Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan teklif TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifi ile 2330 Sayılı Nakdi Tanzimat ve Aylık Bağlanması Kanunu’nda değişiklik yapılarak, Salgınla mücadele sırasında hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının “Görev Şehidi” olarak değerlendirilmesi öngörülüyor. Teklifin gerekçesinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 29 Nisan günü yaptığı açıklamada, 7 bin 428 sağlık çalışanının enfekte olduğunu  açıkladığını, ancak kaç sağlık çalışanının koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğine ilişkin bir bilgi vermediği kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği’nin 29 Nisan tarihli açıklamasında ise yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısının 24 olarak açıklandığına dikkat çekilen gerekçede “Sağlık çalışanları çok zor koşullarda canları pahasına virüsle mücadelenin en ön saflarında yer alarak, Türkiye’de bu virüsün etkisinin dünya ortalamasının altında kalmasına neden olmuşlardır. Bu süreçte cerrahi maske başta olmak üzere koruyucu malzeme noktasında yaşanan sıkıntı nedeniyle sağlık çalışanlarının, malzemeleri idareli kullanmak zorunda bırakıldığı ve günlük mesailerini tek maske ile tamamladıkları bilinen bir gerçektir. Malzeme eksikliği Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere meslek örgütleri ve sendikaların raporlarına ve çalışmalarına yansımış, ancak bu uyarılara kulak tıkanarak, sağlık çalışanlarımız riske sokulmuştur. Türk Tabipleri Birliği’nin 31 Mart tarihli raporunda sağlık çalışanlarının yüzde 74’ü N95 maskeye, yüzde 61’i siperlik ya da koruyucu gözlüğe, yüzde 64’ü tek kullanımlık önlük veya tuluma, yüzde 51’i tıbbi maskeye, yüzde 41’i önlüğe ve yüzde 31’i eldivene erişimde sorunlar yaşandığını ifade etmiştir. Bu rakamların zaman içinde kısmen iyileştiği varsayılsa bile, salgınla mücadelenin ilk günlerinde sağlık çalışanlarının büyük bir riske sokulduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu zor koşullara karşın Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın, “Her türlü tedbiri alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normalde sağlıkçılarımızın bize götürdüğü yük olmasaydı bugün belki de geri dönüşü konuşuyor olacaktık” ifadeleri tüm sağlıkçıları ve yurttaşlarımızı derinden üzmüştür” görüşlerine yer verildi. Gerekçede şöyle devam edildi:
TBMM SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YANINDA OLMALI
“Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılması ve yakınlarının şehit yakınlarına tanınan haklardan yararlanmalarının sağlanması gerektiği açıktır. Tüm dünyada geri dönülmez etkiler yaratan koronavirüs salgınında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne düşen başka insanların hayatlarını kurtarma pahasına mücadele eden sağlık çalışanlarının onurlu mücadelelerinin hak ettikleri değeri görmesi için bu yasal düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmek olmalıdır. Salgınla mücadele sırasında hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının ‘Görev Şehidi’ olarak değerlendirilmesi ve 2330 Sayılı Nakdi Tanzimat ve Aylık Bağlanması Kanunu kapsamında haklarının tanınmasıyla geride bıraktığı yakınlarının mağduriyeti bir nebze de olsa azaltılmış olacaktır.”

(VŞ)