SİYASET 16.10.2019 17:09:00 547 0

"TERÖRİSTLER SİLAHLARINI BIRAKIP BÖLGEDEN ÇIKARLARSA HAREKAT SONA ERER"

Erdoğan, "Suriye'deki sorunun en kestirme yolu şu: hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip, belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarıya çıksınlar," dedi

AKP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunurken Recep Tayyip Erdoğan, Mümbiç'ten Irak sınırına katar olan bölgede bu dediğimiz yapıldığında sadece teröristleri hedef alan Barış Pınarı Harekatımız zaten kendiliğinden sona ermiş olacaktır," dedi ve şöyle konuştu

 “Bugünlerde hemen her gün, hatta kimi günler birkaç tane Batılı lider Barış Pınarı Harekatı'nı durdurmamız için bizi arıyor. Bu harekatı durdurun diyorlar ama bugüne kadar bizi teröristler tarafından ülkemize atılan 900'e yakın havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek üzere kimse aramadı. Bizi bu saldırılarda hayatını kaybeden 20 vatandaşımız için başsağlığı, yaralanan 170 vatandaşımız için geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere de kimse aramadı. Bunları iyi tanıyın, bunlara hiç güvenmeyin” dedi.

“30-35 kilometrelik bir derinliği kontrol altına aldık, işte o zaman harekatımız sona erer”

Kendisini arayarak teröristler adına talepte bulunanlara seslenen Erdoğan konyşmasını şöyle sürdürdü:

“Madem terör örgütü ile bu kadar içli dışlısınız, madem terör örgütünü bu kadar seviyor ve kolluyorsunuz, madem masumların akan kanının değil de, teröristlerin ezilen başlarının derdindesiniz, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye'nin müttefikliğini hiçe saymayı göze alıyorsunuz, öyleyse size bir teklifimiz var, bizim terörist bile olsa kimseyi taammüden öldürmek gibi bir niyetimiz zaten olamaz. Çünkü biz sizler gibi değiliz. Suriye'deki sorunun en kestirme yolu, bunun için de teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip, belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarıya çıksınlar. Mümbiç'ten Irak sınırına katar olan bölgede bu dediğimiz yapıldığında sadece teröristleri hedef alan Barış Pınarı Harekatımız zaten kendiliğinden sona ermiş olacaktır.

Gerçek derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin bu teklife derhal olumlu cevap vermesi gerekir. Dert bölge halkının can güvenliği değil de, teröristlerin canını kurtarmak ise yine bu teklife olumlu cevap verilmesini bekleriz. Dert, terör örgütünün ülkemize yönelik saldırılarının ve bölge halkı üzerindeki baskısının devamı ise kimse kusura bakmasın böyle bir şeye rıza göstermeyiz. Bu yöndeki tekliflere de, üstü örtülü ve açık tehditlere eyvallah etmeyeceğimiz bugüne kadarki tavrımızla herhalde anlaşılmıştır. Barış Pınarı Harekatı ile veya harekat alanındaki herhangi bir yerle ilgili kimseye bir söz vermedik ama Barış Pınarı Harekatından önce başta Amerika olmak üzere, Rusya, AB üyesi ülkeler, NATO, hepsini haberdar ettik. Soranlara sadece terör örgütünün sınırlarımızın 30 kilometre uzağına çekilmesi ile ilgili sayısız defa tekrarladığımız duruşumuzu ifade ettik. Ne zaman ki, Mümbiç'ten Irak sınırına kadar olan hat boyunca istisnasız bir şekilde 30-35 kilometrelik bir derinliği kontrol altına aldık, işte o zaman harekatımız sona erer. Bu hedefe ulaşana kadar hiçbir güç bizi durduramaz.

