Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, “Akkuyu nükleer lisans iptali davasını temyiz dilekçemizle birlikte Danıştay'dan keşif ve bilirkişi incelemesi talep ettik” dedi.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Akkuyu nükleer sahasının zeminin altının boş olduğunun tespiti için Danıştay'dan keşif ve bilirkişi incelemesi talep ettiklerini söyledi.
Atal, “Ankara 12. idare mahkemesinin 2018/2301 e. 2019/572 k. ile reddedilen Akkuyu nükleer santrali üretim lisansının iptali davamız Ankara bölge idare mahkemesi 8. idari dava dairesindeki istinaf talebimiz de reddedilince ,kararı 29.05.2020 tarihinde Danıştayda temyiz ettiğimizi ve Danıştaydan keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğimizi kamuoyuna saygıyla duyururum” dedi.
06.05.2019 tarihinde Habertürk gazetesinde yayınlanan haberle Akkuyu nükleer santralinin zemin betonunun çatladığını öğrendiklerini ifade eden Atal, şunları kaydetti:
“ Üstelik çatlayan zemin betonunun üzerine henüz her biri 14.000 ton ağırlığında 4 nükleer reaktör dahi binmemişti. Akkuyu nükleer projesinin ülkemizin geleceği açısından arz ettiği büyük tehlike nedeniyle dosyaya 10.05.2019 tarihinde sunduğumuz dilekçeyle Akkuyu nükleer sahasının zeminin altında karstik boşluklar barındıran, kireçtaşı niteliğinde bir zemin olduğunun tespiti amacıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettik. Ancak Ankara 12. idare mahkemesi, zemin betonu kendiliğinden çatlayan Akkuyu sahasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadan davanın red'dine karar vermiştir. Red kararını istinaf talebimiz de Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.
Danıştay'a 29.05.2020 tarihinde sunduğumuz dilekçeyle, Ankara 12. İdare Mahkemesinin İdari Yargılama Usulü Kanununa aykırı olarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadan, kanun hükümlerini uygulamadan bitirdiği yargılamadaki bu eksikliğin giderilmesini talep ediyoruz. Keşif ve bilirkişi incelemesi talebimiz; zemin betonu çatlayan akkuyu sahası zemininin nükleer bir facia yaşanmasına neden olabileceğinin tespiti ve corona virus salgını sırasında inşaatı devam eden akkuyu nükleerdeki işçilerin sağlık durumunun tespitine yöneliktir.
Şu hususu da halkımızın bilmesi gerekir ki ; Türkiye'nin Akkuyu Nükleer Santralinden üretilecek elektriğe ihtiyacı da yoktur. TMMOB Makine Mühendisleri Odasının TEİAŞ , Cumhurbaşkanlığı ve Enerji Bakanlığı verilerine göre hazırladığı Türkiye enerji görünümü 2019 raporu'na göre türkiye'nin %35 enerji arz fazlası bulunmaktadır Enerji ihtiyacı olmayan Türkiye'yi herhangi bir nükleer kazada 600 milyar dolar zarara uğratacak olan (2011 Fukushima nükleer felaketinin Japonya'ya maliyeti 600 milyar dolar. Akkuyu projesinin zemininin altının boş olduğu Danıştayca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak saptanmalı ve hemen-acilen -şimdi bu projeden vazgeçilmelidir.
Corona virus salgını süresince corona virusun işçi , başbakan, nükleer santral sahibi ayırt etmediğini, urbalarımız farklı da olsa damarlarımızın aynı olduğunu öğrendik. nükleer radyasyon da covid 19 virusu gibi urba seçmez. ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için nükleere hayır ..... hep bir'likte@insanlık "
9645,02%-0,50
32,56% 0,14
34,81% 0,49
2417,74% -0,61
4073,33% 0,00