Çukurova Gazeteciler Cemiyeti´nde düzenlenen basın toplantısına İŞKAD Başkanı Belgin Özçelik, BPW Başkan Yardımcısı Sezi Dağdemir, KA-DER Başkanı Hanife Küçükyılmaz, KAGİD Başkanı Birsen Uçar, Seyhan Soroptimist Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Sezginer ve dernek yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Basın açıklamasını Dernek ve kulüpler adına İŞKAD Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ülkü Tolunay okudu.

?KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ?              

25 Kasım´ın, Dominik Cumhuriyeti´nde Mirabel kardeşler olarak bilinen Patria Mercedes, Minerva Argentina ve Maria Terasa isimli üç kız kardeşin Rafael Leonidas Trujillo diktatörlüğüne karşı yürüttükleri mücadelenin sembolleştiği gün olduğu vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi.

"25 Kasım 1981´de Kolombiya´nın başkenti Bogota´da toplanan Birinci Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kurultay ve 1999´da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararlarından bu yana ?Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü´ oldu.

25 Kasım, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa ve kadınları, kadın haklarını yok sayan sistemlere karşı kadınların eylem günüdür. Bugün biz kadın dernekleri olarak şiddetin başka bir boyutuna dikkat çekmek istiyoruz. Ekonomik şiddet; kadını bağımlı ve fakir hale getiren, ekonomik kaynakların ve paranın kadın üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanıldığı şiddet türüdür.

Kadının çalışmasına izin vermeme,  istemediği işte zorla çalıştırma,  çalışıyorsa iş hayatını olumsuz etkileyecek kısıtlamalar getirme, çalışma yaşamında ilerlemesine engel olma,( BİZ BUNA CAM TAVAN DİYORUZ) kişinin maaşına, gelirine, mal varlıklarına el koyma, az para verme, para harcama özgürlüğünü elinden alma, çok az para verip yapılması mümkün olmayan şeyleri talep etme, yiyecek-giyecek gibi ihtiyaçlarını almasına izin vermeme gibi davranışlar ekonomik şiddet davranışlarıdır.

Ekonomik şiddet sonucunda kadınlar fakirleşmekte, fiziksel şiddete daha fazla maruz kalmakta ve ruh sağlıkları bozulmaktadır. Diğer önemli bir sorun da MOBBİNG tir.

Psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. En iyi ifade eden anlamıyla yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör anlamlarıdır. Özellikle iş yerlerinde  gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine özellikle kadına psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Ayrıca ekonomik şiddet nedeniyle, kadına yönelik olarak cinsel istismar, doğum sırasında anne ölümleri  ve hastalık sonrası ölüm  oranı artmaktadır. Bu nedenle kadınları ekonomik olarak güçlendirmek amacıyla devletin bizler gibi STK´larla ortak programlar oluşturarak,  kadına yönelik ekonomik şiddeti azaltmaya çalışmalıdır. Bu programlarda şiddeti ortadan kaldırmanın yanı sıra, önleyici tedbirler alınarak, mağdurların  gelişim ve eğitimi için destek birimlerinin oluşturulması da çok önemlidir. Kaldı ki 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi de şiddetin önlenmesi konusunda taraf devletlere her türlü önlemi almayı ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla etkin işbirliği yapma yükümlülüğü getirmektedir´´

Tolunay sözlerini şöyle tamamladı. ?´Adana İŞKAD´ın çağrısı ile bir araya gelen  Kadın Dernekleri olarak bizler, 25 Kasım 2015 de hala devam eden hatta giderek artan kadına yönelik şiddetin durdurulması için yeni çözümler üretmeye ve hayata geçirmeye hazırız.

Kadınların ekonomik yaşama katılması ve desteklenmesi konusunda resmi, özel ve sivil tüm  kurum ve kuruluşları duyarlı olmaya çağırıyoruz´´

--