Arap Birliğine de tepki gösteren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son 8 senede ülke nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 12 milyon kişinin evlerinden kaçmalarına bunların yarısının da ülke dışına gitmesine yol açan çatışmalar yaşandı. Suriye dışına giden 6 milyon Suriyelinin 4 milyonu da ülkemize gelmiştir. Bunların 3 milyon 650 bini ağırlıklı olarak Arap, Türkmen bunun yanında Ezidisi vesaire. Ama 350 binin tamamına yakını Kürt'tür. Bunlar Kobani'den gelenlerdir. 4 milyon şu anda Suriye'den gelen bu mülteciler var. Tamamına yakını Arap olan bu mülteciler bize maalesef ifadeyi kullanmakta bile edep ettiğim Arap Ligi'ne hiç yakışmıyor. Ey Arap Ligi acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz. Ya siz Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardınız şimdi de Türkiye'ye hakaret etmek için Suriye'yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz. Yaşanan bütün bu kaos ortamını fırsat bilen kimi güçler DEAŞ adı altında bir cinayet makinesi keşif etmiş ve iplerini sürekli ellerinde tutarak ortaya salmıştır. Arap Ligi'nin bugün bu mültecilerle ilgili bir Allah kuruşu destek verdiği vaki mi? Hayır. AB'nin sadece 3 milyar avro uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla Kızılay'a, AFAD'a verdiği destek. Verdiği destek sözü 6 milyar avro idi. Bu konuda yaptığımız harcama 40 milyar doları aşmıştır.”

“DEAŞ'ın faaliyet gösterdiği, katliamlar yaptığı, müdahalelere sebep verdiği bölgelerin tamamı da coğrafyamızın kadim halklarının yaşadığı yerlerdir. İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu vahşi örgüt İslam ve Müslümanların en büyük düşmanıdır. Bugün dahi hala bölgede Müslümanlar lehine atılabilecek her adımın önüne DEAŞ faktörü bir engel olarak çıkartılmaya devam ediyor. Üstelik DEAŞ'ı proje olarak geliştiren, maddi olarak destekleyen ülkeler bugün karşımıza güya en büyük DEAŞ düşmanı görüntüsüyle çıkıyor” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Biz bu konuda kimin ne rolü oynadığını gayet iyi biliyoruz. DEAŞ'ın bölgemizde çöküşünü başlatan ise yine biz olduk. El Bab'ta 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getiren biz olduk. Bunlar, başta FETÖ'cüler olmak üzere hep aleyhte güya biz DEAŞ'a karşı müşfikmişiz. Tıpkı bir balon gibi sürekli şişirilen gücü sadece masumlara yeten bu örgütün foyasını Fırat Kalkanı Harekatı ile biz ortaya çıkardık. Bu harekatta yaklaşık 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAŞ balonunu söndürdük. Fırat Kalkanı Harekatının ardından müttefiklere Rakka ve Deyrizor tarafı başta olmak üzere Suriye'de DEAŞ'ın elindeki diğer yerleri de özgürleştirmeyi teklif ettik. Hatta harekat planlarımız dahi hazırdı. Ancak o anda anlaşılmaz gibi gözüken ama artık iyi bildiğimiz sebeplerle müttefikler Türkiye gibi meşru bir güç yerine PKK/YPG gibi terör örgütleriyle hareket etmeyi tercih ettiler. Hala onlarla beraberler. Teröristler Fransa da bir eylem yaptığında Fransız halkının acısını paylaşmak üzere tüm dünya ile birlikte biz de oradaydık. Buna karşılık DEAŞ ülkemizde 50 kişinin, 100 kişinin öldüğü pek çok canlı bomba saldırısı gerçekleştirdiğinde yanımızda hiç kimseyi bulamadık. Meselenin DEAŞ değil, hele PKK hiç değil, sadece ve sadece bölgemize yönelik bir projenin hayata geçirilmesi olduğu gerçeği attığımız her adımda bir kez daha karşımıza çıktı. Önümüzde iki yol vardı. Ya Avrupa'da ve Amerika'da yazılan bu senaryoda bize biçilen role teslim olacak yanı başımıza gelenlere ve geleceklere rıza gösterecek kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye'nin ve Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz de yapmamız gerekeni yaptık. Milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. Ya istiklal ya ölüm diyerek devletini kurmuş bir millete başka türlüsü zaten yakışmazdı” dedi.

 “Bu PKK-YPG ne zaman NATO'nun üyesi oldu da benim haberim olmadı?”

