Çukurova Gazeteciler Cemiuyeti  Başkanı Esendemir mesajında şu görüşlere yer verdi:

“Türk Milleti’ne hizmet aşkıyla çarpan yüreğiyle, hayatının her anı ülke sevdasıyla dolu olan ATA’mızın ebediyete intikalinin 81.yıldönümünde, acımız ilk günkü tazeliğini koruyor. O’nu her geçen gün daha da artan özlemle anıyor ve arıyoruz…

Devrimleriyle ülkemizi çağdaş muasır medeniyetler seviyesine çıkarmayı hedefleyen Atatürk, 10 Kasım 1938’de hayatını kaybettiği son ana kadar ülkeye hizmet etmek için çabaladı.

Hastalığının ilerlediği ve yatağa düştüğü 17 Ekim 1938’e kadar, Hatay’ın anayurda katılması için çalışıyordu. Bu arzusu vefatının ardından 23 Temmuz 1939’da gerçek oldu.

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır” diyen Mustafa Kemal, en büyük eserini gençliğe emanet ederken, geleceğe olan inancını da dile getirmişti.

Hakkında binlerce kitap, makale ve yorum yazılmış olan Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, “Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum” diyerek, İslamiyetin en kamil din olduğunu da ifade ederken, saf, temiz ve sade bir din anlayışını istemiş, her türlü safsata, hurafe ve boş inançlara karşı çıkmış, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlamıştır.

Dünyanın saydığı, asker, büyük devlet ve siyaset adamı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, 10 yılda gerçekleştirdiği kalkınma hamleleriyle, dünyanın ezilen uluslarına rehber olurken sadece savaş alanlarında değil kalkınma hamleleriyle ve devrimleriyle de dehasını kanıtlamıştır. İzmir İktisat Kongresi’nin ardından başlatılan sanayileşme adımları ve gerçekleştirilen yatırımlarla ülkemiz adeta yeniden inşa edilmiştir.

Hayatının büyük bölümü savaş alanlarında geçiren Atatürk, “Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür” diyerek, elde edilen zaferlerin kalıcı hale gelmesi için eğitimin önemine dikkat çekmiştir.

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, yanıbaşımızda devam eden iç karışıklıklar ve savaşlar, her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Büyük Önder’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” özdeyişinden hareketle, Misak-ı Milli sınırlarımız içerisinde Cumhuriyetimizi daha ilerilere taşımak, her alanda büyük başarılara imza atarak çağdaş muasır devletler arasındaki yerimizi almak için daha çok çalışmalıyız.

Bu vesileyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 81.yıldönümünde bir kez daha özlemle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, silah arkadaşlarına, şehit ve gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz…”