BM Genel Sekreteri´nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, İsviçre´nin Crans Montana kasabasında Kıbrıs Konferansı kapsamında gerçekleştirilen ilk toplantının ardından düzenlediği basın toplantısı Eide, toplantıya garantör ülkelerin, iki tarafın ve AB yetkilileri dahil herkesin katıldığını ifade ederek ?Yapıcı ve iyi bir başlangıç yaptık? dedi. Eide, toplantıda güvenlik ve garantiler konusuna değindiklerini belirtti. ?Montana´ya gelen tüm katılımcılar buraya çözüm için geldiklerini açıkça ifade ettiler? diyen Eide, sorunun çözümünü kolaylaştırmak için mümkün olan her şeyi yapacaklarını söyledi.

İsviçre´nin Crans Montana kentinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları, ve garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık´ın katılımı ile yeniden toplanan Kıbrıs konferansında Türkiye, çözümün ilk gününde önemli miktarda askerin çekilmesi ve geriye kalan askerlerin çekilmesinin federal Kıbrıs´ın işleyişine bağlı olarak takvimlendirilmesi önerisini getirdi. Garanti anlaşmasının ve müdahale hakkının kalkması  ve nihai antlaşmanın uygulanması için ve izlenmesi için mekanizma kurulması bağlamında yapılan önerilerin Türk kamuoyunda olumsuz yansımaları da gözden kaçmadı.

Sızan haberler göre Türkiye  anlaşmayla birlikte adadan önemli miktarda (%80) oranında asker çekebileceğini ve 2 dönem Kıbrıslı Türk bir lider başkanlık koltuğuna oturup herşey yolunda giderse sembolik oranda askerle geçici üssünü de kapatabileceği önerisini yaptı. Çavuşoğlu bu önerinin ilerletebileceğini de söyledi... BM bu öneriden hareketle bu Önerinin netleştirilmesi için 3 soruyla tarafları yarına kadar cevap vermeye çağırdı.

Kıbrıs görüşmelerine giderken Binali Yıldırım´ın   ?Kıbrıs sorununun çözümü için gereken her türlü katkıyı yapmaya karar verdik. 28 Haziran´da İsviçre´de başlayacak 2. Kıbrıs Konferansı´nın başarıya ulaşması için, doğrudan iletişim halinde olma konusunda anlaştık? demiş olması masaya Türkiye tarafından konulan önerilerle bağlantılı olacağı olumsuz değerlendirmeleri artırdığı da gözlendi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri´nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, ilk resmi açıklamada "İsviçre görüşmeleri son fırsat değil, en iyi fırsat" dedi.

Bakan Çavuşoğlu konferansın ilk gününde "Biz buraya çözüm için geldik. 50 senedir devam eden bu sorun artık bir çözüme kavuşturulmalı" mesajını verdi. Tüm konuların eş zamanlı olarak ele alındığı görüşmelerde Türkiye, adada "adil ve kalıcı" çözüm konusunda siyasi iradesini bir kez daha vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri´nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide´in ev sahipliğinde Le Regent Kongre Merkezi´nde yapılan toplantıda Çavuşoğlu başkanlığındaki Türk heyeti, Kıbrıs sorununun "tarihi perspektif içinde bütüncül yaklaşımla çözümü" konusunda bir yaklaşım ortaya koydu. 

Bu arada Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias´ın toplantının başında basın mensuplarının içeride olduğu sırada Çavuşoğlu´na dönerek "Mevlüt, yarın Yunanistan´da hava 43 derece olacakmış" dedi. 

Çavuşoğlu´nun "Nikos, o yüzden hiçbir yere gitmeden burada (masada) olman gerekiyor" diye yanıt vermesi salondakileri güldürdü.

Çavuşoğlu, Kıbrıs´ta kapsamlı çözüme ulaşılması hedefiyle 12 Ocak´ta Cenevre´de düzenlenen Kıbrıs Konferansı´nın ilk oturumunda teknik ekiplerin hemen ertesi gün çalışmaya başlamasını teklif etmiş, KKTC ve İngiltere tarafı da hazır olduklarını söylemişti.

 Ancak Kotzias kendi ekiplerinin hazır olmadığını söyleyerek teknik görüşmelere kapıyı kapatmıştı. Bakan Çavuşoğlu´nun sözleri Cenevre´de Kotzias´ın masadan kalktığı o görüşmeyi hatırlattı. Rum ekibi daha önce de görüşmelerden ayrılmış, tepki gelince "sigara için" ayrıldıkları iddiasında bulunmuştu.  

?BİRLEŞMİŞ MİLLETLER RUM TARAFININ OYUNLARINA PRİM TANIYOR?

Öte yandan Ulusal Birlik Partisi (UBP)  Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, ?BM´nin Rum tarafının oyunlarına hala prim tanımakta olduğunu, İsviçre görüşmelerinin böylesi bir ortamda başlayacak olmasının Kıbrıs Türk halkını endişelendirdiğini? ifade etti.

Ersin Tatar basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Tatar, BM´yi, güvenlik ve garantiler konusunda taraflara sunduğu rehber nitelikli belgeyi geri çekmesi nedeniyle eleştirdi.

BM´nin güvenlik ve garantiler konusunda taraflara sunduğu rehber nitelikli belgeyi ?Rum yaygaraları´ sonucu masadan çekmesinin iyiye işaret olmadığına dikkat çeken Tatar, Rumların masaya hiç bir şey koymadan Türk tarafından ?güvenlik ve garantiler´ gibi can alıcı bir konuda bir şeyler koparmaya çalışacağını iddia ederek, Cumhurbaşkanı Akıncı´nın Rum oyunlarına fırsat vermemesi gerektiğini vurguladı.

Tatar açıklamasında şunları ifade etti:

?Birleşmiş Milletler tarafından 4 Haziran´da New York´ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Anastasiadis ve Genel Sekreter Guterres görüşmesi sonrasındaki açıklamada güvenlik ve garantiler konusundaki tartışmalara rehberlik edecek ortak bir belgenin hazırlanacağı ifade edilmişti.

Nitekim 20 Haziran tarihinde BM Genel Sekreteri´nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide taraflara söz konusu belgeyi sundu. Ardından Rum tarafı her zamanki gibi yaygarayı bastı ve öyle anlaşılıyor ki BM geri adım attı.

Eide İsviçre´de düzenlediği basın toplantısında, ortaya tartışılacak bir belge koymayacaklarını belirtti ve heyetlerin başlangıç noktalarının, perspektiflerinin farklı olduğunu görüşleri, aralarında mesafe bulunduğunu vurguladı.

Bu yaşananlar BM adına bir başarısızlık ve basiretsizliktir. Demek ki BM hala Rum tarafının ayak patırtıları karşısında pısırık kalmaktadır. Zaten haklıya hakkının teslim edilmemesi, Rum tarafının tüm saldırganlığına, Kıbrıs Türk Halkı´nı yok sayma, Kıbrıs´ı Yunan yapma planlarına BM tarafından gereken yanıtın verilmemesi nedeniyledir ki Kıbrıs konusu 53 yıldır BM Güvenlik Konseyi´nin gündeminden düşmüyor.

Ama buna artık dur denilmelidir. Rum tarafının masaya hiç bir şey koymadan Türk tarafından bir şeyler koparma oyununa artık izin verilmemelidir. Cumhurbaşkanı Akıncı´ya bu yönde büyük görev düşmektedir.

Rumlar´ın; adil, yaşayabilir, siyasi eşitlik, iki kesimlilik temelinde Kıbrıs Türk halkının güvenlik ihtiyacına yanıt veren bir anlaşma niyeti yoktur.

Türk tarafı iyi bildiği bu tutumun peşinden daha fazla sürüklenmemeli, gereğini yapmalıdır. İsviçre´de yaşanacaklar çok önemlidir.

İsviçre gerçekten son olmalıdır. Rum tarafının süreci uzatma, zaman kazanma bizi statükonun kurbanı pozisyonunda tutma çabalarına taş koyma zamanı gelmiş hatta geçmiştir.?

 (İHA/HABER MERKEZİ)