“Bu dünya etme bulma dünyasıdır” sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin binlerce yıllık güçlü devlet geleneği, kadim medeniyet mirası, milletinin sarsılmaz birliği ve beraberliği sayesinde bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağını söyledi. Erdoğan, “Ama bakalım o kara gün geldiğinde siz ne yapacaksınız? Kendinizi güvende sandığınız sırça köşkünüz paramparça olup üzerinize çökmeye başladığında, vatandaşlarınız yakanıza yapıştığında bakalım teröristlere bugünkü gibi sahip çıkmayı sürdürebilecek misiniz? Biz bugüne kadar nerede bir mazlum kanı akmışsa, bir mazlumun ahı göğe yükselmişse, nerede bir garip çaresizce etrafına bakınmışsa tüm kalbimizle ve imkanlarımızla hep orada olmaya çalıştık. Bundan sonra da aynısını yapacağız. Teröristler canınızı yakmaya başladığında da yine bu asil millet yanınızda olacak. Gelin bu mücadelede Türkiye'nin karşısında değil, yanında yer alın. En azından karışmayın. NATO üyesi ülkelere sesleniyorum, bu PKK-YPG ne zaman NATO'nun üyesi oldu da benim haberim olmadı? Bu nasıl iştir. NATO üyesi ülkeler YPG-PYD'nin yanında yer alıyor, onlara her türlü desteği veriyor. Silahsa silah, mühimmatsa mühimmat. Başta Amerika, 30 bin tır Irak üzerinden bunlara silah mühimmat desteği verildi. Avrupa, Almanya'sı ile Fransa'sı ile her türlü desteği veriyor. Şuanda tüneller var, 90 kilometreyi aşkın tünel. Bunun çimentosu nereden geliyor, Lafarge. Bu bir Fransız firması, neyle izah edeceksiniz, kimi aldatacaksınız? Bunların durumu deve kuşu gibi, saklayamıyorlar. Bunların da hesabını verecekler. Bugün ülkemiz aleyhinde yürütülen kampanyanın en önemli malzemelerinden birisi sivil katliam iftirasıdır. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Bizim inancımız, kültürümüz, ahlakımız buna izin vermez. Bize karşı ithamı yöneltenlerin geçmişleri sivil katliamları ile doludur. Geçen Sayın Mocron'a söyledim. ‘Ruanda'da yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz, Cezayir'de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz, sen bunları bana nasıl söylersin, aynaya bak' dedim. Bunlar için Afrika'nın kitabını bir açtığımız zaman, neler var neler. Bunların hepsi maalesef bu tür kara kaplı defter ve kitaplarla mazisi dolu. Suriye konusunda utanmadan, sıkılmadan bizi sivil katliamı ile bizi itham edenlere şunu söylemek istiyorum, sivil katliamı görmek istiyorsanız Suriye'de Türkiye'nin ayak basmadığı yerlere bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Afganistan'a bakın, Arakan'a bakın, Yukarı Karabağ'a, Bosna'ya bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Türkiye'nin müdahalesinden önce Kıbrıs'a bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız hemen burnunuzun dibinde, neredeyse her gün Müslümanların sokaklarda taammüden öldürüldüğü Filistin'e bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız bölücü terör örgütünün kadın, çocuk, yaşlı demeden ülkemiz topraklarında 40 yıldır yaptığı terör eylemlerine bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin ve tarih boyunca ellerinize bulaşmış olan masum kanlarına bakın. Türkiye bu konuda asla itham edilebilecek bir ülke değildir. Türkiye'yi sivilleri katletmekle suçlayanların gözü kör, kulağı sağır, dili çatal, yüreği taşlaşmış, vicdanı kararmış demektir. Bugün dünyada böylesine kapsamlı bir terörle mücadele operasyonu yürütüp de Türkiye kadar temiz bir iş çıkartan başka bir ülke yoktur. Suriye'de bizi sivilleri hedef almakla itham edenlerin Suriye operasyonunu, Irak operasyonunu, Afganistan operasyonunu hatırlayın demekle uyarıyorum. Neredeyse her gün güya yanlışlıkla vurulan sivil hedeflere, evlere, okullara, hastanelere, pazar yerlerine, sokaklara, düğünlere, otobüslere ilişkin haberlerin, görüntülerin utancı ile güne başlıyorduk. Biz yurt içindeki ve yurt dışındaki tüm operasyonlarımızda kendi güvenlik güçlerimizin hayatlarını riske atma pahasına tek bir sivil zarar görmemesi için çalışmış bir ülkeyiz

“Bu teröristlerle bize arabuluculuk yapmaya çalışan bazı liderler var”

Türkiye'nin Suriye'de ne Kürtleri, ne Arapları ne de bir başka kesimi değil, sadece teröristleri hedef aldığını belirten Erdoğan, 6 hususa dikkat çekti:

“Bir, ülkemiz Suriye topraklarında işgal ve istila değil, terörle mücadele harekatı yürütüyor. Suriye halkına karşı değil, Suriye halkı ile birlikte zalimlere karşı mücadele ediyoruz. Siz ne derseniz deyin, biz teröriste ‘terörist' demeye ve öyle muamelede bulunmaya devam edeceğiz. Sırf ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu taşıyacaklardır. Bunları da yüzlerine söylüyorum. Bu teröristlerle bize arabuluculuk yapmaya çalışan bazı liderler var, dedim ‘siz uluslararası savaş hukukunda veya siyaset biliminde ne zamandan beri devletlerin terör örgütleri ile masaya oturduğunu duydunuz.' Bu tür devletler varsa bile Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde bir devlet olarak bir terör örgütü ile aynı masaya oturmak yoktur, bundan sonra da bizden böyle bir şey beklemeyin. Bunun için arabulucu aramıyoruz, buna ihtiyacımız yok. İki, Türkiye operasyon bölgesinde kalacak DEAŞ'lıların sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu ifade ettik. Kime? Sayın Trump'a. Buna karşılık birileri tarafından ısrarla korunup kollanan PKK-YPG terör örgütü, şantaj malzemesi olarak kullandığı DEAŞ mensuplarını serbest bırakmaya başladı cezaevlerinden. Kimin eli kimin cebinde belli. Biz ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAŞ'lıları bir şekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceği diğer yerlerin yöneticileri düşünsün. Kontrol altına aldığımız yerlerde PKK-YPG'lilerle birlikte DEAŞ'lıları da etkisiz hale getirmeyi sürdüreceğiz. Üç, Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılıdır. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda güvenliğini sağladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz. Ama asla zulmetmeyiz.

Suriye toprakları terörist işgali altındayken bu ülke adına söylenin hiçbir sözün ve atılan hiçbir adımın kıymeti olamaz. Dört, Barış Pınarı Harekatı Mümbiç'ten Irak sınırına kadar olan hattın tamamında daha önceden ilan ettiğimiz 30-35 kilometrelik derinliğe ulaşana kadar sürecektir. Bu konuda hiçbir istisnamız, hiçbir tereddüdümüz, hiçbir açık kapımız yoktur. Yürüdüğümüz bu yolda bize destek olanları da, yolumuza taş döşeyenleri de not ediyoruz. Sayın Trump 32 kilometre derinliği ifade ettiğinde daha sonra kendileri ile bunları konuşup en doğudan 444 kilometrelik batıya olan o bölgeyi biz güvenli bölge olarak ilan ettik. Bu güvenli bölgede biz şuanda bütün plan ve çalışmalarımızı yaptık ve yapıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bura ile ilgili proje çalışmalarını yaptı. Ben bu kitapçıkları BM Genel Kurulunda liderlere anlattım. Gördüklerinde ‘güzel' diyorlar. ‘Bal bal' demekle ağız tatlanmıyor, bizim bala ihtiyacımız var. Burada paraya ihtiyaç var. Bu olursa biz güvenli bölgeyi halleder, buranın lojistik desteğini de sağlarız. Beş, güvenli hale getirdiğimiz yerlerde 1 milyon ile 2 milyon arası Suriyelinin geri dönüşü için çalışmalara hemen başlamak istiyoruz. Uluslararası toplumdan ricamız elindeki imkanları bu projeye destek vermek için kullanmalarıdır. Suriye halkını 8 yıldır yaşadığı azaptan kurtaracak çalışmalarımıza destek olmak tüm dünyanın görevidir. Altı, Türkiye teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir. Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar onlarla istedikleri pazarlığı yapabilirler ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.”

Yaşanan sürecin Suriye meselesinin sadece Suriyelileri ilgilendirmediğini, asıl hedefin Türkiye'nin ve Türk milletinin bekası olduğunu tüm açıklığı ile ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, “Biz burada bir, NATO'nun 5. Maddesinin uygulanması, iki, Adana Mutabakatı sebebiyle bu harekatı yürütüyoruz. Şuanda koalisyon güçlerini Suriye'ye kim davet etti? Rejim güçleri değil, onu biliyorum. Öyleyse niçin. Ama Rusya'yı rejimin davet ettiğini biliyorum. Burada kim davetlidir, kim rastgele gelmiştir ortada” şeklinde konuştu.
 

 

 

 

 

 

 


Haber Kaynak : İhlas Haber Ajansı

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 30.1 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı