Koronavirüs salgını nedeniyle el yakan fiyatların TÜİK tarafından nasıl kaybedildiğini anlayamadıklarını belirten BASK Genel Başkanı Bayram ZENGİN, basın açıklamasında şöyle dedi:
“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, Mayıs ayında enflasyon (TÜFE) % 1.36 artmıştır.
2020 yılının ilk beş ayındaki kümülatif artış miktarı ise % 4.57 olmuştur.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından Ocak ayında memurlara reva görülen % 4’lük sadaka miktarı dikkate alındığında Ocak ayındaki artışın tamamı erimiş, memur ve emeklileri % 0,57 alacaklı duruma gelmiştir.
ENFLASYON 2020’NİN İLK BEŞ AYINDA % 4.57, MUTFAK ENFLASYONU % 12.21.
TÜİK rakamları incelendiğinde, Ocak ayında, harcama gurubu ağırlığı % 23.29’dan % 22.77’ye düşürülen gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon artışının Mayıs ayında % 0.24 olduğu görülmektedir. Aralık ayına göre artış miktarı (Ocak-Mayıs) ise % 12.21’dir.
Enflasyona ayar çekmek için gıda harcamaları gurubunun ağırlığı düşürülmesine rağmen , memur ve emeklileri ile asgari ücretlilerin aylıklarının % 35’i ile %50’si arasındaki miktarını sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için gıda harcamalarına ayırmak zorunda oldukları düşünüldüğünde durumun iç açıcı olmadığı görülmektedir.
Anlaşılan TÜİK yine vejetaryen mevsimini erken başlatmıştır.
MAYIS AYI KİRA ARTIŞ MİKTARI % 12.10
Ocak ayında memur ve emeklilerinin aylıklarına yapılan artış % 4.
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Haziran ayında kira kontratını yenileyecek olanlar, kiralarını % 12.10 oranında artıracaklar.
Kirada oturan memur ve emeklileri bir yandan enflasyon, bir yandan kira artışları ile boğuşmaya devam edecek.
Sonuç olarak, istatistik oyunları Hazine ve Maliye Bakanlığını rahatlatıyor olabilir ama memur ve emeklinin, dar gelirlinin cebinin boşalmasını önleyemiyor.
MEMUR VE EMEKLİLERİNİN MAYIS AYI KAYIPLARI NE KADAR?
BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Mayıs ayı enflasyon oranı kapsamında (aile ve çocuk yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin ve alacak miktarının özeti şudur:
Bilindiği gibi Ocak ayında, yılın ilk altı ayı (Ocak-Haziran dönemi) için memur ve emeklilerinin aylıklarına Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı uyarınca % 4 artış yapılmıştır. Ocak-Mayıs döneminde kümülatif enflasyon % 4.57’ye ulaşmıştır.
Bu durumda; 12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin Ocak aylığına yapılan 133.60 TL artışın Mayıs ayında tamamı erimiş, 25.14 TL alacak doğmuştur.
Aynı şekilde;
- 9/1 derece/kadrodaki bir memurun alacak miktarı 26.94 TL,
- 7/1 derece/kadrodaki öğretmeninin alacak miktarı 30.56 TL,
- 8/3 derece/kadrodaki pratisyen doktorun alacak miktarı 44.07 TL,
- 12/3 derece/kadrodaki hemşirenin alacak miktarı 29.56 TL
- 1/4 derece/kadrodaki mühendisin (büro) alacak miktarı 46.81 TL’dir.
Mayıs ayı enflasyonu memur ve emeklileri için kış mevsiminin zor geçeceğini göstermektedir..
Bu kayıplar memur ve emeklilerinin telafi edemediği ve sineye çektiği kayıplarıdır.
DEVLET, “MEMURLARIN % 60’I, EMEKLİLERİN TAMAMI YOKSUL” DİYOR.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam olarak ifade edilen 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı, Mayıs 2020 için; TÜRK-İŞ’e göre 7.942 TL, ve Nisan 2020 için Memur-Sen’e göre 6.986,50 TL olarak açıklanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı 2020 yılı orta öğretim bursluluk sınavı başvuruları için aylık geliri 4.880 TL’nin altında olan aileleri yoksul saymıştır.
Bu durum; yardımcı hizmetler sınıfında olanların, lisans mezunları dahil memur kadrosunda çalışanların, öğretmen ve hemşireler ile benzeri pozisyonlarda çalışanlar ile emeklilerinin tamamı “yoksul” sayılmaktadır.
Yani MEB, memurlarının % 60’ının, emeklilerinin tamamının “Yoksul” olduğunu itiraf etmektedir.
Memur konfederasyonunun yoksulluk sınırı herhalde üyeleri için değil, kendi yöneticileri için belirlenmiş gözükmektedir.
Sonuç olarak TÜİK’e rağmen, enflasyon memur ve emeklilerinin cebini boşaltmaya devam ediyor.”
