?AKKUYU´DAKİ ÇED İPTALİ DAVASIYLA İLGİLİ KEŞİF OLDUBİTTİYE GETİRİLDİ? İDDİASI
GÜNDEM 14.07.2016 14:56:18 254 0

?AKKUYU´DAKİ ÇED İPTALİ DAVASIYLA İLGİLİ KEŞİF OLDUBİTTİYE GETİRİLDİ? İDDİASI

Akkuyu NGS projesinin ÇED Olumlu Kararının iptali için açılan davalar kapsamındaki keşif 15 kişilik bilirkişi heyeti ve davacıların katılımı ile gerçekletirildi

TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi. Av. İsmail Hakkı ATAL konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada keşfin davacıları memnun etmediğini belirterek şunları kaydetti:

?11.07.2016 günü Akkuyu Nükleer santralinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Raporu iptal davasının keşfi, Danıştay 14.Dairesi tarafından 15 kişilik bilirkişi heyetinin ve bizlerin katılımıyla yapıldı.

Bir çok kurum ve kişinin davacı olduğu dosyaların hepsi birleştirilmek suretiyle yapılan keşifte ; 9 arkadaşımla birlikte, davacılardan Türkiye Barolar Birligi´nin gönüllü avukatı olarak görev aldık.

Ekteki 2001 yılında Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği tarafından hazırlanan raporla sabit olduğu üzere ; Kuzey Anadolu Ecemis fay hattının bitim noktası Akkuyu Nükleer Sahasının 30 km doğusu olup ,NRC (Nuclear Regulatory Commission ) verilerine göre aktif bir fay hattı olup her an deprem olasılığı bulunmaktadır.

Yine Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Fakültesi raporuna göre Akkuyu´da ilki günümüzden 38.000 yıl -ikincisi 28.000 yıl -üçüncüsü 17.000 yıl önce olmak üzere 7.0 şiddetinden büyük 3 büyük deprem geçirmiştir. Jeoloji bilimine göre ortalama her 10.000 yılda bir 7.0 şiddetinden büyük deprem gören bölgede son 17.000 yıldır yıkıcı deprem olmamış olup ,her an yıkıcı bir deprem gerçekleşebilir. Olayın vahim olan diğer bir yani ise aşağıda fotosunu gördüğünüz Nükleer reaktörün kurulması planlanan alanda 1978 yılında yapılan sondaj çalışmalarında isçilerin yerin altına bastıkları 50 ton çimentonun yaklaşık 100 metre ötede denizden çıkmış olduğu bölge halkı tarafından ifade edilmektedir.

Reaktörlerin kurulması planlanan bu alandan karotlar alınarak zemin analizinin yapılması ve zeminin karstik yapıda olup olmadığının ve zeminde boşluklar bulunup bulunmadığının tespit edilmesine yönelik talebimiz naip hakim tarafından kabul edilmemiş ve keşif bilirkişi heyeti tarafından gerekli görülmemiştir. Diğer yandan keşif esnasında Rosatom Şirketinin yetkilisi tarafından bilirkişilere ÇED raporu hakkında yapılan açıklama sırasında, bilirkişilerin sorusu üzerine (zemin -deprem çalışması -sondaj vs yapılıp yapılmadığı konusunda) şirket yetkilisinin "yapılmıştır mutlaka " şeklindeki cevabına ise dehşetle tanık olduk. 

Diğer yandan hepimizin bildiği üzere 03.09.2015 tarihinde "Mersin Bölge Kamu Diplomasisi ve Devlet İlişkileri Bölge Müdürü Faruk Uzel ,"Akkuyu bilgilendirme merkezinde deniz seviyesinin 1 metre altında su sızmasını önleyemediğiniz mühendislik bilgisiyle ,deniz seviyesinin 14 metre altındaki nükleer santral uzantılarının güvenli bir şekilde inşa edilebileceğine inanmıyorum "diyerek istifa etmişti. Hükümetin son çıkardığı yasayla Yargıtay ve Danıştay´daki tüm hakimlerin görevini sonlandırıyor olmasını da göz önünde tuttuğu Akkuyu NGS projesinin ÇED Olumlu Kararının iptali için açılan davalar kapsamındaki keşif davacıları memnun etmedi ama oldubittiye gelen keşif pek çok anlamlı tartışmanın fitilini ateşleyecek gibi. Nükleer santrale topyekun bir karşı duruş olmadığı takdirde ,(kesif esnasında kapıda sadece 100 civarında kişi protestoda bulundu) patlamaya her an hazır bir nükleer felaketin, yanı başımızda çocuklarımızın - hepimizin hayatını sonlandırmak üzere tetikte bekleyeceğini ,bu konuda duyarlılık sağlamanın çocuklarımıza , ülkemize ,ve insanlığa borcumuz olduğunu ,Türkiye´de çevre mücadelesinin hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü kamuoyuna saygıyla duyururum .?

?TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ OLAYIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAK?

