CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sokağa çıkma yasağına ilişkin olarak, “Bütün Türkiye’yi büyük bir kaosa ittik. İki gün havalar sıcak gidecek diye bir sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Doğru yapılabilseydi çok doğruydu ama o kadar beceriksizce, o kadar acemice, o kadar planlamadan yapıldı ki 48 saatlik bulaşı 48 dakikada bütün Türkiye’ye yaydık. Marketlerde metrekarenin 10’da biri sınırlaması doğru iş ama dün marketler hınca hınç. Dünyaya rezil olduk. Bir sokağa çıkma yasağı ilan etmeyi planlayamayan bir zihniyet yüzünden” dedi.
CHP’li Özel, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, bugünün Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kuruluş yıldönümü olduğunu anımsatarak, örgüt tarafından kabul edilen 9 sigorta dalından 8’inin Türkiye tarafından uygulandığını belirtti. Özel, “Türkiye’nin uygulamadığı sigorta dalı, aile sigortasıdır. Aile sigortası, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatının en önemli projesi, Türkiye’ye en önemli vaadidir. Partimizin gözbebeğidir bu proje. Bu projeye bugünlerde ne çok ihtiyaç duyulduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Aile sigortası olmayan devletlerin böyle krizleri yönetmesi, örneğin sokağa çıkma yasağını özgürce ve hiç düşünmeden ilan edebilmeleri, evde kal dediklerine bu sözün aç kal manasına gelmemesi ancak aile sigortasıyla mümkündür. Gazi Meclis, bu günlerde çalışmamaktadır. En az af kanunu kadar önemli ve çok sayıda kişinin yüzünü güldürecek iş aile sigortasının kanunlaşmasıdır. Bunu yüce Meclise genel başkanımızın imzasıyla emanet etmiştir. Tüm grupları bir kez daha aile sigortasını yasalaştırmaya davet ediyoruz” ifadesini kullandı.
DÜNYAYA REZİL OLDUK
Özel, ilan edilen sokağa çıkma yasağına ilişkin olarak, “Yasak ilan edildi, hiçbirimizin haberi yoktu, hepimiz birbirimize baktık. Hazırlıklı değildik. Ara verildi, hızla partiler Meclis’i kapattı. Bu Yüce Meclis çalışabilsin diye 2500 kişi buraya giriş yapıyor, her sabah, Bu 2500 kişinin evlerine gitmesi, hazırlığını yapması için acele ettik ama yetişemedik. Bütün Türkiye’yi büyük bir kaosa ittik. İki gün havalar sıcak gidecek diye bir sokağa çıkma yasağı ilan edildi, teması kesmek için. Doğru yapılabilseydi çok doğruydu ama o kadar beceriksizce, o kadar acemice, o kadar planlamadan yapıldı ki 48 saatlik bulaşı 48 dakikada bütün Türkiye’ye yaydık. Marketlerde metrekarenin 10’da biri sınırlaması doğru iş ama dün marketler hınca hınç. Fotoğraflarda, videolarda maskeli kişi sayısı 1 tane, 2 tane. Plansız fırlayan gitmiş markete ne bulursa alıyor. Tabi, o gidenlere kimse suç bulmasın. Beğenmediğimiz kötü örnek İtalya, 10 Mart’ta ilan ettiği sokağa çıkma yasağını Başbakan Conte’nin ağzından 9 Mart’ta öğrendi. Doğrusu bu. Böyle yapmak gerekiyor. Diyecek ki, ‘Kimse panik yapmasın, buralar buralar açık. Gezici araçlar ekmek dağıtacak. Bir vatandaşımız ekmeksiz kalmayacak.’ Mansur Yavaş’ın o açıklamasından sonra Ankara’daki hızlı sakinleşmeyi gördünüz. Şunu düşünün. Çok basit bir şey. 30 büyükşehrin ve Zonguldak’ın belediye başkanlarını valiler davet etse, bilgi verse, kriz öngörülse, hazırlık yapılsa, vatandaşa sakince anlatılsa, o panik yaşanmasa… Utandık hepimiz, dünyaya rezil olduk. Niye? Bir sokağa çıkma yasağı ilan etmeyi planlayamayan bir zihniyet yüzünden. Çünkü ‘Ben bilirim, ben bilirim.’ Sen bilince böyle oluyor. Marketlere koşmanın bir tarafında iki günlük makarnasını, ununu stoklayamamış olan insanlar, o güvencede olmayan insanlar var. Bunu görün, bunu çözün! Vakaların yüzde 65’i İstanbul’da. İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı günlerdir genel güçlü bir karantina çağrısı yapıyor ama bunu söylemiyoruz. Bu şekilde olmaz” diye konuştu.
BU KADAR İTİBARLI BİR YARGILANMA OLUR MU
Özel, Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Burhan Kuzu hakkında uyuşturucu kaçakçısı Zindaşti’nin menfaatleri dahlinde hareket etmek ve yargıya nüfuz ticareti yaparak baskı uygulamaktan dava açıldığını anımsatarak, “Cumhuriyet gazetesinin fikri takibini tebrik ediyoruz. Nihayet bu dava açıldı. Ama kendisi Hukuk Politikaları Kurulu’nda oturuyor. Bu sizin yeni rejiminizin çok önemsediği Politika Kurulu. Ne diye oturuyor orada? Bir köşede bir sandalye kötü örnek diye mi oturuyor? ‘Böyle yapmayın’ diye mi gösteriyorsun? Olmaz arkadaşlar. Mesleki kusur işleyenler, mesleki disiplin cezası alanlar dahi o mesleklerin icra kurullarında, disiplin kurullarında görev yapamazlarken, ülkenin hukuk politikaları nasıl olacak diye oluşturulan bir kurula, yargıya baskı yapmış bir adama nüfuz kazandırmak, hangi aklın ürünüdür? Onunla benzer cezalarla yargılanan bütün gazeteciler tutuklu ama Burhan Kuzu… Tutukluluk istisna olsun, gazeteciler de tutuksuz yargılansın. Bu kadar itibarlı bir yargılanma olur mu. Aklınızı başınıza toplayın” ifadesini kullandı.
(VŞ)