulluğun, ekonomik krizin konuşulmasını istemeyen Erdoğan’ın,  Adana’da yaşanan bu olaydan bir terör senaryosu çıkarması, partimizi eli kanlı terör örgütüyle bir tutması akıl tutulmasından öte içinde bulunduğu çaresizliğin yansımasıdır.

Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak Saray’ın adaletine teslim olmayacağız. Hiçbir üyemiz hukuksuzluğa, zorbalığa karşı yalnız değildir ve biz bu hukuksuz düzenle sonuna kadar mücadele edeceğiz.  Haksız ve hukuksuz bir şekilde siyasi saikle tutuklanan Eren kardeşimiz bir an önce serbest bırakılmalıdır.

(VŞ)