Öte yandan Türkiye Barolar Birliği ile birlikte onlarca kurumun, yüzlerce yurttaşın davacı olduğu toplam 17 dosya ile görülen, Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) Projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu belgesinin iptali davası kapsamında, 11 Temmuz 2016 tarihinde proje sahasında yapılan keşif ile ile ilgili olarak TBB internet sitesinde de bir açıklama yapıldı ve şu bilgilere yer verildi:

?TBB Yönetim Kurulu Üyesi, Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ali Arabacı ile Komisyon üyelerinin de katıldığı keşifte, nükleer santral projesine yol açan Türkiye-Rusya arasında imzalanan anlaşma ile ÇED raporuna dair teknik ve hukuki itirazların tamamı Danıştay 14. Dairesi naip hakimi ve seçilen 15 kişilik bilirkişi heyetine anlatıldı. Yaklaşık dört saati forum şeklinde geçen keşif programı 12 saat sürdü.

Keşifte, Komisyonun önerisi ve Yönetim Kurulu´nun aldığı kararla TBB´nin uzmanı olarak ABD´den gelen tanınmış nükleer fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç tarafından hazırlanan 54 sayfalık uzman görüşü ve bu özel rapordan çıkartılan sorular en çok dikkate alınan itirazları oluşturdu. 

Prof. Dr. Hayrettin Kılıç´ın raporundan çıkartılan sorular ve talepler ve 20 madde halinde dosyaya sunuldu.

  • Türkiye-Rusya Nükleer Enerji Transferi Anlaşması´nın gerçek bir teknoloji transferi anlaşması olup olmadığı sorgulandı, bu anlaşmaya ek olarak kurulacak nükleer yakıt fabrikasında üretilecek yakıtın sahibi ve satıcısının kim olacağının net olmadığı, Türkiye´nin hukuki ve ticari konumunun irdelenmesi istendi.
  • Fukuşima felaketinden sonra Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu´nun önderliğinde nükleer santralı olan ülkelerde başlatılan nükleer enerji santral stres testi programı kapsamında Rusya´da çalışan nükleer santraller için 09.06.2010 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev´e sunulan ´devlet sırrı olarak gizli tutulan ancak batı bası tarafından kamuoyuna yansıtılan´ raporun dava konusu ÇED raporunda ele alınıp alınmadığının dikkate alınması istendi.
  • Türkiye´nin Paris Konvansiyonu´na, Rusya´nın da Viyana Konvansiyonu´na üye olması karşısında olası bir kazada ortaya çıkacak zarar sorumluluğunun kimin tarafından yükleneceği konusundaki belirsizliğe dair ÇED raporunda herhangi bir düzenleme olup olmadığı, bunun iç hukuktaki karşılığının değerlendirilmesi istendi.
  • ÇED raporunda tesiste meydana gelecek olası nükleer kazanın neden olacağı, hasarı karşılayacak sorumluluğun hangi tarafa ait olacağına dair bilginin olup olmadığının sorgulanması, nükleer santrallerde meydana gelen kazalar sonucu 3. kişilere verilecek zararlara karşı sorumluluk kapsamında konvansiyon olarak bilinen ESPOO Konvansiyonu´na Türkiye´nin taraf olmaması karşısında ortaya çıkacak hukuksal boşluğun göz önüne alınması istendi.
  • 1981 yılının Ağustos ayında ABD-Ulusal Los Almos Nükleer Araştırma Merkezi´nin yayınladığı rapora göre "Askeri ve sivil nükleer reaktör programları arasında teknik bir sınırın olamayacağı" bilimsel tespitinin yapıldığı belirtilerek, Akkuyu NGS´nin askeri ve sivil nükleer reaktör programı olarak planlanıp planlanmadığına ilişkin bir belirlemenin olup olmadığının, salt enerji teminine yönelik bir yatırım olacağına ilişkin resmi bir taahhüdün bulunup bulunmadığının ele alınması istendi.
  • Rus Rosatom şirketinin Rusya, İran, Çin ve Hindistan´da kurduğu nükleer santrallerde kullanılan ve menşei belli olmayan ekipmanların kullanılmasından ve rüşvet olaylarından dolayı son yıllarda üst düzey 270 yöneticisinin tutuklandığı, ÇED Raporunda Rosatom şirketinin bu ticari geçmişi hususunda bir araştırma ve incelemenin olup olmadığının tespit edilmesi istendi.
  • Kurulması planlanan VVER-1200 tipi reaktörlerin sınanmışlığının olmadığı, bu tip reaktörlerin Avrupa standartlarına uygunluğu konusunda ÇED raporunda bilgi olup olmadığı, Uluslararası Konvansiyonlar kapsamında kurulacak santral IAEA´nin kriterlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi istendi.
  • ÇED raporunda kurulacak 4 ünite için yılda 1.02 x 10e14 bequrel olarak radyoaktif gaz yayılımının öngörüldüğü, bu envanterin bilinen emisyon bulgularına uygun olup olmadığı, basınçlı su ile çalışan VVER-1200 tipi reaktörlerinde çevreye salınacağı bilinen Trityum (H-3) ve Karbon (C-14) izotopuna envanterde yer verilmediğinin göz önüne alınarak bu izotopların çevresel etkilerinin değerlendirilmesi istendi.
  • ÇED raporunda; kurulacak 4 reaktörden alınacak radyoaktif atık miktarları, radyoaktif yakıt ve kullanılmış nükleer yakıtın ne şekilde bertaraf edileceği konularındaki bilgilerin yeterli ve doğru olup olmadığının belirlenmesi istendi.
  • Kullanılmış atık yakıtların ve diğer atıkların nasıl ve ne kadar süre santral sahasında geçici izole mekanlarında tutulacağının ÇED Raporunda belli olmadığı, bu belirsizlik halinin bölgeyi nükleer atık çöplüğü haline getirebileceği, bu riskin de göz önüne alınması istendi.
  • Nükleer kompleksin içinden geçen soğutma sistemine katılan veya kullanılacak toksik kimyasallar hakkında ÇED Raporunda yeterli bilginin olup olmadığının tespit edilmesi istendi.
  • Akkuyu nükleer güç santralı soğutma suyu modellemesinde, Akdeniz´den çekilecek su miktarı, deşarj edilecek soğutma suyunun sıcaklığı ve kimyasal özelliği sonucu Doğu Akdeniz Sualtı Hayatı üzerinde yaratacağı etkilerin ÇED raporunda incelenip incelenmediği, kısacası ÇED raporundaki tedbirlerin Akdeniz´in Kirlenmeye Karşı Korunmasına İlişkin Barselona Sözleşmesi´ndeki yükümlülükleri karşılayıp karşılamadığı soruldu.
  • Projedeki Acil Durum Planları bölge gerçekliğine uygun olup olmadığının incelenmesi istendi.
  • Bilirkişilerin; Akkuyu NGS projesinin tanıtımı amacıyla Türkiye´den işadamları ve politikacıların götürüldüğü Novovoronez Nükleer Kompleksi´nde bu güne kadar yaşanan kazaların ve santralın şu anki durumunun, ayrıca Rusya´da kurulmak istenen Balakova Nükleer Santrali hakkındaki gelişmelerin değerlendirmeleri talep edildi.

