Laikliğin savunucusu ilahiyatçı Doç. Dr. Bahriye Üçok, 6 Ekim 1990 günü Çankaya´daki evine özel bir kargo şirketiyle yollanan, göndericisinin İlmi Araştırmalar Vakfı göründüğü kitap paketini saat 16.30 da aldıktan sonra kapısının önünde paketi açmaya çalışırken paket içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 71 yaşında hayatını kaybetti.

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Bahriye Üçok katledildiği günlerde partisi için laiklik raporu hazırlamakta olduğunu ayrıca sık sık laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesi üzerinde durduğunu belirtti.

Av. Küçük, özellikle ´´Laiklik ve Kadın Hakları´´ üzerine yazıları ve söylemleri olan ´´Laikliğin Savunucusu İlahiyatçı´´ denilen aydın din bilgini Doç. Dr. Bahriye Üçok´u ölümünün 27. yılında saygı ve özlemle andıklarını ifade etti.

Av. Küçük, "Cinayeti işleyenleri, azmettirenleri ve çeyrek yüzyıldan uzun zamandır aydınlatmayanları da şiddetle kınıyoruz. Bugün ülkemizde Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk´ün ve İnkılaplarının karalanmakta olduğunu görmekteyiz. "Milli İrade " denilerek ve halkımız aldatılarak okullara zorunlu din derslerinin konulduğunu, ders saatlerinin arttırıldığını, çağdaş ve uygar okulların kapatılarak yerlerine imam hatip okullarının yaygınlaştırıldığını izlemekteyiz.

Milli Eğitim müfredatında her geçen yılda Atatürk ve Kurtuluş Savaşımız ile ilgili bölümlerin azaltıldığı, bilimsel kuramların çıkartıldığı günümüzde, gelecek kuşakların ufkunu karartmaya çalışanlar, gelecek kuşakları kendilerine göre dindar yapmaya çalışırken, kindar bir gelecek, bölünmüş ve kutuplaşmış bir toplum yaratmaktadırlar.

Şeffaf ve denetlenebilir hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkesi ve adalet kavramı yok edilmiş, lâiklik yalnızca Anayasada yazılı kelime olarak kalmıştır. Siyasi iktidarı eleştirenler, farklı sesler ve muhalif kimlikler toplumun zenginliği ve çeşitliliği olarak görülmesi gerekli iken tam tersi düşman, darbeci, terörist olarak görülmekte, hak arayanlar en ağır polis şiddeti ile karşı karşıya gelmektedirler. Çıkarılan ve çıkarılmak istenilen KHK´lar ve yasalarla hak ve özgürlükler sınırlanmakta, tam bir baskı düzeni yaratılmaya çalışılmaktadır.

Günümüzde de Atatürk Devrimcileri çeşitli biçimlerde şehit edilmişlerdir. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun gibi nice Atatürk devrimcisinin, Sivas olaylarında da pek çok düşünürün ve sanat insanının katledilmesinin birbirinden bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir" diye konuştu.

Av. Küçük, sözlerini şöyle tamamladı: "Bahriye Üçok gibi aydınlarımız, Cumhuriyet´in değerlerini ve kazanımlarını korurken katledilmişlerdir. Onlar, Cumhuriyeti karanlıktan aydınlığa, doğmalardan, akılcılığa ve bilimselliğe, bağnazlıktan çağdaşlığa, imparatorluktan ulus devlete, kulluktan birey-yurttaşlığa geçişin simgesidir. Ülkemiz ve insanımız yaşadığımız bu kara günlerden kurtulacak, hak ettiği aydınlığa kavuşacaktır. Cumhuriyet uğruna, çağdaşlaşma ve aydınlanma uğruna yaşamını yitirenleri saygı ve özlemle anıyoruz."(CO)