Cumhur İttifakının İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Yıldırım yaptığı açıklamada,? İki parti veya iki aday birbirine yakın oy aldığı halde neden aramızdaki fark benim lehime artmaktadır? Bu sorunun cevabını bekliyorum. Normalde yanlışlık varsa
Binali Yıldırım´ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Bildiğiniz gibi 31 Mart seçimleri Türkiye´de ve İstanbul´da gerçekleşti. Seçimlerden hemen sonra iki açıklama yapıldı."
"Seçim gecesi önce CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin 500 civarında oy farkıyla kazandığını ifade etti."
"Biz de aynı gece 11´i 25 geçe eldeki bilgilere göre biz kazandığımızı söyledik."
"Şaibelerin ve usulsüzlüklerin gündeme geldiğini gördük. "
"Yargı süreci devam ediyor"
?Biz hukukun peşindeyiz. Vatandaşlarımızın verdiği oyun sandıkta iç edilmesinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Bunu da kısmen başardık. Başlarda 27 binlerde olan fark bugün 12 bin 200 seviyesine inmiştir? dedi.
"Partiler çeşitli itirazlarda bulundu. 2014 seçimlerinde AK Parti 84 itiraz yapmış. 77´si reddedilmiş 7´si kabul edilmiş. CHP 44 itiraz dilekçesi vermiş 4´ü kabul edilmiş. 2019 seçimlerinde toplam 522 itiraz var? dedi.
?Tüm oylar yeniden sayılabilmiş olsaydı sonuç böyle olmazdı? dedi.
"OYLAR SANDIKTA İÇ EDİLMİŞTİR"
Cumhur İttifakı´nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım yaptığı açıklamada, ´´Oylar sandıkta iç edilmiştir, bu kadar açıktır. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır, ´´Seçimde yapılan usulsüzlükler, yanlışlıklar, şaibeler, oy hırsızlıklarıyla sınırlı değil. Daha birçok yanlışlar var´´ dedi
Ben kısa bu itirazların bir listesini söylemek istiyorum. 2014 yılı seçimlerinde, AK Parti 84 itiraz yapmış, 77´si reddedilmiş 7´si kabul edilmiş. CHP 45 itiraz yapmış, 4´ü kabul görmüş, 41´i reddedilmiş. Toplamda 191 itiraz olmuş, 19´u kabul görmüş.
2019 yılı seçimlerinde, yani 31 Mart´a geldiğimizde toplam 522 itiraz var, bunun 485´i itiraz görmüş ve 13´ü kabul edilmiş. 24´ü de kısmen kabul edilmiş. Herkes itiraz hakkını kullanmış. İtiraz sürecinde durum nedir itiraz sürecinde? İtirazlar sonucu geldiğimiz nokta nedir?´´
46 seçimleri yarı serbest seçimlerdir ve o itirazı da CHP yapmıştır. İlk açık oy gizli tasnif olmasına rağmen o itirazı yapan da CHP´dir. Dolayısıyla itiraz kültürü CHP´ye yabancı değildir. Bugün itiraza tahammülsüzlük anlaşılabilir değildir. 2014 seçimlerinde de CHP Ankara seçimlerini itiraz süreçlerinden sonra hem AYM´ye hem AİHM´e kadar götürmüştür. Biz hukukun peşindeyiz. Biz vatandaşlarımızın verdiği oyun sandıkta iç edilmesinin önüne geçilmesini istiyoruz. Bunu da kısmen başardık. Başlangıçta 27 bin açıklanan rakamlar bugün 12 bin 200 seviyesine gerilemiştir. Bir şeye İstanbullular´ın dikkatini çekmek isterim.
İki parti veya iki aday birbirine yakın oy aldığı halde neden aramızdaki fark benim lehime artmaktadır? Bu sorunun cevabını bekliyorum. Normalde yanlışlık varsa bu yanlışlık her iki aday için de aynı şekilde olması icap eder. Bu şunu gösteriyor, oylar sandıkta iç edilmiştir. Bu kadar açık. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bunlar tespit edebildiklerimiz. Bugüne kadar oyların sadece yüzde 10´u sayılabilmiştir. Biz eminiz ki bu oyların tamamı sayılabilmiş olsaydı eğer rakip aday CHP buna rıza gösterseydi mutlaka bu seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Bu fark kapanacak ve tersine dönecekti. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tabi her iki halde de şunu da söylemek isterim. Seçimin bu şekle dönüşmüş olması tatsız bir şey. İstanbul gibi memleket büyüklüğünde bir şehri yönetecek başkanın; şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucuyla başkan olması doğrusu pek hoş bir şey olmaz.
Ben bu noktada şunu anlayabilmiş değilim. Bir tahammülsüzlük var ortada. ?Seçimi kazandık verin mazbatayı´ Ya kardeşim seçimi kazandığının kararını sen mi vereceksin? Bugüne kadar bu ülkede onlara seçim yapıldı. Kararını veren yer YSK´dır. Bugün böyle verilmiş bir karar var mı? Belediye Başkanıyım diye kart bastırırsan, belediye başkanıyım diye Anıtkabir defterine imza atarsan ve belediye başkanıyım diye sokakta dolaşıp mitingler yaparsan, YSK´nın vereceği kararı etkilemekten başka ne iş yaparsın? Hukuk devletinde baskılarla, hakimleri, karar vericileri etkilemek mümkün değildir. hakimler hukuka göre karar verir. Hakimler kararlarıyla konuşur. Dolayısıyla hepimize düşen sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelere mesajlar göndermek, dış ülkelerden Türkiye´ye baskı yapmasını sağlamak, bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktadır.
Ve dünyaya Türkiye´yi bu konuda şikayet etmek, Türk hukuk sistemine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ben Sayın İmamoğlu´nu, değerli rakibimi, bu gibi tecrübesiz davranışlara son vermesini ve sükunetle YSK´nın vereceği kararı beklemesini bir kez daha tavsiye ediyorum.´´
HABER MERKEZİ/İHA
10267,1%-0,1
32,28% 0,14
34,78% 0,09
2412,09% 0,13
3895,03% 0,00