Bu talepler TBB vekilleri tarafından dosyaya yazılı olarak iletildi, keşif sonunda önceden hazırlanan tutanağa gereken itirazlar yapıldı, tutanak itiraz-i kayıtla imzalanarak yapılan usulsüzlük kayıt altına alındı.

Keşfi değerlendiren TBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Komisyon Başkanı Av. Ali Arabacı, ?Komisyonumuz üyeleriyle, özel teknik uzmanıyla TBB Akkuyu NGS keşfinde etkili bir rol üstlendi. Keşifte sunulan bilimsel görüşlerin, bilimsel ve hukuki itirazların önce bilirkişiler tarafından, ardından davayı gören Danıştay 14. Dairesi tarafından dikkate alınacağını, Akdeniz havzası ve dünyanın geleceği açısından yaşamsal risk taşıyan nükleer santral projesinin iptal edileceği beklentimizi dile getirmek istiyoruz. Türkiye Barolar Birliği, çevre sağlığının ve canlı yaşamının korunması konusundaki sorumluluğu gereği olayın sonuna kadar takipçisi olacaktır? dedi.

 

 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep'te Gezilmesi Gereken Tarihi Mekanlar

30 Ağustos coşkusu Çukurova’da yaşandı

TMMOB İKK,‘Ülkede, Bölgede, Dünyada Barış’ Her Zaman Şiarımız Olacaktır"

ÇGC,‘Bağımsızlık tutkumuz hiç bitmeyecek’

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız”

“30 AĞUSTOS; DÜŞMAN DEVLETLERE ŞAPKA ÇIKARTTIRAN BÜYÜK ZAFER”

TGF "30 Ağustos, Türk Milleti için varlık nedenidir"

ÇGC,“Hür doğup hür yaşamak çok önemli”

30 AĞUSTOS ZAFERİNİ KAZANAN BAŞKOMUTAN DEMOKRATTIR; O'NUN CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYENLERİN DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ YOKTUR

ÇYDD Türkiye Cumhuriyeti'nin 100., Büyük Taarruz'un 101. yılını Afyonkarahisar'da Kutladı

ULUSAL VE YEREL MEDYADA ZAFER BAYRAMI SERGİSİ DÜZENLENİYOR

26-30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ:KUTSAL SAVAŞ

Ankara'dan Uçakla Günübirlik Ziyaret Edebileceğiniz Şehirler

KAYMAKAM ATAMALARI GERÇEKLEŞTİ

ÇYDD'DEN AFYON BULUŞMASI

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem açıklaması

JMO’dan “17 Ağustos 1999 Depremi” Açıklaması

ÇGC’de kaynaşma yemeği

TGC: "Gazetecilik tutukluluk nedeni olmaktan çıkarılmalıdır"

ADANA BAROSU’NDAN ‘HAK İHLALİ’ İDDİASI

Enerjisa Enerji ve TEMSA’nın Oyungezer Otobüsü Deprem Bölgesinde

  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı